İslami Davet
"Allah`ın güzel sözü neye benzettiğini görmüyor musun? O, onu yerin derinliklerine kök salmış ve dalları göğe tırmanan yararlı bir ağaca benzetiyor. O ağaç sürekli olarak meyve verir. İnsanlar öğüt alsınlar diye Allah onlara çeşitli öğütler verir." (İbrahim 24-25)
İslami daveti ilk olarak kişi kendisine yapmalıdır. Mesela bir ağacın içi çürükse meyveleri zehirdir, ne kadar güzel gözükürse gözüksün. Aynı şekilde bir insanın içi çürükse, nasıl olur da meyve gibi faydalı ve güzel insan yetiştirebilir ki? Sadece zehir yetiştirir etrafa. Kişi kendi nefsine ve kalbine İslami daveti yaptıktan ve kabul ettirdikten sonra, en yakınlarından, kendi ailesi başta olmak üzere, akrabaları, dost ve arkadaşlarından başlamalıdır. Çünkü bir ağaç meyvesini ne kadar uzağa atarsa atsın, toprak (yani o kişinin ortamı) uyuşmuyorsa bir fayda gelmez ve çürür. Çok azı hariç tabi. Onun için İslami davete yakından başlanmalı ki, kendine yakından destek alabilmeli ve kendisini o yakınlarıyla beraber muhafaza edebilmeli. Bu olduktan sonra zaten tek ağaç olmuş olmayacaksın, meyvelerin salınmış ve bir ağaç olmuş olacak. Yani tek başına İslami davayı üstlenmiş olmayacak, yanındakilerle sürdürmüş olacaksın. Daha sonrasında da, bir orman gibi genişlemiş olacaksın ve her an etrafında güzel koku saçan ağaçlar, meyveler olacak ve bir çorak toprak sayende tüm dünyaya oksijen salan bir hayat vesilesi olacak... “Öncelikle en yakın akrabalarını uyar.” (Şura 214 ) “Allah`ın güzel sözü neye benzettiğini görmüyor musun? O, onu yerin derinliklerine kök salmış ve dalları göğe tırmanan yararlı bir ağaca benzetiyor. O ağaç sürekli olarak meyve verir. İnsanlar öğüt alsınlar diye Allah onlara çeşitli öğütler verir.” (İbrahim 24-25)
Metin Akgül / Mersin (Akdeniz) - Yaş: 22
Genç Yazarlar ile HASBİHAL
Mersin`den Metin Akgül kardeşimiz, bilge kral Aliya İzzetbegoviç`in deyimiyle “İslam bizim için güzel ve asil olan her şeyin diğer adıdır.” Zira tüm güzellikleri yaratan Allah`tır ve buna giden yolları yüce kitabında göstermiştir. Her ne kadar biz bu güzellikleri farklı isimlerle adlandırsak da, kaynağını başka yerde arasak da sonuç değişmeyecektir. İslam davetini bir ayeti kerimenin ışığında kendinize has üslubunuzla örneklendirerek açıklamaya çalışmışsınız. Ayetler üzerinde bu tür tefekkürlere o kadar ihtiyacımız var ki? Bunu yaptıkça Rabbimiz Müslümanlara çıkış yollarını gösterecek, Müslümanları yardımıyla destekleyecektir. Tefekkür ve tecrübelerinizi paylaşacağınız yeni yazılarınızı bekliyoruz.