DİYARBAKIR - Yaklaşan Öğretmenler Günü vesilesiyle Dicle Üniversitesi Sosyal ve Kültürel Değerleri Tanıtma Kulübü öğrencileri, `Hz. Peygamberin (sav) Öğretim Metotları` konulu bir konferans organize etti. Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Konferans Salonu`nda saat 13.15`te gerçekleştirilen konferansa Yrd. Doç. Dr. Ali Budak konuşmacı olarak katıldı.

"Efendimiz Düşmanlarının Bile İftiharlarıyla Karşılaşmıştır"
Katılımcılara İrlandalı yazar George Bernard Shaw`in "Ben inanıyorum ki, Muhammed`in benzeri yani Onun ahlâk ve karakterinde bir adam şimdiki dünyaya reis olsa, hükmetse bu yeni âlemin sorunlarını çözer, bu karmakarışık dünyada genel barışı ve mutluluğu sağlar." sözlerini paylaşan Yrd. Doç. Dr. Ali Budak, Peygamber efendimizin düşmanlarının bile bazen yüce kişiliğinin ve öğretilerinin karşısında iftiharlarına mazhar olduğunu belirtti.

`Andolsun, Allah`ın Resulünde sizin için; Allah`a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah`ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.` Ayetini hatırlatan Budak sözlerini şöyle sürdürdü: "Peygamberimizin öğretmen olduğuna dair ayetler vardır bunlardan biri Cuma Suresi`nin ikinci ayetidir. ` O, ümmîlere, içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir. Hâlbuki onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.` Bu ayet Resullulah`ın muallim yönünü de ele alıyor."

"Efendimizin Bir Temsili Vardır Bir de Tebliği Vardır"
Peygamber efendimizin yaşantısının öğretim metodunun başında geldiğini kaydeden Budak, "Allah Resulü`nün (sav) en önemli öğretim metodu diyebileceğimiz husus saf suresinde bir ayette açıkça ifade edilen efendimiz bunu çok iyi bir şekilde uygulamıştır. `Ey inananlar niçin yapmadığınız şeyleri insanlara anlatıyorsunuz.` efendimizin en önemli öğretim metodu öğrettiği şeyleri hayatında çok iyi uygulayabilmesiydi. Birinci metot olarak bunu söyleyebiliriz, anlattığı şeyi yaşamasıydı. Bu efendimizin yüce ahlakının ve yaşantısının geniş halk kitlelerinde niçin bu kadar tesirli olduğunun altında yatan en önemli sebepti, en önemli gerçekti. Efendimizin bir hal dili vardır bir de kal dili vardır, yani efendimizin bir temsili vardır bir de tebliği vardır. Bir yaşantısı vardır bir de bunları anlatması vardır. İşte pek çok âlimin ortaklaşa ifade ettikleri bir husus vardır ki oda efendimizin yaşamadığı şeyleri kesinlikle anlatmıyordu" şeklinde konuştu.

 

Ayetullah Turgut - İLKHA)