Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Ak parti iktidarı ile beraber iktidar nimetlerinden faydalanan muhafazakâr kesimlerde ciddi değişimlerin yaşandığı, önemli oranda değerler aşınmasının söz konusu olduğu gerçeği artık inkâr edilemeyecek noktalara geldi.

Yeni sınıflar ortaya çıktı. Kültürel yozlaşmalar ve yeni kültürel formların makyajlanarak topluma sunulduğu garip zeminler peyda oldu.

İslam sosyetesi, şehirli Müslümanlar, İslami elit kesim gibi adlandırmalar kullanılmaya başlandı.

Fısıltı gazetelerine yazılmasına gerek yoktu, çünkü birçok şey göz önünde cereyan ediyordu. Lüks villalar, biri resmi olan poligami evlilikler, muhafazakâr tatil mekânları orta yerde duruyordu.

Bazıları yaşananların kendisinden kaçılması mümkün olmayan sosyal bir realite olduğunu savunurken, bazıları da “para adamı bozar” klişe lafına takılıp kalıyordu.

Böyle böyle 13 yıl geçti 7 Hazian`da Ak Parti hükümeti tek başına kuramayacak vekil sayısında kaldı.

MHP daha ilk gün hükümet ortaklığını düşünmediğini ilan etti. HDP ise her söylediğinden dolayı Kandil`in fırçasını suratında görünce sesini kıstı.

Geriye CHP kaldı.

Muhalefetin iş yapmadan eleştirme imkânı veren cazibesi ile rantın göz kamaştıran büyüklüğü arasında sıkışan CHP ne yapacağını bilemiyor.

İşte tam da bu sıralarda “Rezidans skandalı” patlak verdi.

Daha ülkede iktidar olamadan “belediye iktidarında” yapılanlar şok ediciydi.

Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi`nin eşi olan yeni milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi`nin aralarında 3`ü rezidans olmak üzere 16 dairesinin üzerine kayıtlı olduğu ortaya çıktı.

Yıllarca Sosyal Sigorta Kurumu`nda (SGK) diş hekimi olarak çalışan ve Kâğıthane`de gecekonduda kirada oturan Gamze Akkuş İlgezdi`nin bu servete nasıl sahip olduğu konusu medyanın gündeminden düşmüyor.

Bir rezidans dairenin fiyatının 3 ile 5 milyon dolar arasında olduğunu belirtelim.

Bu arada Kemal Kılıçdaroğlu`nun kızının da böyle bir rezidans daireye sahip olduğu çıktı ortaya.

Sosyal realite meselesine gelip takılacaksanız bir şey demem; ama kimse dürüstlük edebiyatı yapmasın.

Halkçı Kemal söylemi giydiği gömlek ve havuzlu villada yaşaması sebebiyle çöken Kılıçdaroğlu meseleyi herkesin zekâsıyla alay ederek izah etti.

Kılıçdaroğlu, “Onlar alın teri ile kazandılar, kul hakkı yemediler, hırsızlık yapmadılar. Onlarla gurur duyuyorum, onları seviyorum, onlarla her zaman övünç duyuyorum” dedi.

Ama rakamlar öyle söylemedi.

Alın teriyle öyle bir rezidans daireye sahip olabilmeleri için 280 yıl çalışmaları gerektiği konusuna bir izah getirmedi Kemal Bey.

Kimyaları bozulduğu için ne dediklerini bilmiyorlar.

Evet, rezidans adamı bozar diyoruz ve nitekim bozdu da.

Bu daha belediye rantı! İktidar rantının nelere sebep olacağını siz tahmin edin artık.