Siirt'te Şal Şapik kumaşı yeniden hayat buluyor
21-23 Mart 2016 tarihinde yapılması planlanan 7. Uluslararası tekstil Konferansı'nda Şal Şapik kumaşının sergileneceği bir tanıtım programı yapılacak.
“Anadolu’ya Dokun’an Bezler” konulu proje kapsamında, geleneksel dokumacılık üzerine düzenlenen 7. Uluslararası tekstil Konferansı’nda Siirt’te Şal Şapik kumaşının sergilenmesi ve tanıtımı yapılacak.
Program çerçevesinde Siirt’te gelen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Atalayer ve Araştırma Görevlisi Meral Akkaya, Siirt Valisi Mustafa Tutulmazı makamında ziyaret ederek, proje hakkında bilgi verdi.
Geleneksel kültürü yeni kuşaklara aktarma görevinin yanında el sanatlarının, bir milletin kültürel kişiliğinin en önemli canlı ve anlamlı belgeleri olduğunu ifade eden Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz;’Şal Şapik kumaşının Mezopotamya’da dokunan ilk kumaşlardan biri olduğunu belirterek, ilin kültürünün yansıtılması ve yaşatılmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
Vali Tutulmaz, gelecek nesillere aktarılmasının kültürel bir gereklilik ve şart olan bu kumaşın üretimi için Valilik olarak her türlü desteği sağlayacaklarının altını çizdi.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Atalayer ise, Anadolu yaşamı üzerine yapılan arkeolojik ve toplumsal araştırmalarda dokumacılığın büyük bir önem taşıdığını söyledi.
Prof. Atalayer, “Proje kapsamında Anadolu’daki zengin dokuma örnekleri için bilimsel bir veri tabanı oluşturularak, yaşayan örnekler, tekstil tasarımcılar tarafından güncel ve yeni tasarımlarla zenginleştirilmesi sağlanarak, desteklenecektir.”dedi.
Şal-u Şapık kumaşı, eskiden, bölge insanının evinde kurduğu tezgâhlarda dokunulurdu. Bu kumaşlar, yazın serin, kışın sıcak tuttuğu gibi, dayanıklı olduğu için de halkın günlük kıyafetinin bir parçası durumunda idi. Ancak az üretilmesinden dolayı bu kumaş zamanla sadece düğünlerde, bayramlarda ve özel günlerde giyinilen bir kumaş haline geldi. Şal Şapık kumaşı üretimi yapan ustaların sayısı ise yok denecek kadar az. (Muhammed Dayan - İLKHA)