HDP ve PKK`nın Çözüm Sürecinin ortaya yanlış konulmasından dolayı bütün bölgede terör estirecek bir hakimiyet kurma gücüne ulaştığını bütün dünya biliyor galiba bir tek AK Parti Hükümetinin üyeleri bilmiyor. Milletvekili adaylarının Diyarbakır merkezindeki ara sokaklarda dahi seçim propagandası yapamayacak kadar aciz durumda olduklarını hafife alanlar 10`a 1`lik sonuçtan da ders almayıp esasta hiçbir anlam ifade etmeyen, acziyet göstergesi cümleler kurmaya devam ediyorlar.

Özellikle ilçelerde ve köylerde HDP`ye insanların ne kadar “özgür iradeleriyle” oy verdiklerini çok iyi yansıtan sandık sonuçlarını yorumlamak vatandaşın işidir, hükümet makamında olanlar ise bu tablo karşısında iş yaparlar. Diktatör Esed`in seçim sonuçlarını duyduğunda “Yuhh artık! Ben ve babam bile sonuçları böyle %100 yapmazdık. Bunlarda da hiç insaf yokmuş!” diye tepki göstereceği skandal bir tablo var karşımızda ama gelin görün ki hal ve hareketleriyle zannedersiniz “ilahi devletin” temsilcileri konuşuyor gibi bir tarzı olan muhteremlerden Yalçın Akdoğan da aynen sade vatandaş gibi sadece yorum yapıyor. Ha bir de kameraları başka alanlara çevirmeye çalışıyor Akdoğan. Güya Avrupa`dan gelen heyetler AK Parti`nin tekrar kazanması üzerinden seçimleri şaibeli göstermeye çalışacaklardı. Tuzak boşa çıkmış. Oh be desenize memleket büyük bir tehlikeyi atlatmış.

Sayın Yalçın Akdoğan bırakınız şikayet etmeyi! Örgütün baskısıyla bir tablo oluştuğunu görüyoruz. Ama maalesef buna dünya sessiz kaldı demeyi de bırakın lütfen. Siz niçin sessiz kaldınız onu söyleyiniz? Hani böyle bazen esip gürlüyordunuz ne oldu? Niçin bu despotluk için hiçbir şey söylemediniz? Daha doğrusu siz söyleme makamında değilsiniz, icraat makamındasınız. Eliniz armut mu topluyordu da insanların özgür iradeleriyle tercih yapmalarını engelleyen şartlara müdahale etmediniz onu söyleyiniz? Aksi takdirde ya anlamlı cümleler kurun ve iş yapın ya da hiç ortalıkta görünmeyin en iyisi.

Haksöz Haber