Toplumun yüzde 80’ninin hayatının bir dönemini etkileyen akne yani sivilcenin, tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, sivilcelerin sanılanın aksine ergenliğe özgü bir durum olmadığı gibi ergenlik döneminden sonra da kendiliğinden geçmediğini söyledi.

Yapılan araştırmalarda sivilcenin hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen hastalıklar arasında ilk sıralarda yer aldığını söyleyen Liv Hospital Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Güngör “Sivilce problemi olanların kendine güven problemi de yaşadığını söyledi.

Sivilcelerin geçerken geride leke ve iz bıraktığını belirten Doç. Güngör, “Leke ve izleri tedavi etmek çoğu zaman daha zor olurken tamamen yok etmek bazen mümkün bile olmayabiliyor. Bu sebeple zamanında ve doğru tedavinin önemi çok büyük” dedi.

30’lu 40’lı yaşlarda da sivilce görülebilir

Aknenin (sivilce) en çok yüzde görüldüğü gibi sırt, göğüs bölgesi, omuzlar, kolların üst bölgesi ve kalçalarda da görülebileceğini belirten Doç. Güngör, ergenlik döneminin başlangıcında böbreküstü bezlerin çalışmaya başlamasıyla yüzün orta kısmında özellikle burun, alın ve çene bölgesinde siyah noktaların (açık komedonlar) görülmeye başladığına dikkat çekti.

Doç. Güngör, “Bunlara bazen deri gerildiğinde daha iyi gözüken beyaz noktalar (kapalı komedonlar) eşlik eder. Daha sonra over ve testislerin çalışmasıyla aknenin diğer belirtileri görülmeye başlar. Şiddeti kişiler arası farklılık gösterebileceği gibi aynı kişide zaman içinde de farklılıklar olabilir. Aknenin şiddeti ve nasıl bir süreç izleyeceği konusunda anne veya babada sivilce hikâyesi veya sivilce izleri olması önemli ipuçlarıdır. Akne ergenlik dönemine özgü bir durum değildir. En çok genç erişkinlerde gözükse de, 30'lu, 40'lı yaşlarda da görülebilir.” ifadelerini kullandı.

Akne tedavisi kişiden kişiye farklılık gösterir

Akne şiddetinin tedavisinde şahsın yaşının, kaç senedir akne sıkıntısı yaşadığı, daha evvelden kullandığı akne tedavileri, halen kullanılan cilt bakım ürünleri, makyaj seçimi, adet düzeni, kıllanma, saç dökülmesi, kişinin kilo almaya meyilli olup olmadığı, ilaç ve besin alışkanlıklarının tamamının etkili olabildiğini belirten Doç. Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çoğu akne topikal denilen cilde sürülen krem/jel/losyon gibi ilaçlarla tedavi edilebilir. Sivilcelerin azalıp yok olmaya başlaması için 4-8 hafta gerekir. Yüz bölgesinin günde iki kez nazikçe uygun temizleyicilerle yıkanması akneyi tedavi etmez ama ilaç tedavilerinin etkinliğini artırır, bu nedenle ilk adımdır ve önemlidir. Şiddetli akne tedavisinde ağızdan kullanılan ilaçlar kullanmak gerekebilir. Akne tedavisi boyunca kullanılan ilaçlara ek olarak kimyasal soyma, ışık ve lazer tedavileri, hafif koter gibi uygulamalar da yapılabilir.”

Akneyle baş etmenin yolları

Aknesi olanların yapması gerekenler ile ilgili de önerilerde bulunan Doç. Güngör, şu tavsiyelerde bulundu:

Günde 2 kez (sabah-akşam) ve terledikten hemen sonra uygun bir temizleyici ile cildinizi ovmadan, fırçalamadan parmak uçlarınızla nazikçe yıkayın.

Temizleyici seçiminde cildinizi tahriş etmeyen, alkol içermeyen deri pH'sına uygun temizleyiciler seçin. Astrinjen, tonik etkili ve eksfoliyatif (soyucu) etkisi olan temizleyicilerden kaçının.

Saçlarınızı düzenli olarak yıkayın, saçlarınız yağlıysa her gün yıkayabilirsiniz.

Güneşten ve solaryumdan uzak durun. Sanılanın aksine güneş ışınları ve solaryum sivilcelerinizi kurutmaz, sadece kamufle eder, 1-2 ay sonra sivilcelerde artma-alevlenme olur.

Akne ilaçları sadece sivilce çıkınca veya sivilce üzerine kullanılmaz. Düzenli olarak kullanıldıklarında yeni çıkacak olan sivilceleri engeller. Bu yüzden tüm yüz bölgesine düzenli kullanmak ve sonuç için sabırlı olmak gerekir.

Dermatoloji doktorunuzun verdiği ilaçları önerdiği şekilde düzenli olarak kullanmak çok önemlidir. Akne ilaçları deride kızarıklık, soyulma, tahriş yapabilir, bu durumda ilacı bırakmayın, bu olumsuz etkileri azaltmak için doktorunuzdan yardım isteyin. (İLKHA)