• DOLAR 35.468
  • EURO 36.66
  • ALTIN 3058.14
  • ...
Sen Kimsin? Ben Kimim? Biz Kimiz?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Düşünüyorum… Kim olduğumu bulmaya çalışıyorum… İnsanların sen kimsin sorusuna korkusuzca, tereddüt etmeden ben buyum diyebilmeyi istiyorum… Kendimi bilmeyi istiyorum… İzliyorum etrafımı, kim ne yapıyor diye… Kimler kendini bulmuş diye… Ama insanları anlamak ne de zor.. Kendini anlamayan insanı, ben nasıl anlayabilirim ki…
 
Herhalde insanların bugüne kadar yakalandığı en korkunç hastalık kimlik bunalımıdır. Herhangi bir olay oluyor ve Müslümanlar fikirlerini üretmeye başlıyor, bence bu böyle değil böyle olmalı, bence şu şöyle olsa daha iyi olur deyip, tamamen nefislerin iktidar oldukları sistemde, Kuran ve Sünneti sürgün ediyorlar. Halbuki bencelerden, sencelerden önce gelen ce’lerimiz vardı bizim… Kur’anca, sünnetçe diyeceğimiz… Ama kimliğini kaybeden insan, Allah’tan uzak bir sistem kurup, o sistemin kölesi oluyor. Ama bunları yapanlar aynı zamanda, Müslümanlığından asla taviz vermediğini iddia edip, yeri geldiğinde saatlerce tartışıp, yeri geldiğinde saatlerce laf kalabalığı yapabiliyor… Acaba kaç kere sorguladık kendimizi… kaç kere aradık kimliğimizi… Düşünsek bulacağız elbet gerçeği… Nüfus cüzdanı olmayanı adamdan saymayan bir düzende değil miyiz? Kimlik yoksa doktor yok, okul yok, bilet yok, indirim yok, yok da yok… Peki ya Müslüman kimliğin nerde kaldı? Müslüman kimliği olmayanı nasıl adamdan sayacağız…
 
Kimliklerimizi yitirdiğimiz yerlerden hicret etmedikçe kurtuluşa eremeyeceğiz.. Bir kimliğe sahip olamayacağız… Televizyon önlerinde, sanal dünyalarda, bilgisayarlarda, belki telefonların sms zincirlerinde… Dünyevileştik gün geçtikce.. Seküler sistemlerin değirmeninde kimliğimizi öğüttük… İçi boşaltılan değerlerimizin yerine olmazsa olmaz sandığımız dünya parçaları kaldı… İsraf dedik, kanaat dedik gittik ihtiyacım var(!) deyip erkamın yuvası gibi olması gereken evlerimizi, Bellona, Merinos, Arçelik bayisine çevirdik… Elbise dolaplarımızı mağazaların reklamcılığını yaparmışcasına tıka basa doldurduk, doldurduk ve doldurduk işte... Artık tavır, duruş, eylem diye bir şey kalmadı bizde… Misalen, tesettür hakkında ne düşünüyorsunuz? “yani şimdi bence, şey o da olsun bu da olsun” aç ayeti hadisi sonra konuş Müslüman! Şu meselede ne yapılmalı, “çözüm üretmeliyiz, çağın gereklilikleri var deyip deyip, ne ayet kaldı ne de sünnet…”
Çok mu acımasız eleştirdim. Gençliğin heycanı mıdır bilmem ama, bu aralar sıkıntılıyım dedim
 
ya.. arayışlardayım biraz emek, biraz zahmet, biraz göz yaşı mükafatı cennet olacaktır inşaallah… Kimliğim olacak daha ne isterim… hangi olay olsa “Rabbim şöyle buyuruyor, Peygamberimiz şöyle buyuruyor, buna göre bu böyle olmalı…” diyebilmek var işin ucunda.. tam anlamıyla Müslüman olabilmek… Müslümanım derken bütün hücrelerinle hissedebilmek… Söylemlerini eylemlerinle ispat edebilmek… Yani işte olmam gereken olabilmek..
 
HAFTANIN YAZISI
Meryem Nur Firdevs Gülaçar / Van - Yaş: 16
 
 
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir