Kayıp aşiret mensubu için basın açıklaması düzenledi
Şırnak'ın Silopi İlçesinden 12 Haziran günü Cizre'ye giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan Hacı Tosun'un yakınları düzenledikleri basın açıklamasıyla yetkilileri daha duyarlı olmaya çağırdı.
Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde, geçen hafta 12 Haziranda özel otomobiliyle Cizre İlçesi'ne gittikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Goyan aşireti mensubu Hacı Tosun'un yakınları bir basın açıklaması düzenleyerek yetkililerden konu hakkında daha duyarlı olmaları çağırısında bulundular.
Yaklaşık 3 ay önce Silopi'den Cizre'ye giden Uludere nüfusuna kayıtlı Lezgin Sak'ın kaybolmasının ardından, 12 Haziran Cuma günü aynı şekilde üzerindeki 80 bin TL para ile kaybolan Hacı Tosun'un da, özel otomobiliyle Silopi'den Cizre İlçesi'ne gitmiş ve bir daha kendisinden haber alınamamıştı.
Yetkililere çağrıda bulunan Goyan Aşireti üyeleri, aşiretler arası kan davasının başlamaması için Hacı Tosun'unun bulunması veya nasıl kaybolduğuyla ilgili bilgi verilmesini istedi.
Çoğunluğu Uludere olmak üzere, Şırnak merkez, Cizre ve Silopi'de de aile fertleri bulunan Goyan Aşireti üyesi Hacı Tosun'un kaybolması ve yaklaşık bir haftadır hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamadığını belirten aşiret üyeleri, bugün Silopi İlçe merkezinde bir basın açıklaması yaptı.
“Konuyla ilgili tarafımıza her hangi bir bilgi verilmemiştir”
Sanat Sokağı'nda toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Goyan Aşireti üyesi Musa Apaydın, 12 Haziran 2015 tarihinden bu yana Hacı Tosun’un kayıp olduğunu belirterek, “Bütün ayrıntılar ve deliler Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilmiş olmasına rağmen, konuyla ilgili tarafımıza her hangi bir bilgi verilmemiştir. Bu olay, 3 ay içerisinde Silopi-Cizre yolu arasında vuku bulan ve 2 Uludereli vatandaşımızın kaybolması olayıdır. Buradan basın aracılığı ile Şırnak Valiliği'ne, Cizre ve Silopi Kaymakamlığı, emniyet ve adli teşkilatlarına sesleniyoruz! Bu konu ile ilgili çok hızlı bir şekilde çalışma yapılarak Hacı Tosun adlı şahsın akıbetinin tarafımıza bildirilmesini istiyoruz" dedi.
“Kardeşime ait araç Cizre’deki akrabalarımız sayesinde bulundu”
Kayıp kardeşine ait aracın Cizre'deki akrabalarının aracılığı ile kaymakamlık ve polis karakoluna 150 metre mesafede bulunan bir sokakta bulduklarını söyleyen Hacı Tosun'un soyadını değiştirdiği öğrenilen ağabeyi Mesut Yılmaz, araçta 2 adet cep telefonu bulunduğunu, ancak telefonlarla yapılan konuşma kayıtları ile polisin olay yeri incelemesi hakkında kendilerine, bugüne kadar hiçbir bilgi verilmediğini söyledi.
Yılmaz, "Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'na gittik. Olayın Cizre-Silopi arasında olduğunu, hem yazılı, hem sözlü ifade ettik. Kardeşimin yanında 80 bin lira para da olduğunu belirttik. Savcılığa dedik ki; Sizden istirhamımız bu MOBESE kameralarının incelenmesi ve kardeşimin son telefon görüşmelerinin kimler ile yapıldığının tespit edilmesi. Savcılık maalesef ne telefon görüşmesini, ne MOBESE kameralarının hiç bir ayrıntısını şimdiye kadar bize bildirmedi. Kardeşime ait araç, Cizre’deki akrabalarımız sayesinde bulundu. Aracı, Cizre Kaymakamlığı ve Cizre Emniyetini koruyan polis merkezinin 150 metre uzağında, bir sokakta park halinde bulduk. Oraya gelen polis ekibi, adeta inceleme yapmak istemiyormuş gibi oradan uzaklaşmak istiyordu. Aracın bulunduğu yerde MOBESE kamerası olmasına rağmen, market, kuyumcu ve banka kameraları olmasına rağmen bugüne kadar, Cizre Emniyet Müdürlüğü araçla ilgili her hangi bir bilgi vermedi ve inceleme yapmamış diye duyduk. Parmak izi incelemesinin gereği yoksa Türkiye’de tutulan bu parmak izi nedir, niçin tutuluyor?" ifadelerini kullandı.
“Aşiretler arasında her hangi bir kan davasının olmaması için…”
Olaylardan sonra savcılığa gittiğini anlatan ağabey Mesut Yılmaz, kardeşinin 10-12 Haziran arası konuşmalarını savcıdan talep ettiklerini, savcının ise işi prosedüre uygulamaya çalışarak 60 gün sonra ancak kendilerine bu bilgilerin verilebileceğini söylemesine tepki gösterdi.
Yılmaz, “ 45 gün sonra kardeşinin kiminle görüştüğü belli olur' dediler. Aşiretimize ait insanlar burada, ben özellikle Goyan Aşireti ile başka bir aşiret arasında her hangi bir kan davası olmaması için, her hangi tatsız bir olayın yaşanmaması için, devlet yetkililerine diyorum ki; kardeşimin kimin eliyle kaybolduğunun bulunması için sizden rica ediyorum. Maalesef ne savcılık, ne emniyet, ne jandarma, ne istihbarat birimleri, hiç kimse tarafından bugüne kadar tarafımıza, 'şu veya bu bilgi ulaştı' dememiştir." diyerek yaşadıkları duruma adeta isyan etti.
Aşiret üyeleri yapılan konuşmaların ardından sessizce dağıldı. (İLKHA)