Nereye kadar bölüneceğiz?
Seçimden çıkan Türkiye`de koalisyon mu kurulacak, erken seçim mi yapılacak? Tartışmaları sürerken komşu ülkelerde çatışmalar ve savaş sürüyor. Kiminin zulmettiği, kiminin ise zulme karşı direndiği kaosun baş müsebbibi Batılı şer güçler de bölgeyi istikrarsızlaştırma çabalarında hız kesmiyor
Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz
Dünya yeni olaylara gebe. Türkiye seçimden çıkıp yeni hükümeti ile meşgul iken komşu ülkelerde savaşlar şiddetleniyor. Batı, bölgeyi istikrarsızlaştırma programında az bir başarı elde etti. Şer güçler birlikte hareket edip kendi isteklerini elde ederken, Müslümanlar küçük çıkar hesaplarını bırakıp ne zaman birlikte hareket edecek, gerçekten merak ediyorum. Müslümanların menfaati için birlikte hareket etme zamanı gelmedi mi acaba?
Suriye`de devam eden acımasız savaş yüzünden yüzbinlerce insan öldürülüyor ve milyonlarcası ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor. Batı bu trajediyi seyrederek yerel zalimlerine dur diyeceğine tam tersi kışkırtıcı açıklamalar yaparak savaşı daha da derinleştirmeye çalışıyor. Suriye`deki savaşın asıl sorumlusu Esed`i eleştirme ve kınama yerine en önemli birincil tehlikenin DAİŞ olarak gösterilmeye çalışılmasını çok ilginç bir tavır olarak değerlendiriyorum. Suriye`deki muhalifler çok pasif kalmaktadır. DAİŞ`in reklamı yapılmakta ve her gün DAİŞ`in safları yeni yeni gençlerle tazelenmektedir. Suriye ve Irak`ta bulunan DAİŞ gruplarının Türkiye sınırlarının çok yakınlarına gelmesi de pek hayra bir alamet değildir.
Türkiye önümüzdeki bir buçuk ay boyunca koalisyon kurma gibi meselelerle uğraşırken Suriye ve Irak`ta yeni olayların meydana gelmesi bekleniyor. Oyunlar yeniden kuruluyor ve yeni aktörlerin ortaya çıkması bekleniyor. Türkiye`nin Suriye politikasının da değişip değişmeyeceği de merak konusu olmuş durumunda.
Aynı şekilde Türkiye`nin sınır komşusu Ukrayna`daki çatışmalar yeniden başladı. Ukrayna`nın ayrılıkçı bölgelerindeki çatışmalar epey şiddetlendi ve yine Türkiye`ye epey etki edeceğe benziyor. Rusya da, Batı gibi bölgede istikrarsızlığın peşinde. Yine Ukrayna`daki çatışmalar şer güçlerin birlikte kurmuş olduğu program çerçevesinde yapılmaktadır. Batı`nın programının yürümesi için yapılan Ukrayna savaşında ölenler de insan. Batı için Müslüman veya Hıristiyan önemli değildir. Bu şer güçlerin ne milleti ne de dini vardır. Bunların tek bildiği dünya menfaati ve güçtür. Birileri Müslüman gözükür, birileri Hıristiyan. Birileri Cumaya gider, birileri kilise ayinlerine katılır. Ama hepsinin amacı sadece insanlara bir gösteriştir.
Diğer taraftan önemli bir mesele Filistin sorunudur. Filistin meselesi DAİŞ yüzünden ikinci bir konuma düşürülmüş ve böylece İsrail`e rahat manevra imkanı verilmiştir. Türkiye`deki seçim sonuçlarıyla İsrail daha da rahatlamıştır. Gazze yine aynı sorunlar ile baş başa kalmıştır. Hamas git gide tek başına kalmaya başladı. İsrail hem Suriye`de, hem Irak`ta, hem Mısır`da daha rahat hareket edecek hale gelmiştir. 21. asrın Selahaddin`i durdurulmuştur manşetleri Siyonistlerin işidir.
Mısır`da da değişen bir şey yok. Müslümanların birlikte hareket etmemesinin sonucunda yine Mısırlı Müslümanlar zulüm görmektedir. Müslümanların küçük, o kadar da değersiz hesapları yüzünden asıl Müslümanlar zulüm görmektedirler. Her gün aramızdan kardeşlerimiz şer güçlerin kurmuş olduğu pusuda veya şer güçlerin kontrolündeki silahlı hainlerin elinden şehit düşmektedir. Bunlar cesareti bizim bölünmüşlüğümüzden almaktadırlar. Hepimizi bir arada gördükleri an bunların tüm gücü ve hainlikleri biter. İşte, mesele yine bizde… Bizim cahiliyetimiz bizim en büyük düşmanımız. Irak, Suriye, Mısır, Lübnan, Libya, Yemen, Filistin Türkiye`deki Müslümanları beklemekte. Arabistan, BAE, Katar ve Kuveyt ne yapabilir ki; Bunlar kendi saltanatlarını düşünmekte ve koltuklarını korumakla meşguller. Dolayısıyla Türkiye`deki Müslümanların görevi daha da büyük. Tüm ümmeti içine alacak şekilde büyük düşünmek zorundalar. Hiçbir Müslüman kendini küçük görmemeli. Ben ne yapabilirim ki düşüncesini kafadan atmalı. İslami STK`lar birlikte; yorulmadan, üzülmeden daha çok çalışmalı. Allah`a inanan asla pes etmez ve etmemeli. Şehitlerimizi unutmamalı ve Müslümanların birlikteliği için çalışmalı.
Birlikte hareket ettiğimiz zaman işte o zaman Allah`ın rahmetini ve bereketini görürüz. Bölünüp yüz parça halimizle yaptığımız duanın değeri ne olabilir? Birleşip bir ümmet olup haykırsak ne olacak, neden bakmıyoruz? Allah`ın (cc) bize karşı iki adım atacağını bildiğimiz halde neden bizler bir araya gelip Allah`a (cc) bir adım atamıyoruz. Bizim kaderimiz bizim elimizde. Düşünelim ve harekete geçelim… Allah yâr ve yardımcımız olsun… Amin…