Ahmet Hakan`ın Sellocannnı, Hizbullah çıksın özür dilesin, demiş. Kızmayın ama Ahmet Hakan`ın Sellocannnı haklı. Adam haklı beyler, adam haklıııı. Hizbullah çıkıp bence de özür dilemeli. Kızmayın da hemen… Hele bi dinleyin kardaşlar…

Mesela Hizbullah çıkıp İstanbul Güngören`de 27 Temmuz 2008 günü patlatılan bombalama sonucu 5`i çocuk 18 sivil`in öldürüldüğü olaydan dolayı özür dilemelidir.(!)

Ya da Bingöl`de ki canlı bomba olayından dolayı özür dilesin bence. 29 Ekim 2011`de PKK`lı `Rohani` kod adlı Nazlı Görer`in düzenlediği bombalı saldırı sonucunda aralarında çocuklarını korumak adına kendini çocuklarının üzerine atarak hayatını kaybeden Hatice Belgin ve küçük oğlu Veysel`in de olduğu 4 Kürd`ün ölümünden dolayı Hizbullah hemen bir özür beyan etmeli ve özeleştiri vermelidir.

Ha bir de Diyarbakır`da Dershane önünde patlatılan ve 7 Kürdün ölümüyle sonuçlanan bomba var. Söyleyin Hizbullah`a onun için de acilen bir özür açıklasın. 3 Ocak 2008`de dershaneden çıkan Kürt öğrencileri hedef alan bomba, biraz daha geç patlasa daha büyük bir katliam yaşanacaktı. Bu 7 İnsanın ölümü dolayısıyla da Hizbullah`tan milletçe özür beklerken, bu olayı gerçekleştirenleri de milletçe lanetliyoruz. Oldu mu Ahmed`in selosu…

Ey şanı yüce Hizbullah sakın ola ki, 6-8 Ekim olaylarını unutma. Hizbullah 6-8 Ekim tarihinde Yasin ve arkadaşlarıyla beraber Yusuf ER`i de katletmediği için hemen, hem de diz çökerek çıksın ve ö-zür di-le-sin. Tabi bir de boncuk boncuk terlediği için. Öyle değil mi sellocennnn. Dilesin değil mi. Ma bu Yusuf ER neye yaşıki…?

Bu Bebek Artık Yaşamıyor. Sadece 1 Yıl Yaşadı

          Bu Bebenin adı Almina idi.

Acaba Sellocennn bu bebeğin şu masum yüzüne hiç baktı mı? Hizbullah bu bebek için de özür dilemeli mi? Zaman bayramın 2. Günü. Yer Antep. Tarih ise 20 Ağustos 2012. Bombalı aracın patlatılması sonucu yukarda resmi görülen 2011 doğumlu Almina Melisa Aker daha 1 yaşındayken katledildi. Sadece Almina değildi bu saldırıda katledilen;

3 yaşındaki Süleyman ALKAN

11 yaşındaki Sevgi Gülperi İnanç

İsimli çocuklar da katledilmişti. Sivil halka yönelik bu saldırıda katledilen insan sayısı tam dokuz olarak ifade ediliyordu.

Ne diyosun sellloocennn hazır özür dilemeye başlamışken bu masum yavrular için de özür dilesin mi Hizbullah? Hiç çekinme, sen yeter ki iste? Sen söyle yeter? Hatta hem özür dilerler hem de bu katliamı gerçekleştiren zihniyetin Allah taaa belasını versin derler. Amin mi sellllo amin mi?

20 HAZİRAN 1987 PINARCIK KATLİAMI`NDAN KALAN İKİ FOTO. BU ÇOCUKLARIN SUÇU NEYDİ?

Az kalsın unutuyordum vallahi.  İyi ki hatırladım. Neydi o köyün adı. Dur şimdi aklıma geli dur. Kayacık? Na looo!!! Ha buldum  Pınarcık pınarcık… Hani defterlere Pınarcık Katliamı diye geçen ve serrroooklarının olaydan sonra, Öldürelim öldürelim ki büyüyelim, dediği olay. Sence Hizbullah bu olaydan dolayı da özür dilemeli mi?

--Peçenek Katliamı 10 Temmuz 1987 tam 17 Kürt katledildi.

--Nusaybin  Behmenin mezrası katliamında bir aileden 8 çocuk katledildiğinde tarih 9 Mayıs 1988 idi.

Hizbullah bu katliamlar için de özür dilemeli mi?

Gelelim yakın zamana!

Ubeydullah Durna – Kürt Yüksekova 2011
Mehmet Uğurtay – Kürt Dargeçit 2013
Yasin Börü – Kürt   Diyarbakır 2014
Hasan Gökgöz – Kürt   Diyarbakır 2014
Hüseyin Dakak – Kürt Diyarbakır 2014
Riyad Güneş – Kürt Diyarbakır 2014
Cumali Güneş – Kürt Diyarbakır 2014
Turan Yavaş – Kürt Diyarbakır 2014
Cengiz Tiryaki – Kürt Karlıova 2014
Fehmi Yalçın – Kürt Karlıova 2014
Mehmet Latif Şener - Kürt Van 2014
Mehmet Şerif Şimşek – Kürt İdil 2015
Abdulcelil Talayhan – Kürt İdil 2015
Aytaç Baran – Kürt Diyarbakır 2015

Hadi utanmadan bir de bu mazlum Kürtler için Hizbullah`ı özür dilemeye çağır bakalım.  Şimdi bu olaylar için PKK yaptı HDP yapmadı diyecekler belki de? Herkes bilir ki PKK izin vermezse Selllooocennn izinsiz sazının akordunu bile yapamaz.

Beyaz Türkler`in Beyaz Kürdü, Hizbullah`ı özür dilemeye davet etmekle kalmamış bir de Hizbullah`ın silahlandığından bahsetmiş. Sanki seçimden sonra iki gece boyunca sabaha kadar sokakları texasa çeviren onlar değildi de Hizbullah idi.

Bakın ne demiş; Birçok Hizbullah militanı, elemanı şu anda Diyarbakır'da silahlandırılmış durumda. Evlerinde silahlandırılmış durumdalar. Kendilerine dönük saldırı olduğunda kim kimi vuracak o da belirlenmiş durumda.

El Hakk, doğru söylemiş. Evet insanlar onların saldırılarına karşı kendisinin de belirttiği gibi, Evlerinde silahlanmış durumdalar. Kendilerine dönük saldırı olduğunda elbette ki, kendilerini savunacaklar.

Bakın burada  o bile kendi saldırganlıklarını ve Müslümanların sadece meşru müdafaalarını yaptıklarını kabul etmiş. Saldıracaklar, diyemiyor. Kendilerine dönük bir saldırı olduğunda, diyor. Peki ne yapsın bu insanlar? Saldırılar karşısında, buyurun gelin öldürün mü? Desinler.

Bu açıklama ile hem saldırganlığını kabul ediyor hem de insanların meşru müdafaada bulunduklarını. Çünkü silahlanıp sokağa çıkmışlar demiyor, bilakis evlerinde beklediklerini ifade ediyor. Yani insanlar silahlanmışlarsa eğer saldırılar karşısında kendilerini, aile ve evlerini korumak için silahlanmışlar.
Devlet`in olmadığı bir yerde ise bu, bir tür meşru müdafaadır ki, her türlü insani ve hukuki değer bunu normal karşılar.

Yoksa Hizbullahi Müslümanlar evlerini ve canlarını korudukları için de mi özür dilemelidir?
Hadi be… Hadi ordan…

Pardon!!! Az kalsın unutuyordum. Şu  anda Bekaa vadisinin ve Kandil dağının eteklerine gömülü iç infaz kurbanı binlerce Kürd`ün katledilmesi için de Hizbullah mı özür dilemeli?

Cevabı Alalım Lütfen…

Bir de tüm bunlardan sonra, Alçak ve Çete yakıştırmalarının en çok kime yakıştığı da anlaşılmıştır sanırım.

(Hürseda Haber)