• DOLAR 34.507
  • EURO 36.452
  • ALTIN 2870.39
  • ...
O (sav), Bütün İnsanlara ve Cinlere Gönderilmiştir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Feyzullah Zerey / Doğruhaber
 
Resulü Ekrem (sav), insan ve cinlerin hepsine resul olarak gönderilmiştir. O yüzden iki yönlü, iki cephelidir. Cinlerin mümin olanları olduğu gibi kafir olanları da vardır. Resulü Ekrem (sav)’i diğer peygamberlerden üstün kılan bir vasfı da cinlere de gönderilmiş olmasıdır. Cinler arasında peygamber seçilen yoktur. Ancak Resulü Ekrem (sav)’in tebliğatını duyup kavimlerini dine çağıran nezir görevi yapan cinler vardır. Bunlara “Nezrullah” demek caiz olur.
 
Resulü Ekrem (sav), arkadaşlarıyla birlikte Taif‘ten dönerken, Nahle’de bulunduğu bir sabah namazı vaktinde, cinlerden bir taife gelip namaza durmuş ve okuduğu Kur’an ayetlerini huşu ve teslimiyet içinde dinlemişti. Ondan sonra kendi cinslerinin yanına vardıklarında, onlara dinledikleri gerçekleri anlatmışlar ve Müslüman olmalarını istemişlerdi kendi kavimlerinden. Şanı yüce olan Allah, bu olayı şu ayetleriyle Resulü Ekrem (sav)’e bildirmiştir:
 
“Hani Kur’an’ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, “Susun!” dediler. Kur’an’ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler. Dediler ki: “Ey kavmimiz! Şüphesiz biz, Mûsâ’dan sonra indirilen, kendinden önceki kitapları doğrulayan, gerçeğe ve doğru yola ileten bir kitap dinledik. Ey kavmimiz! Allah’ın dâvetçisine uyun, ona iman edin ki, günahlarınızı bağışlasın ve sizi elem dolu bir azaptan kurtarsın.” Kim Allah’ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde Allah’ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah’tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler. (Ahkaf: 29-32)
 
Şanı yüce olan Allah, sonra şu ayetleri inzal buyurdu:
 “(Ey Muhammed!) De ki: Bana cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız. Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk. Demek bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş. Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk. Doğrusu insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı.” (Cin: 1-6). “Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz.” (Cin:11) Alimler bu ayete dayanarak, cinler arasında, Müslüman, putperest, Yahudi ve Hıristiyan, kimselerin bulunduğunu açıklamışlardır.
 
Cinler Kur’an’ı dinledikleri zaman Resulü Ekrem (sav)’e iman ettiler. İbni Mesud’dan rivayet olunan sahih bir hadiste şöyle buyrulmaktadır:
 
“Allah’ın Resulü cinlere, “Rahman” suresini okumuştu. “Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?” mealindeki ayete gelince, cinler aralarında şöyle dediler:  “Rabbimiz, senin nimetlerinden hiçbirini yalanlamayız. Sana sonsuz hamdlar!”  Bunu söyledikten sonra Efendimizin etrafında toplandılar ve Allah’ın Resulüne, kendileri ve hayvanları için neyin azık olacağını, sordular. Resulü Ekrem efendimiz cevap verdiler: “Üzerine Allah’ın ismi okunarak boğazlanan bir hayvan kemiğini kendiniz için en uygun bir gıda olarak bulacaksınız. Hayvanlarınızın azığı ise, deve ve koyun tezeğidir.”
Resulü Ekrem efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: “Bu iki şeyle, yani kemik ve tezekle istinca (temizlenme) etmeyin. Çünkü bunlar cin kardeşlerinizin azığıdır.”
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir