Ubeydullah Durna cinayetinde siyasi bir irade ortaya konulmuyor
5 Mayıs 2011`de Yüksekova`da PKK`lılar tarafından yakılan Mustazaf Der`in çatısına çıkarak, yangını söndürmeye çalışırken nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla şehit edilen Ubeydullah Durna`nın şehadetinin ardından tam 4 yıl geçti. Cinayetin üzerinden geçen bunca zamana rağmen ise failler hala yakalanmadı. Polisin ve kameraların gözleri önünde gerçekleştirilen cinayet faili meçhul olarak rafa kaldırıldı.
Yılmaz Sönmez- Mürza Bugün / Doğruhaber
PKK sempatizanları 5 Mayıs 2011 günü farklı bahanelerle Yüksekova`da kepenk kapatma eylemi gerçekleştirerek Yüksekova`yı savaş alanına çevirdi. Yapılan her eylem sonrası bölgedeki İslami kurum ve kuruluşları hedef alan PKK sempatizanları daha öncesinde de defalarca molotoflu saldırı gerçekleştirdikleri Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi`ne o gün de saldırdı. Polisin hiçbir müdahalesiyle karşılaşmayan saldırganlar, içerisinde dernek gönüllülerinin bulunduğu dernek çatısına çıkarak derneği ateşe vermeyi planladı. Bunu fark eden dernek gönüllüleri çatıya çıkarak kendi imkânlarıyla girişimi engelledi. Bu esnada çatıda bulunan Mustazaf-Der Yüksekova Şube Başkan Yardımcısı Ubeydullah Durna, dernek önünde toplanmış olan saldırganlar arasından sıkılan bir kurşunla vuruldu. Arkadaşları tarafından hastaneye kaldırılan Durna, hayatını kaybetti. Yaşanan olayların tümü polisin gözleri önünde gerçekleşmesine rağmen polis hiçbir müdahalede bulunmadı.
Cinayetin üzerinden 4 yıl geçmiş olmasına rağmen cinayetin aydınlatılması yönünde hiçbir adımın atılmadığını ifade eden dava avukatı Av. Mehdi Oğuz, yargı ve hukukun üstünlerden yana işlediğini ifade etti.
CİNAYETİ ÇÖZECEK SİYASİ BİR İRADE ORTAYA KONULMUYOR
2011 yılının Mayıs ayında Ubeydullah Durna`nın şehid edildiğini ve o günden bu yana faillerin bulunmadığını ifade eden Av. Mehdi Oğuz, “Bunu yapanlar da emniyetin gözü önünde, çok sayıda kameranın bulunduğu bir yerde bunu yaptılar. Kalabalık içerisinden sıkılan otomatik bir silah mermisi sonucu katledilen kardeşimizin katil veya katilleri maalesef hala bulunamadı. Ama o sıralarda güvenlik güçlerine yönelik saldırılarda çok kısa bir süre içerisinde failler bulundu. Bizler şunu biliyor ve diyoruz ki Ubeydullah Durna cinayeti adli bir olay değil, siyasi bir cinayettir. Bizler o dönemde Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı`yla da görüştüğümüzde özelikle bunun altını çizdik. Ülkemizde bu tür siyasi cinayetlerin işlenmemesi için siyasi bir iradenin ortaya konması gerektiğini ve bu olayın aydınlatılarak faillerin ortaya çıkartılmasını istemiştik. Aksi takdirde bu olayın failleri ve azmettiricilerinin yakalanmaması durumunda PKK`nın bu tür siyasi cinayetleri işlemeye devam edeceğini vurguladık. Aynı şekilde birçok yerde çeşitli STK`ların düzenlediği basın açıklamalarında hükümete seslenilerek bu olayın aydınlatılması istendi. Hükümete yönelik herhangi bir saldırı olsun veya başka bir siyasi saldırı söz konusu olduğunda bu olayın failleri hemen bulunurken Ubeydullah`ın katillerinin hala bulunamaması anlaşılacak bir durum değildir” şeklinde konuştu.
YARGI TAMAMEN GÜÇLÜDEN YANA İŞLİYOR
Türkiye`de adaletin her zaman üstünlerden ve güçlülerden yana işlediğine dikkat çeken Av. Oğuz, “Mazlumlara yönelik saldırılarda hükümet ve çevresinin bu konuda duyarlı olmadığına çoğu defa şahit olduk. Bugün paralel yapı ilan edilen yapının geçmişte mazlum Müslümanlara yaptığı adaletsizlikler ve zulümler göz önünde duruyor olmasına rağmen, sessiz kalınıyor. Ama bu yapının hükümete veya hükümete yakın bir çevreye karşı yaptığı hukuksuzlukların üzerine hızla gidiliyor. Hükümete yönelik hukuksuz bir dinleme söz konusu olduğunda bu işin failleri yurt dışında da olsa bulunup getirilirken mazlum kesimin bu yöndeki talepleri dahi cevapsız kalıyor. Oysa daha geçtiğimiz günlerde HÜDA PAR`ın genel merkezinde böcek bulundu, ama bununla ilgili dahi hiçbir gelişme olmadı, bir sonuca varılamadı. Maalesef Türkiye`de herkesi kapsayacak bir adalet, yargı anlayışı yok. Yargı tamamen güçlüden yana işliyor. Yüksekova`da da adil bir kolluk kuvvetleri ve yargı gücü olsaydı, Ubeydullah`ın katillerinin çok kısa bir süre içerisinde yakalanacağını biliyoruz. Güpegündüz her tarafta emniyet güçlerinin bulunduğu ve emniyet binasına da yakın bir yerde işlenen bu cinayetin çözülmesi o kadar da zor olmasa gerek” dedi.
BİRİLERİ KARGAŞA VE KAOSUN SÜRMESİNİ İSTİYOR
Bu cinayetin aniden gelişen bir olay olmadığını belirten Av. Oğuz, “Bu cinayet birinin gelerek bir suikast işleyip kaçması durumu da değildir. Saatlerce süren bir gösterinin içerisinde bulunan ve polisin göstericileri kuşattığı bir saatte polislerin gözleri önünde gerçekleşen bir hadisedir. Ve tüm bunlara rağmen faillerinin yakalanmamış olması, bizce Türkiye`deki karanlık yapının, üstünlerden yana olan hukukunun bir tezahürüdür. Birileri kargaşa ve kaosun sürmesini ve faili meçhul cinayetlerin sürdürülmesini istiyor” şeklinde konuştu.
SÖZ KONUSU FIRAT`IN DOĞUSU OLDUĞU ZAMAN KİMSENİN DE ÇOK UMURUNDA OLMUYOR
Yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığını ve bu olayın aydınlatılmadığı için de aynı örgütün yeni cinayetleri işlemeye devam ettiğinin altını çizen Av. Oğuz son olarak şunları söyledi; “Bu cinayetler, Dargeçit`te, Karlıova`da, Diyarbakır`da, Cizre`de ve en son yine Yüksekova`da devam etti. Dolayısıyla bu tür siyasi cinayetler aydınlatılmadığı sürece, yapanın yanına kar kaldığı sürece bu tür cinayetlerin devam edeceği ortadadır. Ubeydullah Durna cinayeti de maalesef rafa kaldırılmış ve aydınlatılması yönünde de ciddi bir irade kesinlikle arkasında yok. Bunun aydınlatılabilmesi için arkasında siyasi bir iradenin olması lazım. İçişleri Bakanlığı`nın olsun, Adalet Bakanlığı`nın olsun bu olaya eğilmesi lazım. Ama maalesef söz konusu Fırat`ın doğusu olduğu zaman kimsenin de çok umurunda olmuyor.”