Gençlere
Gençler! Asılar öncesi gönderilen yüce kitaba sımsıkı sarılmanın tam zamanıdır. Başa gelen musibetler karşısında, yegâne mercii Kur`an olmazsa, her hastalığa adeta ecza deposu gibi çözüm sunan asıl kaynağa bakılmazsa, küfrün kendi gibi zail olmaya mahkûm formüllerine kilitlenir ve hakikati bu çerçevede ararsınız.
Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah`a mahsustur. Salatu Selam, muttakilerin imamı, mücahidlerin lideri Hz. Muhammed`edir.
Son zamanlarda küfrün yürütmüş olduğu çalışmalar, maalesef evlerimizin içerisine kadar girdi. Her türlü şer, fitne ve fesat eylemleri, gençliğin zihnini tarumar edip durmaktadır. İslam`dan uzak yetişen gençler, küfrün tuzak çemberine her geçen gün daha da yakınlaşıp düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Çareler, İslam`ın öğrettiği metotlar dışında, beşerin kendi gibi beşer olan formüllerinde aranmaktadır. Bu da küfrün kurduğu tuzak çemberine düşmeye neden olmaktadır. Hakikati gericilik, İslam`ı çağdışılık olarak görmeye başlayan gençler, maalesef küfrün hileli tuzaklarına düştükleri için böyle düşünmektedirler. Eğer çözüm üretilmez, gençler yeniden özüne döndürülmezse, felaketin daha büyük boyutu, gençlerin sinelerinden girip kalplerini karartacaktır.
Gençler!
Asılar öncesi gönderilen yüce kitaba sımsıkı sarılmanın tam zamanıdır. Başa gelen musibetler karşısında, yegâne mercii Kur'an olmazsa, her hastalığa adeta ecza deposu gibi çözüm sunan asıl kaynağa bakılmazsa, küfrün kendi gibi zail olmaya mahkûm formüllerine kilitlenir ve hakikati bu çerçevede ararsınız. Küfür, bugün elimizdeki Kur`an`ı sözlü olarak tahrif etmeye kudretli değildir.
Ancak dikkat ediniz!
Ürettikleri formüller, sundukları çözümler, tamamen kitaba aykırı düşüncelerden ibarettir. Said-i Nursilerin memleketinde, Lenin`in kitapları, İskilipli Atıf`ın memleketinde, aşkın bilmem eksi kaçıncı derecesini anlatan şehvet kitapları boy göstermektedir. Dikkat ediniz! Bunların her biri, sizleri tuzağa düşürmek için kurulan birer kapandır.
Unutmayın, unutmayın, unutmayın!
Ne Marks, ne Lenin ne de başka bir ne idüğü belirsiz şahsiyetlerin kitapları ile kurtuluşa erinmez. Şehvette bulanan ikili münasebetle, aşkın dolunay hali yaşanmaz. Eğer kurtuluş ve formül arıyorsanız “…O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.” (Bakara-2) ayetine sımsıkı sarılmak zorundasınız. Eğer hak ve adalet arayışları içinde iseniz yol gösterici olarak Kur`an`ı seçmek zorundasınız. Biliniz ki; çözüm yönteminde beşeri fikir kullananların akıbeti de ürettikleri formüller gibi tefessüh edecektir ve siz onlara uymakla, sadece kalplerinizi karartacaksınız.
Gençler!
Küfür, evlerimizin içerisine kadar girdi. Teknolojinin getirisiyle, hayatlar tamamen sanallaştı. Kitap okumaları sayıca yok denecek kadar azaldı, zaman ayrılması gereken Kur`an ise, evlerin duvarlarında toz içinde kaldı.
Bir şeyleri devirip, yerine yeni bir şeyler mi getirmek istiyorsunuz?
Unutmayın, eğer devrilecek bir şey var ise o da şeytanın baş ortağı nefislerinizdir. Bunu devirmenin yöntemi, sosyal medyada avazın çıktığınca büyük harflerle yazmak değil, küçük harflerle köşeye çekilip adına “sosyal medya” denen ancak tamamen anti sosyal olan mekândan uzak kalarak tefekkür etmektir. “Fe eyne tezhebun” sorusunu günlük virt haline getirip kendinizi düzeltmekle ve çevrenize de bunu aşılamakla bir şeyleri değiştirebilirsiniz.
Eğer toplumda yaşanan bazı olaylardan rahatsızlık duyuyor ve içten içe tehlikenin içinde kalmanın kötü sonuçlarını seziyorsanız, biliniz ki çözüm Che Guevara`nın yalan direnişlerinde değildir. Çözüm ancak ve ancak, Mekke`de şirkin karanlık yüzünü yırtan Kur`an`dadır. “…Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl!” (Meryem-12) ayetini hayatınızın her alanına yayarsanız, adını bile söylemekte zorlandığınız ecnebilerin formüllerine ihtiyaç duymazsınız.
Gençler! Şimdi tam zamanı!
Şimdi okuma zamanı. Kur`an`ı okumanın, insanı tanımanın, fikirleri tartmanın tam zamanı. Eğer bu zamanı kullanamazsanız, kanser misali kurtuluşu olmayan manevi hastalıklara yakalanır ve sonu maddi bir ölümden ziyade, maneviyatın ölümü ile sonuçlanacak bir girdabın içerisinde bocalayıp durursunuz. Bu da önce dünyanızı sonra da ahretinizi mahvetmek için yeterli olacaktır.
Selam ve dua ile.
Muhammed Yusuf Şehitoğlu / İstanbul – Yaş: 30