• DOLAR 34.612
  • EURO 36.602
  • ALTIN 2943.55
  • ...
Dicle Üniversitesinde "Doğal Afet Riski" sempozyumu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Dicle Üniversitesi tarafından düzenlenen ve 2 gün sürecek olan “Diyarbakır ve Çevresinin Doğal Afet Riski Sempozyumu” öncesi tertip heyeti üyeleri Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sabri Eyigün, Mühendislik Fakültesi öğretim görevlisi Şefik İmamoğlu ve Deprem Konseyi üyesi Ali Koçyiğit, basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi.

Sempozyum hakkında kısa bilgilendirmelerde bulunan Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sabri Eyigün, doğal afetlerle mücadele etmek için ülke içinde bulunan tüm kurum ve kuruluşların birlikte hareket etmesi gerektiğini ve birlikte hareket edilmesi durumunda bu sıkıntı ile mücadele etmenin daha kolay olacağını belirtti.

Doğal afetler ile mücadelenin sadece devletin görevi olmadığını, vatandaşın da bu konuda bilinçli ve duyarlı davranması gerektiğinin alını çizen Eyigün, üniversite olarak bölgenin sorunlarının çözülmesi için tüm kurum ve kuruluşlarla beraber çalışmaya gayret ettiklerini, bu yönde atılacak adımlarının devam edeceğini söyledi.

“Toplumsal bilinçlenme ihtiyacı hissediyoruz”

Mühendislik Fakültesi Öğretim üyelerinden Şefik İmamoğlu ise, doğa olaylarına göre hareket edilmediği taktirde bu yaşanan olayların insanlık için bir afet olabileceğini söyleyerek, toplumsal olarak bir bilinçlenme çalışması için bu sempozyumu düzenleme ihtiyacı hissettiklerini belirti.

Yarın düzenlenecek olan sempozyuma kendi alanında uzman olan kişilerin katılacağını söyleyen İmamoğlu, bölgede mevcut riskler üzerinden bir çalıştayın yapılacağını belirterek bu konuda alınması gereken önlemleri not alacaklarını söyledi.

“Doğa olaylarının durumuna göre bir pozisyon almak durumundayız”

Doğa olaylarının önüne geçilemeyecek olaylar olduğunu ifade eden İmamoğlu, dolayısıyla bu olayların dikkate alınarak ona göre bir pozisyon alınması gerektiğini belirtti.

Diyarbakır bölgesi olarak yaşanabilecek en önemli risklerden bazılarının da kaya düşmesi, sel afeti ve Batman – Diyarbakır arasında olması muhtemel yeraltında meydana gelebilecek oturmaların riski olduğunu söyledi.

“Batman Diyarbakır hattında büyük risk”

Özellikle Batman bölgesinde her an meydana gelebilecek çökmeler sonucu bir mahalleyi kaplayacak kapsamda çökmelerin olabileceğini belirten İmamoğlu, yaşanabilecek bu doğa olayları karşısında yapabilecekleri en etkin mücadelenin önceden fark edilerek önleminin alınması olduğunu aksi takdirde doğa olaylarının bir afete dönüşmesinin önüne geçilemeyeceğini belirtti.

Batman’da inşa edildikten sonra temelinde büyük kırıklar meydana gelen Kadın Doğum Hastanesini örnek vererek, bu sempozyum sürecinde fırsat bulunması durumunda bu konuda da gerekli incelemeleri yapmak için Batman’a gidilerek inceleme yapılacağını söyledi.

“İnsanlar yaşadıkları felaketleri çok çabuk unutuyor”

İnsanların yaşadıkları deprem felaketlerini çok çabuk unuttuğunu belirten İmamoğlu, geçmişte yaşanan bazı depremlerden de örnekler vererek toplumda farkındalık oluşturmak için bunun sürekli gündemde tutulması ve bir şey olmaz mantığını bertaraf etmek gerektiğini belirtti.

Türkiye'de deprem felaketlerinin önlenmesi adına devletin atması gereken adımların yeterliliği konusunda gelen bir soruyu da cevaplayan Deprem Konseyi Üyesi Ali Koçyiğit, Türkiye’de Ulusal Deprem Konseyi ve Ulusal Deprem Danışma Kurulu’nun adında iki birimin yasayla kurulduğunu ve 12 Ağustos depreminden sonra Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı diye bir çalışma yapıldığını hatırlattı.

“Çok iyi bir strateji var ancak eylemsellik gerekir”

Bu konuda stratejik olarak atılması gereken adımların atıldığını ancak bu çalışmanın eylemselliğe geçirilemediğini belirten Koçyiğit, teorik bazda çok iyi bir stratejinin olduğunu ancak bunun eyleme geçmesinin gerektiğini belirtti.

Stratejik olarak belirledikleri alanlarda gerekli çalışmaların hayata geçmediğini ve 2 buçuk yıldır bu planın eyleme geçirilmesi için bekletildiğini belirten Koçyiğit, 12 yıldır çalışan çok geniş kapsamlı bir grubun önerilerinin dikkate alınarak bir hazırlık yapıldığını, lakin devlet olarak bu konuda acil bir eylemsellik durumunun söz konusu olduğunu söyledi. (Fikret Özkan / M. Sıddık Bilge - İLKHA)









Bu haberler de ilginizi çekebilir