Adana`da İslami STK üyelerine verilen cezalara sert tepki
Adana`da İslami Sivil Toplum kuruluşu üyelerine verilen cezalara tepki gösteren Mustazaflar Cemiyeti Adana Şubesi Başkan Yardımcısı İsa Emre, gerek polis sorgusunda, gerekse savcılık sorgusunda kendilerine yöneltilen soruların, yapılan operasyonun ısmarlama olduğunu gösterdiğini söyledi.
Mustazaflar Cemiyeti Adana Şubesi Başkan Yardımcılığı ve Peygamber Sevdalıları Platformu (PSP) Adana İl Koordinatörlüğü görevini yürüten İsa Emre, İslami çalışmalarından dolayı Sivil Toplum kuruluşu üyelerine verilen cezalara sert tepki gösterdi.
İlke Haber Ajansına açıklamalarda bulunan Emre, 2011 yılında CMK 102. Maddede yapılan değişikler üzerine Hizbullah Ana Davasındaki tahliyeler ve ardından yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye genelinde İslami STK`lara yönelik operasyon başlatıldığını hatırlattı. Bu operasyonlarda, bazı Müslümanların evine adeta İsrail askerlerinin Mavi Marmara`ya yaptığı gibi havadan helikopterlerle indirme yapılarak baskınlar düzenlendiğini belirten Emre, "Sabah namazından önce insanların evleri basıldı. İnsanların çoluk çocuğunu gözü önünde başlarına silah dayanıp evleri arandı ve operasyonlar STK`lara sıçradı. 100 küsur insan bu operasyonlarda gözaltına alındı, bir kısmı tutuklandı. Adana`da tutuklanan ve sonra tutuksuz yargılananlardan bir tanesi de benim." dedi.
"Sorular yapılan operasyonun, bir ısmarlama olduğunu gösteriyordu"
Gözaltında iken gerek polis sorgusunda gerekse savcılık sorgusunda kendilerine yöneltilen soruların yapılan operasyonun ısmarlama olduğunu ortaya koyduğunu belirten Emre, "Çünkü biz sorguda şunu gördük ki polis bizi uzun süre takip ettiği halde onların suç diye tabir edeceği hiçbir şey önümüze koyamamıştı. Yani sorulan sorular güler misin, ağlar mısın cinsinden sorulardı." İfadelerini kullandı.
Sorgu sırasında kendilerine yöneltilen sorulardan örnekler veren Emre, ‘`Mesela polis bir sorusunda bana şu soruyu sormuştu, falan tarihteki bir basın açıklamasında şu şahsın elinde tuttuğu dövizde yazının ne anlama geldiğini sormuştu, bir başka soruda, İnzar dergisinde çıkan bir yazıda şöyle bir kelime geçiyor bu ne demek? Gibi garip, tuhaf sorular sorulmuştu. Buda hakkımızda ortaya konulan bir senaryonun göstergesi idi. Daha sonra mahkeme 4 yıl sürdü ve Pazartesi günü bu mahkeme tamamlandı 24 kardeşimiz bu dosyadan ceza aldı.`` ifadelerine yer verdi.
"Türkiye`de hukuk her zaman kişi ve kurumlara göre farklı işliyor"
Türkiye`de hukukun her zaman kişi ve kurumlara göre farklı işlediğini vurgulayan Emre, her zaman birilerinin daha imtiyazlı görüldüğünü ancak söz konusu Müslümanlar ve İslami yapılar olunca hukuk ayaklar altına alındığını belirtti.
Yakın zamanda Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan insanların hepsinin beraat ettiğini hatırlatan Emre, "Yaşananlardan sonra devlet erkânın en üst kademesindekiler adeta özür dileme yarışına girdiler, kandırıldık aldatıldık gibi sözler ettiler. Onlara sadece şunları söylüyoruz acaba bizim hakkımızda da kandırılmış olamaz mısınız? Böyle bir empati kurmalarını istiyoruz." diye konuştu.
"Hükümet, sadece zulüm kendisine dokunduğunda vaveylayı koparıyor"
Elazığ İhya-Der dosyası başta olmak üzere Adıyaman Vahdet-Der, Kahta Çağrı-Der, Adana, Konya, İstanbul, Diyarbakır'da İslami STK`lara dönük operasyonların hepsinde hukukun ayaklar altına alındığını belirten Emre, Müslümanların düzenledikleri dernek faaliyetlerinden dolayı, örgüt üyeliğinden veya yöneticiliğinden yargılanıp bir çoğunun ceza aldığını ve bir çoğunun da cezasının şuan Yargıtay`da onanmayı beklediğini söyledi.
Yaşananların zulüm olduğunu dile getiren Emre, "Hükümet eğer sadece Balyozcuları, Ergenekoncuları görüp Müslümanların uğradığı zulmü görmüyorsa elbette ki bu da bir zulümdür. Hükümet maalesef zalim olarak addettiği kesimlerin, kurumların, yapıların sadece zulmü kendisine temas ettiğinde, sadece kendisine dokunan bir tarafı olduğunda vaveylayı koparıyor." dedi.
Emre, son olarak, "Biz Allah`a iman etmişiz ondan gelen her şey başımızın üstünedir, 34 yıl dışarıda yaşamışız gerekirse de 4 yıl da içeride yaşarız." ifadelerini kullandı. (İLKHA)