İZMİR - Bütün resmi işlemlerini yapan ve Gaziemir Kaymakamlığı İlçe Kurban Hizmetleri Komisyonu Başkanlığı tarafından Kurban kesimi izni verilen Cemil Genç adlı vatandaşa kurban sahipleri tarafından verilen derile el konuldu.

Müftülükten izni çıkınca, Gaziemir hayvan pazarı içinde kendisine kurban kesim yeri tahsis edildiğini ifade eden Genç, "Burada yaklaşık olarak 40 adet büyük baş, 10-15 adette küçükbaş hayvan kesimi yaptım. Bazı hayvan sahiplerinin bana vermiş olduğu (yani bana ait olan) derileri de (ki bu da yaklaşık 30 adet), arkadaşımın dükkanına bıraktım" dedi.

On iki araçla Baskın Yaptılar
Genç sözlerine şöyle devam etti: "Bayramın ikinci günü gece 22.30 sıralarında dükkana sivil polisler geldi ve derilerin hırsızlık veya benzer bir şey olabileceğini söylediler. Ben de onlara istedikleri gibi araştırma yapabileceklerini söyleyerek protokolümü ve resmi izin belgelerimi gösterdim. Derilerin şahsıma ait olduğunu ispatlamama rağmen birden operasyona benzer bir tarzda yaklaşık on iki polis aracı etrafımızı kuşattı. Derilere el koyup beni Kadifekale Karakoluna götürdüler."

Beni ve Arkadaşımı Çevreye Karşı Küçük Düşürdüler
Karakola götürüldüğünü ifade eden Genç, "Polis memurlarına sürekli hatırlatmada bulunuyordum, deriler bana ait, bakın size resmi evraklarımı da gösterdim neden böyle yapıyorsunuz? Fakat onları bir türlü durduramadım, beni bir saniye olsun dinlemediler bile. Bana ve arkadaşıma hırsız muamelesi yaptılar, bizi çevreye karşı küçük düşürdüler, kesinlikle bu şahıslardan şikâyetçi olacağım" diye konuştu.

Hırsız Ben miyim, Yoksa Fakir Fukaranın Hakkı Olan Derilerime Zorla El Koyanlar mı?
Çok garip bir duruma düştüğünü ifade eden Cemil Genç sözlerine şöyle devam etti: "Garip bir duruma düştüm çünkü benim olan derilerime el koydular, çok dil döktüm, resmi evraklarımı gösterdim, fakat bir türlü onları durduramadım. Derilerin parasını fakir fukaraya dağıtacaktım, yani bu onların hakkıydı, işin belki de en can alıcı tarafı da burası ki, baştan beri dükkâna geldiklerinde bana hırsız muamelesi yapan polisler, kendilerine ait olmayan bir malı sahibinin elinden zorla alıp, sonra hiçbir yasallığı olmayan bir şekilde Türk Hava Kurumuna verdiler. Şimdi herkese soruyorum Hırsız kim? Ben mi? Yoksa fakir fukaranın hakkı olan derilerime zorla el koyanlar mı?"

Mesele Deri Meselesi Değil Bunların Parası Güneydoğuya Gidecek.

Karakolda şahit olduğu bazı konuşmaları aktaran Genç, "Beni karakola getirdikten bir müddet sonra karakol amiri derin bir of çekerek diğer polislere kızdı ve ortada suç yok neden derileri getirdiniz dedi. Buna karşılık bir sivil polisin şöyle dediğini duydum: "Mesele deri meselesi değil, bu adam derileri satıp paralarını güneydoğuya götürecek." Ayrıca sürekli şahsıma ait olan bu işi yetkilisi olduğum derneğe yüklemeye çalışıyorlardı. Halbuki bir çocuk bile elimdeki izin kağıdına baksa işin sahibinin şahsım olduğunu anlar" şeklinde konuştu.

Savcı, "Sana Yapılan Bu Uygulama Hukuksuz, Bu İşin Peşini Bırakma
Savcılığa dilekçeyle suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden Genç şunları aktardı: "Savcı böyle bir şeyin olduğuna hayret etti ve bana kesinlikle bu işin peşini bırakmamamı söyledi" dedi.

Mağdur olduğunu dile getiren Cemil Genç son olarak şunlara değindi: "Gerçekten de ben mağdur edildim, kesinlikle savcının dediği gibi bu işin peşini bırakmayacağım. Beni rencide eden polislerden şikâyetçi oldum, ayrıca Derilerime hukuksuzca el koyan Türk Hava Kurumu ve onlara yardımcı olan polis memurlarından da hukuk mahkemelerinde hesap soracağım, maddi ve manevi olarak beni yıprattılar. Mahkemede bunun hesabını kesinlikle verecekler."

Yunus Şani - İLKHA