Diyarbakır`da Davet ve Kardeşlik Vakfı Diyarbakır Temsilciliği ve AYDER'in düzenlediği ''Sen Özgürsün... Kardeşin Esir!'' Konulu Filistinli esirlerle dayanışma semineri düzenlendi. Seminerde konuşan İslami Direniş Haraketi (HAMAS) liderlerinden Hûsam Atıf Bedran, işgallerin olduğu her yerde direnişin de olacağının altını çizdi.

Kur`an tilavetiyle başlayan programa konuk olarak katılan Hamas liderlerinden Hûsam Atıf Bedran, işgallerin olduğu her yerde direnişin, şehitlerin olmasının, evlerin bombalanmasının ve insanların cezaevlerine atılmasının normal olacağını söyledi.

5 defa tutuklandığını, 14 yıl Siyonist İsrail zindanlarında kaldığını söyleyen Bedran, “Bazen bir babayı cezaevine atarlar. Bazen bir çocuğu cezaevine atarlar. Bazen bir anneyi cezaevine atarlar. Bazen de hepsini birden cezaevinde görürsün. Ben 14 yıl Siyonist İsrail`in zindanlarında yattım. 14 o kadar çok değil, çünkü 50 yıl alan da var. Müebbet cezası alanlarda var. 12 yaşındaki çocuğa müebbet hapis cezası bile veriliyor.” dedi.

"Her ailenin bir esiri vardır mutlaka"

Filistin`in İsrail tarafından işgal edilmesinden bu yana 850 bin insanın Siyonist cezaevlerinde kaldığını söyleyen Bedran, her aileden bir esirin Siyonist zindanlarında olduğunu söyledi.

Cezaevinin ağır imtihanlardan olduğunu ifade eden Bedran, “Ancak, yine de şuan cezaevinde 6 bin 500 hasta, bunların 150'si ise ağır durumda. Bazıları şehit olurken, bazıları da şehit olmayı bekliyor.” diye konuştu.

“Açlık grevleri aylarca sürüyordu”

Cezaevlerinde açlık grevlerinin bir aydan fazla sürdüğünü söyleyen Bedran, “Allah yardım ediyordu da biz dayanıyorduk. Tabi şehit olanlarımız da oluyordu. Esirleri en çok üzen şey, ümmet tarafından unutulmaktır. Böyle etkinlikleri cezaevlerindeki kardeşlerimize iletiyoruz. Mutlu oluyorlar. Cesaretleniyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Cezaevinde ezan okumak yasaktı”

Siyonist cezaevlerinde ezan okumanın yasak olduğunu söyleyen Bedran, yasağı çiğneyip okuyanların İsrailli askerlerce vurulduğunu söyledi.

Bedran, “Ancak biz yine de ısrarla okuyorduk. Tabi şehit de oluyorduk. Son çare olarak, hücreye attılar ezan okuyanları. Ancak sonunda ezan okunmasının önüne geçemediler. Bugün ezan okunabiliyor. Filistinlileri iki yolla tehdit ediyorlar; birincisi direniş yapan öldürülecek ya da cezaevinde unutulacak.” şeklinde konuştu.

“Filistin ve Mescid-i Aksa sorunu sadece bizim değil, bütün ümmetin sorunu olmalı”

Uluslar arası güçlerin cezaevlerindeki olayların duyulmasından endişe ettiğini söyleyen Bedran, onları endişeye ve korkuya uğratacaklarını ve onlar için sorun olmaya devam edeceklerini söyledi.

Hiçbir etkinliğin küçümsenmemesi gerektiğini söyleyen Bedran, “Allah küçük topluluklara güç, küçük etkinliklere bereket verir. Filistin ve Mescid-i Aksa sorunu sadece bizim sorunumuz değil, bütün ümmetin sorunu olmalı.” dedi. (M. Sıddık Bilge - İLKHA)