Baskı kurmak ve sindirmek için dinlemişler
Ankara merkezli "paralel yapı" iddianamesinde yasa dışı dinlemelerin baskı ve sindirme yöntemi olarak kullanıldığı kaydedildi.
ANKARA - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, usulsüz dinlemelere ilişkin 54 şüpheli hakkında düzenlediği iddianamede, dinlemelerin, "Paralel Devlet Yapılanmasının Emniyet içerisindeki uzantılarınca organize şekilde gerçekleştirilen yasa dışı bir eylem olduğu" bildirildi. Cumhuriyet Savcısı Halil Maçkaya tarafından hazırlanarak, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin soruşturmaları kapsamında, Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünce 2009-2013 arasında "usulsüz dinlemeler" yapıldığının belirlendiği aktarıldı.
Emniyet müdürleri Hüseyin Aşkın, Ahmet Sula, Cihat Şerolar, İbrahim Hakkı Seydioğulları, Abdurrahman Akünal, Koray Öner, Beyti Kalaycı ve Cem Akgün hakkında, farklı isimlerle ve çıkar amaçlı suç örgütleriyle irtibatlandırmak suretiyle dinleme kararı alındığı belirtilen iddianamede, bu dinlemelerin, arşiv kayıtlarına veri girişlerinin yapılmadığının tespit edildiği kaydedildi.
İddianamede, dinlenen emniyet müdürlerinin müşteki sıfatıyla alınan ifadelerinde, 1980'li yıllarda Polis Koleji'ne girdiklerinde bugünlerde isimleri "Paralel Devlet Yapılanmasının polis müdürleri" olarak anılan birçok kişinin o dönemlerde kolejlerde sınıf komiseri olduklarına yer verildi.
Aynı şekilde birçok polis memurunun da dinlendiğine işaret edilen iddianamede, "Emniyet mensuplarının 'Çıkar amaçlı suç lideri veya üyesi, terör örgütü mensubu, uyuşturucu kaçakçısı, silah kaçakçısı vs.' gerekçeler gösterilerek, usulsüz şekilde dinlendikleri, dinlemeler sonucunda elde edilen bilgi ve belgelerin arşiv kayıtlarına geçirilmediği, personel hakkında herhangi idari veya adli işlem yapılmadığı ve hukuka aykırı işlem yapıldığı anlaşılmıştır" denildi.
İddianamede, Anadolu Ajansı eski Haber Yayın Daire Başkanı Muzaffer Şahin, TGRT ve İHA eski Ankara Temsilcisi Nuri Elibol, Milliyet gazetesi yazarı Tolga Şardan, ÖSYM eski Genel Sekreteri Mehmet Altunay, eski Bilgi İşlem Şube Müdürü Mustafa Tütüncü, Ankara Ticaret Odası eski Başkan Vekili Cihangir Dursun, eski Genel Sekreteri Dücane Ergezen, eski Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Yılmaz, Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri Altan Raşit Civan, Astsubay Aziz Albayrak, Devlet Planlama Teşkilatı Uzmanı Ertuğrul Boza, subaylar Aykut Tümer ve Mehmet Zeki Güleç, TBMM Genel Sekreterliği Personel ve Muhasebe Müdürlüğü çalışanı Erhan Kocabaş, TBMM Dış İlişkiler ve Protokol Daire Başkan Yardımcısı Erdoğan Sakal, MHP eski Milletvekili Ali Güngör, BBP eski Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Bozok, AK Parti Ankara eski İl Yönetim Kurulu Üyesi Cevdet Bayrak ile bir MİT görevlisinin de farklı adlarla alınan kararlarla usulsüz dinlendikleri kaydedildi.
"Siyasete yön verme faaliyeti"
İddianamede, usulsüz dinlemelerin, demokratik siyasete müdahale ve siyasete yön verme faaliyeti olduğu ifade edildi.
Usulsüz dinlemelere yönelik, birçok ilin Emniyet teşkilatının İstihbarat Şube müdürlüklerinde, müfettişlerin araştırmalar yaptığına yer verilen iddianamede, "Araştırma konusu olayların bu özellikleri nazarı itibara alındığında, usulsüz dinleme eylemlerinin sistematik, planlı ve organize bir görünüm arz ettiği ve belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik olduğu tespit edilmiştir" değerlendirmesine yer verildi.
Kendilerini "Hizmet Hareketi" olarak adlandırılan yapı içerisinde bir dönem faaliyet gösterip, daha sonra ayrıldığını belirten veya bu yapı dışında olup da buna mensup kişiler dolayısıyla süreç içinde mağduriyet yaşadıklarını söyleyen kişilerin medyada yer alan beyanlarının da araştırıldığı ifade edilen iddianamede, şöyle denildi:
"Eğitim-öğretim çağlarında tespit edilerek yetiştirilen zeki çocukların, daha önceden belirlenen, hassasiyet arz eden, emniyet, yargı, silahlı kuvvetler vb. devlet kurumlarına uzun vadeli bir plan, program, strateji dahilinde, sistematik bir şekilde yerleştirildikleri, süreç içerisinde burada kritik görevlere gelmelerinin sağlanarak, etkinliklerinin, yetkilerinin artırıldığı ve kadrolaştıkları, ülke genelinde yapılan sınavlarda soruları ele geçirip, kendi mensuplarına vermek suretiyle sınavlarda başarılı olmalarının sağlandığı, bu sayede yüksek mevki ve makamlara gelmelerine imkan tanındığı, bu mensupları vasıtasıyla emniyet ve yargı başta olmak üzere tüm devlet kurumları içerisinde farklı bir alternatif/paralel örgütlenmeye giderek, devletin ve milletin menfaatlerini hiçe sayarak, hukuk dışı yollara tevessül etmek suretiyle kendi yapılanmalarının çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri, nihayetinde devleti ele geçirmeyi amaçladıkları anlaşılmıştır."
İddianamede, yasa dışı dinlemelerin baskı ve sindirme yöntemi olarak kullanıldığının artık bilinmekte olduğu kaydedildi.
İstenen cezalar
İddianamede, şüphelilerin, kamuoyunda "paralel yapı" olarak tanımlanan çatı örgütün suç işlemek için oluşturulmuş alt örgütü olarak faaliyet gösterdikleri kaydedilerek, şüphelilerden istihbarattan sorumlu eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Muharrem Durmaz, eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Hami Güney ile eski İstihbarat Şube Müdürü Zeki Güven'e "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", emniyet mensubu 48 kişiye "suç örgütüne üye olma" suçlamaları yöneltildi.
Şüphelilerin tamamının "resmi belgede sahtecilik", "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "kişisel verilerin kaydedilmesi" ve "iftira" suçlarından da cezalandırılmaları talep edilerek, TİB görevlileri Fikret Özdemir, Adem Altındağ ve Yaşar Yılmaz'ın da suç örgütüne üye olmak" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından cezalandırılmaları istendi.
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianame üzerindeki incelemesini sürdürdüğü belirtildi.
AA