"Bahar alerjisi çocukların göz sağlığını tehdit ediyor"
Mevsimsel hastalıklar arasında başı çeken göz alerjilerine karşı uyarıda bulunan uzmanlar, çocuklar başta olmak üzere pek çok kişinin bu durumdan rahatsız olabileceğini söyledi.
Mevsimsel bir hastalık olan alerjinin gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırık ve burun kaşıntısı yakınmalarına sebep olduğunu ifade eden uzmanlar, alerjilere karşı dikkatli olunması uyarısında bulundular.
Göz hastalıkları uzmanı Operatör Doktor Hatice Karakaya, baharın gelmesiyle birlikte özellikle çiçeksiz bitkilerin polenlerinin havada rüzgârla yoğun biçimde yayıldığına ve böylelikle mevsimsel alerjik rahatsızlıkları tetiklediğine dikkat çekti.
Havadaki polenlerin her ne kadar istenmese de soluma yoluyla vücuda yerleştiğini ifade eden Karakaya, “Özellikle bazı kişilerin vücutları polenlere karşı daha hassastır ve alerji geliştirir. Belirtiler çoğunlukla, gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırık ve burun kaşıntısıdır. Yakınmaların uzun süreli olması gözlerde ciddi rahatsızlıklara yol açabilir, o nedenle tedavide erken müdahale çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
“Alerjik konjonktivit kâbusunuz olmasın”
Göz kızarıklığı, geçici sulanma, kızarıklık ve kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösteren bahar alerjisi kaynaklı konjonktivitin özellikle çocuklarda sık karşılaşılan bir durum olduğunu belirten Karakaya, “Bahar alerjisi görülen çocukların, dışarı çıkarken koruyucu güneş gözlüğü takmalarını öneriyoruz. Ebeveynlerin alabilecekleri diğer önlemler ise; ağız ve burnu kapatan koruyucu maske takılması, kıyafetlerin her gün değiştirilmesi, sık banyo yapılması ve gün içerisinde yüzün yıkanması ile ağız ve burnun bol su ile gargara yapılmasıdır.” sözlerini kullandı.
“Hastalığa gençlerde ve erkek çocuklarında daha sık rastlanılıyor”
Alerjik konjonktivitin en sık rastlanan alerjik göz hastalıklarından bir tanesi olduğunu dile getiren Karakaya şunları söyledi:
“Sıklıkla polen, tozlar ve kimyasal maddelere karşı alerji gelişmesi olarak tanımlanır. Verdiği rahatsızlık nedeniyle bir ya da birden fazla organı etkileyebilmektedir. En önemli belirtileri gözlerde kızarıklık, şişkin kırmızı göz kapakları, gözlerde sulanma, kaşıntı, yanma, çapak oluşumu ve ışığa hassasiyettir. Hastalığa gençlerde ve özellikle erkek çocuklarda daha sık rastlanılıyor.”
“Tedavi edilmezse sinüzit, otit ve astıma yol açıyor”
Göz alerjilerinin tedavilerine iki farklı yönden yaklaşılmasının mümkün olduğunu ifade eden Karakaya, “Öncelikle göz alerjisine neden olan çevresel faktörlerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Hastanın açık alandaki polenlere ya da herhangi bir bitkiye alerjisinin olması durumunda mümkün olduğunca bu tür ortamlardan uzak durmasına, evinde çiçeksiz bitki bulundurmamasına ve varsa evcil hayvanlarını evinin belli bir bölümünde tutması gerektiğine fayda görüyorum” diye konuştu.
“Hasta tedavi edilmezse daha kötü olur”
Hastanın çoğunlukla antihistaminik, damarları büzen, alerjik şikâyetleri ortaya çıkaran hücreleri dengeleyici, iltihap giderici ve kortizonlu ilaçlarla tedaviye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Karakaya son olarak şunları söyledi:
“Ayrıca, polen döneminde ilaç tedavisi ile istenilen sonuç alınamayan uzun süreli rahatsızlıklarda çok seyrek de olsa halk arasında alerji aşısı olarak bilinen özgül immünoterapi yapılabilir. Bu tedavi cilt altına injeksiyon şeklinde de dilaltına sprey şeklinde de verilebilir. Eğer hasta tedavi edilmezse ve önlem alınmazsa tekrarlayan rahatsızlığın sinüzit, otit ve astım hastalığını beraberinde getirir. (İLKHA)