Hayat iman ve cihattır
`Dünya Mustazaflar Haftası` münasebetiyle, Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi bir etkinlik gerçekleştirdi. Programda başta İslam coğrafyası olmak üzere tüm dünya mazlum ve mustazafların uğradığı haksızlıklara, zulümlere ve katliamlara dikkat çekildi.
Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi'nin 'Dünya Mustazaflar Haftası' münasebetiyle bir etkinlik düzenledi. Program, 6-7 Ekim saldırılarında katledilenlerin aileleri, Peygamber Sevdalıları Platformu Genel Koordinatörü Abdulgani Orhan, Hukukçu-Yazar Mehmet Emin Güneş, Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik ve halkın yoğun katılımıyla gerçekleşti.
Etkinlik, Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başlarken, yapılan konuşmalar ve Özlem Ajan sanatçılarının seslendirdikleri ezgilerle devam etti.
Peygamber Sevdalıları Platformu Genel Koordinatörü Abdulgani Orhan, programda yaptığı konuşmada, 6-7 Ekim saldırıları başta olmak üzere, Kürdistan`da İslami kimliklerinden dolayı katledilenlere dikkat çekti.
“Hayat iman ve cihattır. Hayat Allah içinse gam yoktur”
Orhan, “Yasin Börü ve arkadaşlarının, Karlıova`da katledilen Cengiz Tiryaki`nin, Yüksekova`da katledilen Ubeydullah`ın ve Dargeçit`te Şehit edilen Mehmet Uğurtay`ın paramparça olan cesetleri ve son damlasına kadar akmış kanları yeni bir dönemin başlamasına vesile olmuştur. Allah`tan şahadetlerini kabul etmesini diliyoruz. Özellikle şunu belirtmek isterim ki; Hayat iman ve cihattır. Hayat Allah içinse gam yoktur. Allah için yaşayan ve Allah için ölenlerin kaybedecekleri hiçbir şeyleri yoktur. Bu yönüyle gerek eşlerini, gerek çocuklarını, gerek işlerini, gerek makamlarını, yani sevdikleri her şeylerini Allah için feda eden bu şehitlere Allah`tan rahmet diler ve şehadetlerini tebrik ederiz.” dedi.
“Halepçe Şehitlerini de Rahmetle anıyoruz”
Emperyalist güçlerin yerel kuklalarından olan Saddam tarafından, 16 Mart 1988 tarihinde Irak Kürdistan`ında binlerce Müslüman Kürd`ün katledildiğini hatırlatarak konuşmasına devam eden Orhan, “Başta Kürdistan olmak üzere Filistin, Mısır, Suriye, Irak, Myanmar, Çeçenistan, Afganistan, Doğu Türkistan ve diğer beldelerdeki tüm mustazaf ve mazlumları selamlıyoruz. Kimyasal silahlar kullanılarak katledilen mazlum ümmetin, mustazaf yetimleri olan Halepçe Şehitlerini de Rahmetle anıyoruz.” ifadelerinde bulundu.
Programın bir diğer konuşmacısı olan Hukukçu-Yazar Emin Güneş ise Mustazaf kavramının iki grupta incelenmesi gerektiğini söyleyerek birincisinin; yaşlılar, çocuklar ve kadınlar olduğunu, ikincisinin ise hicrete, mücadeleye, direnişe gücü olmayan gerçek mustazaflar olduğunu vurguladı.
“İman tecezzi kabul etmez. Ya Müminsin ya değilsin”
Güneş, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir de aslında hakikati itibariyle Mustazaf olmayan, ancak kendini haşa! Allah`a Mustazaf diye yutturmaya kalkan bir zihniyet de vardır. ‘Bizim gücümüz elimizden alınmıştı; eğer biz direnseydik, başkaldırsaydık, itiraz etseydik bu zalimler bize şunu şunu yaparlardı.` diyorlar. Mesela, hicret için yol olduğu halde gitmediklerini söylemiyorlar da ‘Bunlar bizi yoldan çıkardı, bunlar bizi küfre teşvik etti.` diyorlar. Bugün bu düşünce Müslümanlar arasında çok yaygındır. Kimi de ‘Hapse düşeriz, öldürülürüz, çoluk çocuğumuz perişan olur.` diyor. Bunların mazeretleri makbul değildir. Sen imandan ne anlamışsın. İman tecezzi kabul etmez. Ya Müminsin ya değilsin.”
Etkinlik sonunda, Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından düzenlenen Kutlu Doğum Siyer sınavında, gençler kategorisinde dereceye girenlere ödülleri verildi. İTTİHAD Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik Hoca`nın yaptığı dua ile de program sona erdi. (M. Sıddık Bilge– İLKHA)