Çiçek,`Çalıştayın bildirgesinde tabuları yıkan maddeler vardı`
Adana`daki Sivil Toplum Kuruluşları (STK) tarafından düzenlenen `Çözüm Sürecinin Bölgesel Barışa Etkisi` adlı konferansın bugün yapılan ilk bölümüne katılan Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, Türkiye`de Kürt meselesi çözülmek isteniyorsa, önce dindarların ikna edilmesi gerektiğini vurguladı.
Adana`daki Sivil Toplum Kuruluşları (STK) tarafından düzenlenen ‘Çözüm Sürecinin Bölgesel Barışa Etkisi` adlı konferansın bugün yapılan ilk bölümünde, Diyarbakır`da yapılan "Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı" sonuç bildirgesi sinevizyondan verildi.
Adana`da bulunan Sivil Toplum Kuruluşları (STK) tarafından yapılan ‘`Çözüm Sürecinin Bölgesel Barışa Etkisi`` adlı konferansın ilki bugün Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek`in katılımıyla yapıldı.
Ülfet-Der Konferans salonunda yapılan Programın sunuculuğunu Mehmet Çakmak yaptı. Program Kuran-ı Kerim okunması ile başladı. Programın açılış konuşmasını yapan, Ülfet-Der Başkanı Gazi Kılıçparlar`ın ardından Anadolu Esnaf Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı İbrahim Koçak kısa bir selamlama konuşması yaptı.
Program, Diyarbakır`da yapılan "Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı" sonuç bildirisini sinevizyon şeklinde aktarılması ile devam etti.
‘`Biz bu tür konuları Avrupa şehirlerinde konuşur durumdaydık``
Gazi Kılıçparlar yaptığı açılış konuşmasında, yapılan bu programın, geçen hafta sonu Diyarbakır`da yapılan ‘Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı`nın Akdeniz bölgesindeki adımlarından bir tanesi olduğunu belirterek, ‘`Bu mesele bizim meselemiz ve artık bu konuları kendi şehirlerimizde konuşuyor olmamız, birbirimizle konuşuyor olmamız, hatta biraz ironi yaparak, üçüncü göze çok fazla ihtiyaç hissetmeden kendi aramızda bunları değerlendiriyor olmamız, artık meselelerin çözümüne doğru gelindiğinin en net göstergesidir. Zira İslam coğrafyası olarak biz bu konularımızı Avrupa şehirlerinde konuşur durumdaydık, başkalarının aracılığıyla, referansıyla, ev sahipliğiyle bizi bir araya getirme organizasyonlarıyla konuşuyorduk. Ama bugün bu konularımızı kendi aramızda çok rahat bir şekilde konuşabiliyoruz.`` dedi
‘`Kemalist rejim yirmi beş etnik kimliği yok saydı``
Kılıçparlar, Malum Kemalist rejimin, yüz yıl öncesinde bu ülke kurulurken, bir ulus kimlik üzerinden ülkeyi yapılandırmaya ve şekillendirmeye kast ettiğini belirterek, “Yaklaşık yirmi beş etnik kimliği yok sayarak bu süreci başlattı, bekli de bugün konuşulacak başlığın, yüz yıl önce ortaya atılan o ulus kimlik üzerinden oluşan başlıklardır. Biz çözüm sürecini konuşurken de, bu dayatılan kimliklerin bir ötekini yok sayan anlayışları da önümüze koyup, tekrar ve tekrar olması gerekenlerin birbirimizi yok sayarak bu sürecin başarıya ulaşmayacağının farkında olarak cümleler sarf etmeye çalışacağız.`` ifadelerini kullandı.
Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, programda yaptığı konuşmada, Diyarbakır`da yapılan Çalıştayın sonuç bildirindeki maddeleri değerlendirdi.
"Diyarbakır Çalıştayının sonuç bildirgesinde tabuları yıkan maddeler vardı"
Çözüm sürecini konuşurken, özellikle Diyarbakır`da yapılan Çalıştay olmak üzere, İslami kesimin bu meselede inisiyatif alması, bu meselenin çözümünü kolaylaştıracağını belirten Çiçek, “Ben ısrarla ve ısrarla hep şunu söyledim. Türkiye`de eğer Kürt meselesini çözmek istiyorsanız, önce dindarları ikna etmeniz, dindarların bu meseleye kafa yorması ve dindarların kendi tabanlarını iknasından geçiyor. Yıllar yılı dindarlar, bu meselede bu bir özeleştiri olsun, biraz uzak durdular, mesele karşısında kendilerini sistem tarafından ezilmişliklerinin yanında, bir şekilde el uzatamadılar o sese, ses veremediler, ama geç kalınmış değil. Çok şükür bugün o sesler verilmeye başlandı ve dolayısıyla da Diyarbakır`daki Çalıştayın sonuç bildirgesinde gördüğünüz gibi, belki Türkiye`de tabuları yıkan iki üç tane madde vardı. Birincisi Kürdistan kelimesiydi ki, yani biz Osmanlı`ya atıf yaparken, birinci Meclis atıfı yaparken, orada Kürdistan kelimesini çok rahat kullandığımızda, daha sonra niye kullanamadığımızı sorguladığımızda, sistemin size dayatmanın karşılığını görmüş olduğunuz, bugün burada kullanıldı. Ben kullanılmasının doğru olduğuna inananlardanım. Allah`ın verdiği bir dile niye yasak getirildiğini çok fazla dillendiremedik`` ifadelerine yer verdi
‘`Allah`ın verdiği bir dile niyet set çekildiği konusunu dillendirmedik``
Çiçek, Diyarbakır Çalıştayının bildirgesinde değinilen dil meselesinin vurgulanmasının doğru bulduğunu belirterek, ‘`İkincisi de, sonuç metninde en önemli maddelerden bir tanesi dil ile ilgili olarak, dindar camianın özellikle Müslümanların bunu vurgulamasıydı ki, çünkü biz hep şuna inandık ona iman ettik, Allah bizi farklı yarattı. Kavimleri farklı yarattı, kardeş olsunlar haşir neşir olsunlar diye. Ama Allah`ın verdiği bir dilin yasaklandığını ona niye set çekildiği konusunu çok fazla dillendiremedik. Türkiye`deki siyasal atmosferin getirdiği sıkıntılardan dolayı. Bugün çok şükür onu da konuşabiliyoruz. Açıkçası bu iki maddenin olması ve diğer maddelerde çoğulculuğa atıf yapılması, tek tipçilikten uzaklaştırılması, özellikle tarihsel atıflar, bunlar çok önemli şeyler ve inanıyorum ki, ülkenin batısında bunların konuşuluyor olması, ülkenin batısında bunların tartışılıyor olması bile, aslında sorunun kendisi noktasında en önemli parçadır.`` dedi. (İLKHA)