Ceylanpınar`daki STK`lar Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayını değerlendirdi
Geçen hafta Diyarbakır`da düzenlenen `Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı`ndan sonra Ceylanpınar`da faaliyetlerde bulunan Sivil Toplum Kuruluşları değerlendirmelerde bulundu.
Şanlıurfa`nın Ceylanpınar ilçesinde faaliyetlerde bulunan Sivil Toplum Kuruluşları, 7-8 Mart`ta Diyarbakır`da düzenlenen ‘Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı`nın sonuç bildirgesi hakkında, İlke Haber Ajansına (İLKHA) değerlendirmelerde bulundu.
Diyarbakır`da düzenlenen ve 3 bin 500 STK`yı temsilen 600 delegenin katıldığı Çalıştay sonrası değerlendirmelerde bulunan Sivil Toplum Kuruluşları, Kürt meselesinin çözümü noktasında bölgenin asli unsurları olan İslami Kesimlerin muhatap alınması gerektiğini ifade ettiler.
Çalıştay ile ilgili değerlendirmelerde bulunan, Muhacirlerle Yardımlaşma Dayanışma ve Eğitim Derneği Başkanı Metin Demir, “Kürt sorununun asıl muhatabı, bölgede yaşayan bütün insanlardır. Her kesimle görüşülmesi gerekmektedir. Yüzyıllardır bizi bir arada tutan etnik kimliğimiz değil İslam`dır. Kürtçü ve Türkçü zihniyetler her ne kadar kardeşliği sloganlaştırsalar da kendilerini ve toplumu aldatıyorlar. Milletleri bir arada tutan milliyetçilik değil, İslam`dır.” dedi.
“İslami STK`lar ilk defa geniş kapsamlı olarak bir araya gelip bir deklarasyon yayınladılar”
İlk defa İslami STK`ların bir araya geldiğini belirten Demir, “Bu çalıştayın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Müslümanların bir araya gelip yekvücut olmalarını ve bölgede sorunlarını dile getirmede önemli bir aktör oldukları göstermeleri acısından çok anlamlıydı. Türkiye`nin batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine her taraftan katılım vardı. 3 bin 500 STK`yı temsilen 600 delege katılmıştı. İslami STK`lar ilk defa geniş kapsamlı olarak bir araya gelip bir deklarasyon yayınladılar. Çalıştaya katılan delegelerin kardeşlik duyguları etrafında bir araya gelip, tanışıp ve kaynaşmaları Kürt sorunu ile ilgili düşüncelerini dile getirmeleri panele katılan uzmanların tespitleri ve önerileri verimli oldu.” ifadelerini kullandı.
“Kemalizm`in sebep olduğu bütün şiddet, terör ve kutuplaşmanın tek çözümü milliyetçilik değil, İslam kardeşliğidir”
Demir, çalıştayda üç öneli notanın öne çıktığını belirterek şunlara dikkat çekti: “Bir araya gelmeye hasret kalmış olan İslami kesim, bu çalıştayın benzeri çalışmalarının devam edilmesine vurgu yaptı. Kemalizm`in sebep olduğu bütün şiddet, terör ve kutuplaşmanın tek çözümü milliyetçilik değil, İslam kardeşliğinin olduğuna dikkat çekildi. Hükümete verilen mesajda ise çözüm sürecinde sadece PKK/HDP ile görüşülmesinin büyük bir hata olduğu, bölgedeki diğer siyasi yapılar olan HÜDA PAR ve HAK-PAR`ın da süreçte yer alması gerektiği öne çıktı. Öte yandan bölgenin bir gerçeği olan, geçmişte nefsi müdafaa amacıyla silah kullanmak zorunda kalmış ve yaklaşık 15 yıldır hiçbir şekilde silaha bulaşmamış olan Hizbullah Cemaati`yle de görüşülmesi gerektiği vurgulandı.”
“İki zulüm arasında ezilen halka gerçek bir reçete sunumu, hakkaniyetli bir yol haritasının çizimi yapıldı”
Ceylanpınar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ENSAR DER) Başkanı Abdulvahap Onput ise yaptığı değerlendirmede, “Şunu belirteyim ki olumsuz bir şey duymadım. Çalıştay dönüşü uygun bulduğum ortamlarda konuyu paylaşmaya çalıştım. Dönüşler hep olumlu oldu ve doğrusu da bu zaten. Zira olumsuz denecek bir çalışma değildi bu çalıştay. Aksine iki ateş arasında kalan ve yanan, iki zulüm arasında ezilen halka gerçek bir reçete sunumu, hakkaniyetli bir yol haritasının çizimiydi. İnşallah devamı gelir, daimi olur ve bereketlenir. Katılımcıların süre sınırlamasına uymamalarını anlayışla karşıladım. Çünkü konu çok önemli ve millet dertli olunca söylenecek çok söz oluyor. Kullanılan dil, üslup, söylem konusunda eleştiriler geldi. Bu eleştiriyi yapanlar unutmamalı ki ciğeri yanan Müslümanlar var. Onlardan kelimeleri özenle seçilmiş bir üslup beklemek çok gerçekçi değildir. Hakkaniyetli de değildir. Katılımcıların programı ilgi ve heyecanla takip etmeleri, bu çalışmanın iş olsun diye değil, ciddi bir ihtiyaç sonucu ortaya çıkmış bir çalışma olduğunun göstergesidir.” dedi.
“Kürt meselesi çözülürse İslami bir anlayışla çözülür”
“Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı` katılımcılarından İlim Der Başkanı İbrahim Balu, “Çalıştaydan geldikten sonra çevremde hiç kimseden olumlu veya olumsuz bir şey duymadım. Kendi görüşüm ise İslami bir anlayışla bu meselenin çözülmesi kadar doğal bir şey olamaz, eğer bu mesele çözülürse ancak İslami bir anlayışla çözülebilir. Netice olarak; bu çalıştayın devam etmesi ve hedefe ulaşabilmesi için Hükümetin, çalıştaydan çıkan sonucu dikkate alması gerekir.” ifadelerini kullandı.
“Sesimizin daha gür çıkması için mutlaka yeni çalıştayların yapılması gerekir”
Ulusal medyanın çalıştaya çok az değindiğini belirten Ceylanpınar Eğitim Bir-Sen Yönetim Kurulu üyesi Murat Cibik de şuunları ifade etti: “Çevreden daha iyi izlenim alabilmek ve tepkileri ölçebilmek için en az bir çalıştaya daha gerek var. Şimdiki tepkiler genellikle çok olumlu, hatta birçok eğitimci sonuç bildirgesini çok olumlu bulduklarını, tüm kesimlere kucaklayıcı yaklaşıldığını belirtti. Aynı zamanda bu çalıştayın geç kalınan bir çalıştay olduğu vurgusunu yapan da çok oldu. Ulusal medyanın çalıştaya çok az değinmesinden dolayı birçok kişi de haberdar değil. Sesimizin daha gür çıkması ve halkın bu çalıştaydan haberdar olması için mutlaka yeni bir çalıştayın yapılması ve kanaatimce batı illerinde yapılması gündeme oturacaktır. Netice olarak iyi ki böyle bir çalıştay yapıldı. Katkısı olanlardan Allah razı olsun.”
“Müslüman olan bir milletin içinde böyle bir çalıştay olması gerekiyordu”
Kürt meselesinin İslam dışında hiçbir ideoloji ile çözümün mümkün olmayacağını belirten Bigi Eğitim kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BİL EĞİTİM-DER) Başkanı Ahmet Aydın, “Çevremde henüz pek dillendiren olmadı, fikirlerini sorduklarımız da olumlu olarak görüş ve temennilerde bulundular. Kendi Görüş ve İzlenimlerimiz; öncelikle tabanının nerdeyse tamamı Müslüman olan bir milletin içinde böyle bir çalıştay olması gerekiyordu ve oldu. Katkısı olan herkesten Allah razı olsun. İslam dışında hiçbir ideoloji ile çözümü mümkün olmayan ‘Kürt Meselesi`, ‘İslami Çözüm` anlayışı ile ancak gerçek bir çözüme kavuşabilir. Netice olarak; çalıştay organizatörlerinin mutlaka bu çalıştaya daha geniş katılımı sağlayacak hamleler yapması ve hükümetten de katılımcı istemesi gerekir.” dedi. (Mustafa Kaynak – İLKHA)