İç Savaşın Korkutucu Bir Yüzü de Zindanlar!
Suriye`de kanlı bir iç savaşa dönüşen olaylarda, hapishanelerde 215 bin kişinin tutulduğu, çeşitli işkencelere maruz bırakıldığı ve katledildiği bildirildi.
İSTANBUL - Suriye'de 4 yıl önce barışçıl gösterilerle başlayan ancak rejimin silahlı müdahalesi sonucu kanlı bir iç savaşa dönüşen olaylarda Suriye hapishanelerinde 215 bin kişinin tutulduğu, çeşitli işkencelere maruz bırakıldığı ve katledildiği bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) tarafından devrimin 4'ncü yılını doldurması münasebetiyle yayımlanan raporda, devrimin başından bu yana tutuklanan kişilerin sayısının 215 bine ulaştığı belirtilirken, bunlardan 6 bin 580'inin kadın, 9 bin 500'ünün çocuk tutuklu olduğu ifade edildi.
Raporda, 2012 yılının tutuklama ve alıkoyma yönünden en kötü sene olduğu vurgulanarak, tutukluların yüzde 3'ünün çocuk, yüzde 4'ünün de kadınlardan oluştuğu, 2014 yılında ise Suriye rejiminin 22-40 yaş grubu erkekleri hedef alarak, zorla silah altına aldığı ve gençlere yönelik tutuklama operasyonları düzenlediği kaydedildi.
Rejim güçleri tarafından tutuklanan kişilerden daha sonra haber alınamadığı belirtilen raporda, tutukluların ailesi ve arkadaşlarıyla iletişimlerinin kesildiği, bu durumda olan kişi sayısının ise 85 bin olduğu aktarıldı.
Suriye rejim güçlerinin 2014 yılında Humus ve Şam'da bazı aktivist ve silahlı muhaliflerle ilişkileri düzeltme yoluna gittiği ancak anlaşmaya vardığı birçok kişiyi tekrar tutukladığı kaydedildi. Tutuklama operasyonlarında aktif ve öne çıkan kişilerin seçildiği vurgulanan raporda, bin 910 kişinin 2014 yılındaki söz konusu iyileşmenin ardından tutuklandığı belirtildi.
İşkence altında hayatını kaybedenlerin sayısı 11 bin 427 kişi
Tutuklulara yönelik işkence olaylarında ise sık sık ölüm vakalarının yaşandığına dikkati çekilen raporda, 215'inci Askeri İstihbarat Şubesi, Mezze'de, Humus, Hama ve Halep'teki Hava İstihbarat şubelerinin en şiddetli işkencelerin gerçekleştirildiği mekanlar olduğuna yer verildi.
Şu ana kadar 11 bin 427 kişinin işkence altındahayatını kaybettiği, bunlardan 94'ünün çocuk, 32'sinin kadın olduğu hatırlatılan raporda, işkenceyle hayatını kaybedenlerin yüzde 96'sının da sivillerden oluştuğu ifade edildi.
Bilgi edinme ve intikam alma aracı: "Tecavüz"
Kadın tutukluların durumlarına da değinilen raporda, rejim güçlerinin bazı bilgileri ele geçirmek ve intikam almak için 2011 yılından bu yana tutuklu kadınlara yönelik cezalandırma metodu olarak sistemli bir şekilde, cinsel taciz ve tecavüzde bulunduğu, ferdi vakalar dışında tutuklamalarda toplu tacize uğrayan aileler olduğu bildirildi.
Yaşanmış bir olaya yer verilen raporda, üniversite 3. sınıf öğrencisi, S.M'nin (25), Esed rejimi güçleri tarafından 2014 yılı başlarında kampus civarında gözaltına alındığı ve Halep'te alıkonduğu askeri istihbarat şubesinde geçirdiği 8 ay boyunca neredeyse her gün 6 kişinin tecavüzüne uğradığı anlatıldı.
İstihbarat şubesinde gördüğü işkence ve uğradığı tecavüzlerden sonra, 5 aylık hamileyken 13 Eylül 2014'te salıverilen genç kadının, 1 ay sonra 3 katlı bir binadan atlayarak intihar etmeye çalıştığı, ağır yaralandığı ve çocuğunu düşürdüğü belirtildi.
18 bin 242 çocuk işkence altında hayatını kaybetti
Rejimi güçlerinin Suriyeli çocuklara yönelik de birçok ihlalde bulunduğunu, saldırı düzenlediği bölgelerde çocuk-yetişkin farkı gözetmediğini aktarılan raporda, Suriye'de savaşın başından bu yana 94'ü gözaltında uygulanan işkencelerden olmak üzere, 18 bin 242 çocuğun hayatını kaybettiği ifade edildi.
Doğu Guta, Yermuk Kampı gibi muhaliflerin kontrolünde bulunan ve rejim tarafından abluka altına alınan bölgelerde yaşanan gıda ve ilaç eksikliği nedeniyle 224 çocuğun hayatını yitirdiği belirtildi.
Esed güçlerinin "illegal saldırılarına" değinilen raporda, "Rejim güçleri 2011'in son aylarında geniş ölçüde ağır silahlar kullanmaya başladı. Hama ve Humus'un bazı kentlerini tanklar ve zırhlı araçlarla kuşattı, sivillerin ikamet ettiği bölgeleri havan toplarıyla bombaladı. 2012'de ise ülkedeki bazı bölgelerin denetimini kaybeden rejim güçleri, hava destekli saldırılar düzenlemeye başladı" denildi.
İnsanları doğrudan hedef alan keskin nişancıların kurşunuyla ise ülkede 494'ü çocuk, 687'si kadın, toplam 5 bin 761 kişinin öldürüldüğü kaydedildi.
2 bin 44 ibadethane karargaha çevrildi
Rejim güçlerinin hastane, sağlık ocağı, ibadethane ayırt etmediği saldırılarda, sağlık sektöründe çalışan 15'i kadın 446 kişinin öldüğü, 256 sağlık merkezinin hasar gördüğü ayrıca ülkedeki 2 bin 44 ibadethanenin Esed güçleri tarafından işgal edilerek karargaha dönüştürüldüğü ifade edildi.
Ülkedeki basın mensuplarının maruz kaldığı sıkıntılara işaret edilen raporda, "Rejim güçleri, öldürme ve tutuklama şeklinde çeşitli engellemelerle basın mensuplarını hedef almaya devam ediyor. Şu ana kadar, 4'ü kadın 393 gazeteci öldürüldü. Bunlardan 15'i gözaltına alındıktan sonra işkence sonucu hayatını kaybetti" denildi.
Saldırılarda kimyasal silah ve zehirli gaz kullanımı
Raporda ayrıca, uluslararası anlaşmalarla kullanılması yasaklanan silahların ülkede kullanıldığı vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
"Rejim güçleri, kimyasal silah, zehirli olduğuna inanılan gazlar ve klor kullandı. 40 bölgede 103 kez bu gazların kullanıldığı tespit edilen saldırılarda 950 kişi öldürüldü. Bunların 40'ı muhalif asker, 7'si esir düşen Suriye rejimi askeri. Ölen 903 sivilin ise 187'si çocuk, 162'si kadın. Atılan gazlardan ağır şekilde etkilenenlerin sayısı ise 3 bin 200 olarak belirlendi. Rejimin uluslararası anlamda yasak olan 'misket bombası' kullanımı sonucu da 76'sı çocuk, 38'i de kadın 289 kişi hayatını kaybetti."
Rejim tarafından uygulanan bir diğer siyasetin, "Şam kırsalındaki Doğu Guta ve Dareyya'da olduğu gibi muhaliflerin kontrolü altındaki bölgeleri abluka altına almak" olduğu hatırlatılarak, yiyecek ve içecek sıkıntısının had safhalara ulaştığı, atıkların birikmesi ve kirlilik nedeniyle salgın hastalıkların yayıldığı görülen bu bölgelerde, 224'ü çocuk, 212'i kadın olmak üzere ölenlerin sayısı 730'a ulaştığı belirtildi.
AA