Irak`ta tutuklusu ya da ölüsü olmayan ev yok!
Irak`ın son durumunu görüştüğümüz Prof. Dr. Yahya Ettai, ülkede Sünnilere yönelik büyük bir baskı olduğunu belirterek, Tutuklusu ya da ölüsü olmayan hiçbir ev yok diye konuştu. Koalisyonun bombardımanında Daiş`ten çok halkın zarar gördüğüne dikkat çeken Ettai, Musul`a yönelik düşünülen operasyona Türkiye`nin müdahil olmasının büyük bir hata olacağını dile getirdi.
MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER-RÖPORTAJ
Irak`ta savaş hiç bitmeyecekmiş gibi devam ediyor. Amerikan önderlikli batılı ülkelerin 2003`te Irak`ı işgali 8 yıl sürmüştü, sonuç Irak`ın yıkımı, halkı için de soykırım olurken 2011`de Irak`ı istemeye istemeye terk eden Batılı işgal güçlerinin ülkeye ektikleri fitne tohumlarının filizlenmesi ise dört yılı buldu. Ülkeyi, işgal anayasası ile yöneten bir önceki dönem başbakanı Maliki`nin uyguladığı sert politikalar da ülkeyi Saddam dönemini aratır bir hale getirirken hemen hemen her gün patlayan bombalar Irak`ı uçurumun kenarına getirdi. Derken bir sabah Musul`un silah patlatılmadan Daiş(IŞİD) tarafından ele geçirildiği duyuldu. Sonra arkası geldi ve Daiş Bağdat`ın kapısına dayandı. Ardından gelen ani bir hamleyle Kürdistan bölgesine saldıran Daiş`in Türkiye sınırında bulunan Kobani`ye de saldırmasıyla uluslararası güçlerin bölgeye dair hesapları start aldı. Amerika`nın başını çektiği ve Arap ülkelerinin de içinde bulunduğu bir koalisyon gücü oluşturuldu. İlk etapta sürekli hava taarruzuyla Daiş mevzilerini hedef alan koalisyon güçleri bugünlerde ise Daiş`in merkez olarak kullandığı Musul`a yönelik geniş kapsamlı bir kara harekâtı düzenlemeyi planlıyor.
Şu anda olası geniş kapsamlı bir kara harekâtı öncesi Irak ordusu ile peşmerge güçleri, DAİŞ`in elindeki toprakları kurtarmak için ara ara operasyonlar düzenliyor. ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri de orduya havadan destek veriyor. Musul`a yönelik düşünülen operasyona koalisyon güçleri, Irak ordusu, Sünniler, Şiiler ve Peşmergenin katılacağı belirtiliyor. Türkiye`nin de uzun bir zamana yayılacağı öngörülen operasyona fiili anlamda katılması için yoğun baskı yapılırken hükümet kanadından yapılan açıklamalara göre, Türkiye`nin operasyona sadece lojistik destek vereceği yönünde.
Tüm gelişmeler ışığında Irak`ın son durumunu görüştüğümüz Prof. Dr. Yahya Ettai, çok önemli ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dünya Müslüman Âlimler Birliği Üyesi ve Irak Âlimler Birliği Üyesi olan Ettai, halen Rasan Stratejik Araştırma Merkezi Başkanlığı`nı yürütüyor. Irak`ta Sünnilere yönelik büyük bir baskı olduğunu belirten Ettai, “Tutuklusu ya da ölüsü olmayan hiçbir ev yok” diye konuştu. Suudi`nin para ve silahları ile öldürülüyoruz diyen Ettai, ayrıca Musul`a yönelik düşünülen operasyona Türkiye`nin müdahil olmasının büyük bir hata olacağını dile getirdi. İşte Prof. Dr. Yahya Ettai`nin sorularımıza verdiği cevaplar…
ŞU ANDA IRAK`TA TUTUKLUSU YA DA ÖLÜSÜ OLMAYAN HİÇBİR EV YOK!
-Fiili anlamda üç bölgeye ayrılan Irak`ta bir tarafta merkezi Bağdat yönetimi, bir tarafta Kürdistan yönetimi ve orta yerde ise DAİŞ`in Musul merkezde kontrol ettiği bölge. Daiş bir yandan merkezi yönetim ile çatışırken diğer yanda Peşmergeyle savaşıyor. Çatışmalara dair bölgede son durum nedir? Edindiğiniz bilgiler neler?
Irak`ın şu anda en ciddi sorunları, bilindiği üzere orta kesimde bulunan Sünniler üzerinde oluyor. Çünkü Irak`ın Amerika tarafından işgalinden sonra tarihsel ve demografik olarak güçlü konumda olan Sünniler dışlanmış durumda, bir azınlık durumuna düşürüldü. Bu da tabi Sünniler tarafından kabul edilmemiştir. Yani herkes bunu biliyor ki Irak`ta Sünniler azınlık değildir. Tarihi ve siyasi olarak çok büyük ağırlıkları vardır. Ancak gerek anayasada gerek fiili olarak diğer uygulamalarda Sünniler tamamen dışlanarak azınlık durumuna düşürülmüş. Düşünün ki Ezher`in diplomasının bile geçerli olmadığı Irak var şu anda. Yani kısacası bu noktada söyleyeceğimiz şudur; Sünniler anayasal olarak icracı bakanlıklar ve dahası yerlerde tamamen dışlanmış durumda. Bunun Irak`taki Sünniler tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Bunun üzerine çıkan olaylar oldu, barışçıl gösteriler oldu. Fakat daha sonra Daiş, bu işin içine sokularak ortaya çıkan halk hareketi bir nevi sabote edilmiş oldu. Çünkü bunun en büyük kurbanı yine Sünniler olmuştur. Maliki ve İbadi rejimleri için Daiş`in ortaya çıkması tam bir fırsat oldu. Yani şu anda aslında bu işin en büyük mağduru ve hatta kurbanı Sünniler`dir. Genel olarak durum böyle. Sünnilerin elinde silah zaten yok. Aşiretler bazen kendini savunuyor, onun dışında Işid şu anda ortama hâkim ve buna rağmen bombalamalarda, çatışmalarda en büyük kurban yine Sünniler oluyor. Dahası şu anda Irak`ta bir terörle mücadele yasası var ve yine bu tamamen Sünnilere yönelik işletiliyor. 700 yüz bin kişi şu ana kadar cezaevlerine girip çıkmış, tutuklanmış veya işkencelere maruz kalmış. Şu anda Irak`ta tutuklusu ya da ölüsü olmayan hiçbir ev yok. Düşünün ki böyle bir ortam ve bunun kesinlikle bu şekilde istikrar bulması mümkün değildir. Elbette bu konuda Sünniler de bir şekilde direnişlerini sürdüreceklerdir.
KOALİSYONUN BOMBARDIMANINDA DAİŞ`TEN ÇOK HALK ZARAR GÖRÜYOR
- Amerika`nın başını çektiği Koalisyon Güçleri, Irak`ta sürekli Daiş mevzilerini bombalıyor, bu ne derece etkili olabiliyor?
Evet, bombalıyorlar ama daha çok halk bundan zarar görüyor. Kesinlikle bu bombaların en büyük kurbanı yine maalesef halk oluyor. Koalisyon güçleri güya Daiş`e karşı savaşıyor ama öte yandan Şii milisler Sünni bölgeler üzerine salınıyor. Bu sefer onlar katliam yapıyor ve yaptıkları katliam görmezden geliniyor. Daiş`in adam öldürdüğü biliniyor ama Şii milisler de çok daha kötüsünü yapıyor ve bu gündeme gelmiyor. Kısacası her halükarda mağdur edilenler, ezilenler yine Sünniler ve halk oluyor. Bunun bilinmesi gerekir.
AŞİRETLER DESTEKLENSE DAİŞ DİYE BİR ŞEY OLMAYABİLİRDİ
- Koalisyon, DAİŞ`in elinde bulunan bölgeleri alması halinde kime veya kimlere teslim edecek?
Elbette buranın yönetimi merkezi Irak yönetiminin eline geçecek. Çünkü aşiretlerin kendini savunacak bir durumu yok. Zaten baştan beri eğer aşiretler desteklenmiş olunsa bu duruma gelinmezdi. Orada aşiretlerin bir direnişi vardı. Fakat kimse onlara destek olmayınca Daiş gelip o ortamdan istifade ederek kontrolü sağladı. Yoksa şu anda aşiretlerin kendilerini savunacakları bir silahları yok.
FELLUCE`DE AŞİRETLER SAVAŞIYOR
- Sayın Ettai, Aşiretler şu anda Irak`ta savaşıyor mu?
Sadece Felluce`de böyle, aşiretlerin kendi savaşı da var. Diğer bölgelerde sadece Daiş savaşıyor.
MUSUL HALKI MALİKİ DÖNEMİYLE KIYASLANAMAYACAK KADAR KENDİNİ GÜVENDE HİSSEDİYOR
- Şunu da merak ediyoruz. Musul`dan pek haber alınamıyor, orada genel durum nasıldır, bilgi alabiliyor musunuz?
Ben sürekli irtibat halindeyim Musul`la, iletişimimiz devam ediyor. Halk genel olarak durumdan memnun. En azından kendini güvende hissediyor. Tabi çok ideal bir hayat olduğunu söyleyemeyiz. Ama bütün her şeye rağmen halk Maliki dönemiyle kıyaslanamayacak kadar kendini güvende hissediyor. Daiş`in elbette baskıları var fakat bu; can, mal ve namus güvenliğini tehdit edecek boyutta değil. Ama Maliki zamanında halkın can, mal ve namus anlamında güvenliğini yoktu.
DESTEĞİN AKSİNE SUUDİ`NİN PARA VE SİLAHLARI İLE ÖLDÜRÜLÜYORUZ
- Sayın Ettai, Körfez Arap ülkeleri ve Suudi Arabistan`ın bu konudaki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konu bizi en çok muzdarip eden konudur. Bir taraftan güya İran`ın yayılmacı politikasından rahatsız olduklarını söylüyorlar. Öte yandan Irak`ta bir denge unsuru olan Sünnileri desteklemiyorlar. Hiçbir destekleri olmadı aksine biz onların paraları ve silahları ile öldürülüyoruz, katlediliyoruz. Yani bu kadar bir ikiyüzlülük ve çifte standart olamaz. Bunlar ancak kendilerine dikte edilen şeyleri söylerler. Bunların iradeleri ve hiçbir karar yetkileri yoktur.
IRAK`TAKİ DRAMIN BOSNA`DAN, ÇEÇENİSTAN`DAN GERİ KALIR BİR YANI YOK
- Son olarak mesajınız nedir?
Mesajımız şudur; gerçekten Irak`ta bir dram yaşanıyor ve bu dramın Bosna`dan, Çeçenistan`dan geri kalan bir yanı yoktur. Şu anda orta Irak`ta ülkenin büyük bir bölümünde tarihiyle, kültürüyle büyük bir yapı olan Sünniler adeta imha ediliyor. Şimdi Sünnilerin korkusu ‘Daiş giderse yine kim gelecek ve yine kim bizi katledecek.` bu korkuyu yaşıyorlar. Gerçekten kime güvenecekleri konusunda şaşırmış durumdalar. Şu anda bu işin en büyük mağduru, kurbanı Sünnilerdir. Bütün dünyanın bunu bilmesini istiyorum.
Türkiye Irak`taki Savaşa Kesinlikle Müdahil Olmamalı
- Türkiye`nin Musul operasyonuna katılması için uluslararası bir uğraş var. Türkiye`nin bunu kabul etmediği ancak sadece lojistik anlamda koalisyona destek vereceği konuşuluyor. Bu adımını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben Türkiye`nin Irak`a kesinlikle müdahil olmaması kanaatini taşıyorum. Türkiye asla böyle bir girişimde bulunmaması gerekir. Çünkü orası bir bataklıktır, değişken bir çöl ortamıdır. Çölde her zaman rüzgar eser ve hiçbir yol, hiçbir hat, hiçbir çizgi belli değildir. Bugünün çizgisi yarın görünmeyebilir. O bakımdan böyle değişken bir ortama kimsenin müdahil olmaması gerekir.
- Sayın Yahya Ettai, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyoruz.
Ben teşekkür ediyorum.