• DOLAR 34.466
  • EURO 36.583
  • ALTIN 2925.491
  • ...
Katledilen Tacik liderin eşi: Bize yardım edin
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İstanbul Mazlum-Der Şubesinde geçtiğimiz günlerde Fatih`te katTacik Muhalif UmaraliKuvvatov`un eşinin katıldığı bir basın toplantısı yapıldı. UmaraliKuvvatov`un, eşi KumrunisaKhafizova,  de düzenlenen toplantıya katıldı.

O geceyi anlattılar

UmaraliKuvvatov`un öldürüldüğü gece onunla beraber olan Grup 24 adlı Tacikistanlı Muhalefetin Sözcüsü SuhrabTuraev ve Hüseyin Eshuruf`ta o gece yaşadıklarını anlattı.

6 ay önce tanıştıkları Süleyman Kayyumov isimli Tacikistanlı kişinin evine beraber gittiklerini ve yemeğe konulan zehirden dolayı zehirlendiklerini anlatan muhalifler, yemeğe konulan ilacın etkisiyle hiç birşey yapamadıklarını anlattılar.

"Tedbir alınmazsa cinayetler devam eder"

Türkiye`ye sığınanların can güvenliğinin sağlanmadığını söyleyen Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, “Son yıllarda Türkiye toprakları zulümden kaçan pekçok insana sığınma mekanı oldu. Ortadoğu ve Orta Asya`dan birçok sığınmacı ülkelerindeki çatışmalar ve ülkelerindeki diktatörlerden kaçarak Türkiye`ye geldi. Türkiye`yi bir eman beldesi olarak bildiler. Türkiye devleti topraklarında bu diktatörlerin ve zalimlerin operasyonlarına ve onların katliamlarını engel olamıyor. Özellikle İstanbul`da bu kadar güvenlik kamerasına ve güvenlik önlemi olmasına rağmen katiller ellerini kollarını sallayarak cinayet işliyor. Bu topraklara sığınan insanlara sahip çıkamıyoruz. UmaraliKuvvatovistanbulda katledildi. Kuvvatov bu suikastlar zincirinin son halkası.Eğer gerekli önlemler alınmazsa, bu cinayet zinciri devam eder” dedi.

Eşimin son sözü: Çocuklara iyi bak

Öldürülen muhalif liderin eşin KumrunisaKhafizova, eşinin sürekli tehdit edildiğini anlatarak “Eşim hergün tehdit ediliyordu. Tacikistan İstihbaratı eşime ‘Seni öldürmeleri için Türkiye`ye adam gönderdik. Yakınındaki kişiler seni öldürecek` şeklinde tehdit ediliyordu.Eşim Kuvvatov, onların bu tehditlerinden korkmuyordu. En çok çocukları için endişe ediyordu. Zehirlendiğimizi anladığında bizi dışarı çıkarmaya çalıştı. Ölmeden önce çocuklarının korudu. Yemeğe katılan ilaçtan dolayı ne olduğunu anlamadım. Bir ara kendime geldiğimde eşimin vurulduğunu fark ettim. Feryat ettim, ambulans çağırın dedim. Yanına gittim. Başını kaldırıp kucağına aldım. O zaman başından vurulduğunu fark ettim. Eşimin son sözü ‘çocuklara iyi bak, her şey çok güzel olacak` oldu. Eşim Müslüman olduğu için öldürüldü. Eşim sürekli halkını düşünüyordu. Hükümet bize yardım etsin.” İfadelerine yer verdi.

"Türkiye kendisine sığınanları koruyamadı"

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Genel Sekreteri Aybüke Ekici ise Türkiye`ye sığınma talebinde bulunanların taleplerinin ülkelerinde herhangi bir baskı ve zulüm altında olmadıkları gerekçesiyle ret edildiğinin ifade ederek şöyle konuştu: “Öldürülen muhalif lider Türkiye`ye sığınma amacı ile gelen bir kişi. Sığınma talebi ile Türkiye`de kalırken yeterli korunma sağlanmadığı için öldürüldü. Bizim mülteciler korunma ve sığınma ile ilgili taleplerimiz ret edildi. Benzer durumda olanların şahısların ülkelerinde herhangi bir sorun olmadığı, herhangi bir baskı ve zulme maruz kalmadıkları bu yüzden sığınma taleplerinin kabul edilmeyeceği ile ilgili birçok ret kararı ile karşılaştık. Türkiye, kendisine sığınan kişileri koruma konusunda üstüne düşeni yapamadı. Türkiye`ye güvenli bir ülke arayışıyla gelmiş insanların güven içinde kalabilmelerini yolunun sağlanmasını ümit ediyoruz”

"Sürgün muhalif cinayetleri devam ediyor"

Mazlum Der İstanbul Şubesi, Doğu Türkistan Maarif Derneği, Uluslararası Mülteci Halkları Derneği ve Türkistan- Der tarafından ortaklaşa hazırlanan basın açıklaması metnini okuyan Türkistan-Der Başkanı Burhan Kavuncu, “Türkiye`de bulunan Tacikistanlı siyasi muhalif, “Grup 24” ün lideri UmaraliKuvvatov, geçtiğimiz Perşembe günü (5 Mart 2015) uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmiştir. Bu cinayet, son yıllarda Türkiye`de işlenen “sürgün muhalif cinayetleri” serisinin son halkası olmuştur. Bundan önce de Özbek ve Çeçen asıllı rejim muhaliflerine karşı suikastlar icra edilmişti. Ülkemiz, sürgündeki muhalif siyasetçi cinayetlerinin rahatça işlenebildiği bir alan haline gelmiş durumdadır” şeklinde ifadelerine yer verdi.

"Türkiye bu cinayetlere sessiz kalmamalıdır"

Türkiye`nin kendi topraklarında işlenen cinayetlere sessiz kalmaması gerektiğini belirten Kavuncu, “Egemen bir ülkenin hukukunu hiçe sayarak bu topraklarda cinayet işleten diktatör rejimlerine gerekli cevap verilmelidir. Şu ana kadar bu cevabın verildiğini henüz işitmedik.

Türkiye`nin hukukunu hiçe sayarak rejim muhaliflerini öldürten Rusya, Özbekistan ve Tacikistan`a karşı daha ciddi önlemler alınmalıdır” diye konuştu.

"Sığınmacılara misafir muamelesi yapılmalıdır"

Türkiye`ye sığınan bu insanlara yabancı değil misafir muamelesi yapılması gerektiğini belirten Kavuncu, “Ülkemize sığınan bu insanlara yabancı değil misafir muamelesi yapılmalı, onların sağlık, eğitim, barınma ve çalışma ihtiyaçlarında kolaylık sağlanmalıdır. Dini inançları sebebiyle mevcut rejimlerin zulmüne uğrayan, Doğu ve Batı Türkistan`ın bütün bölgelerinde ve Kafkasya ülkelerinde özgürlük talebiyle canlarını kurtarmaya çalışan muhacir, mülteci kardeşlerimize “terörist, extremist, fundamantalist” yaftaları yapıştırılmak istenmektedir. Dünya`nın emperyalist devletleri ve işbirlikçi diktatörler, muhaliflerini bu yaftalarla karalamaya çalışıyorlar” ifadelerini kaydetti. (Şükrü Gündüz / İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir