İnsanları katledenlerin çözümden bahsetmeleri samimi gelmiyor
Diyarbakır`da yapılan Kürt Meselesine İslami Çözüm çalıştayı hakkında İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde Bulunan Memur Sen Diyarbakır İl Başkanı Yunus Memiş ve Memur Sen Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Aziz Aslan çalıştay hakkındaki görüşlerini açıkladılar.
Kürt Meselesine İslami Çözüm adı altında Diyarbakır`da düzenlenen ve 3500 STK`nın desteğini açıkladığı Çalıştay hakkında bir değerlendirmede bulunan Memur Sen Diyarbakır İl Başkanı Yunus Memiş, Çalıştayın hayırlara vesile olmasını umduklarını belirterek, bölgede faaliyet yürüten diğer sivil inisiyatiflerinde hükümet tarafından görülmesi gerektiği uyarısında bulundu.
“Kürtlerin hakları için sadece PKK muhatap alınamaz”
Yaklaşık 3 aydır bu çalışmaları yürüttüklerini ve son olarak böylesi bir çalıştayda karar kılındığını ve bundan dolayı da oldukça memnun olduklarını ifade eden Memiş, “Biz burada inancı, dili ne olursa olsun herkesin kendisini rahatlıkla ifade edebileceği bir çalıştay yaptık. Bu çalıştayda Doğu-Güneydoğu bölgesindeki tüm İslami kesimler bulunmakta. Molalarımız, Âlimlerimiz, Vakıf ve derneklerimiz var. 3 bin 500 sivil toplum kuruluşu buna destek veriyor. Dolayısıyla Hükümet ile PKK`nin Kürt sorununu çözme noktasında attığı adımlar zaman zaman tıkanma noktasına gelerek sürece zarar verecek gelişmelere de sebep olabiliyor. Burada ki amaç bütün kültürel haklar konusunda hiçbir pazarlık yapılmadan, Kürtlerin haklarının Anayasada belirtildiği gibi Eşit yurttaşlık temelinde verilmesidir. Silah bırakma noktasında ise PKK ile görüşebilir ama Kürtlerin diğer hakları için sadece PKK muhatap alınamaz.” dedi.
“Çalıştayın kararları dikkate alınmalıdır”
Bundan sonraki süreçte İstanbul ve Erbil`de de bazı çalışmaların devam edeceğini ifade eden Memiş, “Bu konuda söz sahibi Muhafazakâr insanlar da vardır. Bunu Devlet göz ardı edemez. Çalıştaya ciddi bir katılım var. Ciddi bir teveccüh var. Sonuç bildirgesinde çözüm önerilerini de bildireceğiz. Bundan sonra ki süreçte de Devlet ile PKK yaptığı hatalardan dönmesi lazım. Artık bu çalıştaya katılan insanların da görüşleri dikkate alınması lazım. Bu toprakların sahibi Müslümanlardır ve Müslümanlar olmaya da devam edecektir. Hükümet artık İslami kesimleri de bu işin içine katması lazım. Bugünden sonra siz birlikte değildiniz, dağınıksınız, sözbirliğiniz yok diyemez. Onların bu çıkmazlarını da bu çalıştayla gideriyoruz. Bu kadim Memleketin sahibi Müslümanlardır. Sorunun çözümü için İslam dışı unsurlarla görüşmek fayda sağlamaz. Bu durum süreci tıkayacaktır. Silah konusunda da PKK`yi muhatap alıp almaları onların sorunudur.” ifadelerini kullandı.
“Rejim insanların değerleriyle barışamadı”
Çalıştay`da seçilen konuların çok önemli konular olduğunu ve böyle bir çalıştayın tertip edilmiş olmasından son derece memnun kaldığını belirten Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Aziz Aslan ise, toplantının kendisini çok etkilediğini ve bu toplantının toplumu inşa edici bir toplantı olduğuna vurgu yaptı.
Aslan, “Şahsen ben çok samimi duygulara kapıldım. Hükümet-PKK ve diğer herkesin bu algıyı görmeleri lazım. Bu sorunun temelinde yatan asıl iki neden laiklik ve katı Kemalizm`dir ve her nedense sorunların temel kaynağı olan bu iki unsur üzerinde Kemalist zihniyet yanlış olduğunu bile bile diretiyor. Yaşanan sorunlar sonucu Türkiye sınırları içerisinde insanların kendi kimliğini koruması bile zor bir hal aldı. Türklük söylemleri topluma dayatıldı ancak bu söylemler bu toplumda maya tutmadı. Maya tutmayınca da depremin artçı şokları gibi kırılmalar oldu. Gelinen noktada yaşanan bu kırılmalara karşı ortaya çıkan haklı bir tepkiyi hep beraber görüyoruz.” İfadelerini kullandı.
“Sadece PKK muhatap alındığı için sorunlar çözülmedi”
PKK ve siyasi uzantılarının kendi içinde bile parçalandığını dolayısıyla sağlam ve çözüme yönelik bir irade sergileyemeyeceğini belirten Aslan, sorunun çözümüne yönelik atılan adımların akim kalmasının ve bu kadar çıkmaza girmesinin asıl sebebinin de çözüm noktasında muhatap olarak sadece PKK`nin muhatap alınmış olduğundan kaynaklandığını söyledi.
Aslan, “Hükümet çözüm sürecini yanlış yönetti. Çözüm süreci, savaş çığırtkanlıklarıyla sürdürülebilecek ve masaya yatırılacak bir süreç değildir. Sadece PKK muhatap alındığı için olaylar çözülmedi. Kobani olayları bu çıkmazı oraya koyan ben büyük kırılma oldu. Kobani olaylarının hiçbir tarafı savunulmaz. Orada masumiyet ve zulme uğramışlık var. Dün nasıl birkaç ağacı çıkardıkları olaylarda asıl amacın ağaç olmadığı ortaya çıkmış ve bu bahane ile çevreci olamadılarsa bugün de Kobani olayları bahane edilerek sokakları ve yüreklerimizi ateşe verenler Kobani de yaşanmış vahşeti kınamış olmadılar. Bunların samimi olduklarını kabul etmiyoruz. IŞİD`i bahane ederek çarşaflı, sakalı ve inançlı kardeşlerimize topyekûn saldırı düzenlemek kabul edilemez. Bu sağlıklı bir bakış açısı da değildir. Bu şekilde halk sevilmez. Bu insanların çözümden bahsetmesi samimi gelmiyor.” şeklinde konuştu.
( Fikret Özkan / Hamza Adiyaman - İLKHA )