Siyaset Gemisi - Samanyolu televizyonu ve Zaman gazetesi yöneticilerine yönelik operasyon yapıldığında tepki gösterenlerin sayısı epey vardı. Mehmet Baransu`ya yönelik operasyona ve tutuklamaya ise eski yol arkadaşları hariç neredeyse karşı çıkan yok.

Neden acaba?

Neden kimse Mehmet Baransu`nun gazeteciliğinden söz etmiyor?

Biliyorsunuz Baransu`nun savcılığa teslim ettiği bir bavul dolusu belgeden sonra “Balyoz darbe planı” ile ilgili soruşturma açılmış ve çok sayıda emekli ve muvazzaf subay tutuklanmıştı.

Baransu`nun bavulunda askeri belgeler, CD ve DVD`ler vardı ki, bunların içinde hareket planları, seminer notları gibi gizli belgeler vardı.

Özellikle bir CD üzerinde çokça duruldu.

İddiaya göre CD`nin içindeki bir kısım bilgi doğruydu; ama sonradan CD`ye farklı bilgi ve belgeler eklenmişti ki, bu durum sonradan bilirkişi tarafından da kabul edildi.

Genelkurmay`a göre CD`de 118 adet “çok gizli” belge varmış ve bu belgelerde TSK`nın muhtemel savaş durumlarında uygulanacak harekât planları varmış.

Bundan yola çıkıp şöyle bir iddiayı ortaya atanlar bile var: Bu harekât planlarında Yunanistan ile ilgili çalışmalar da varmış planlar ortaya çıktığında Yunanistan önlem olarak sınıra büyük bir kanal kazdı.

Bunların birazcık etkisi olabilir Baransu`nun tutuklanmasında; ama inanın bana asıl mesele bu değil. Türkiye`de yasa yapıcılar her zaman yasaların icracıları için geniş hareket alanları bırakmışlardır. Birilerini suçlamak için kanun maddeleri arasında dolaşmak ve yorumlamak yeterlidir.

Baransu`nun tutuklanması da tümüyle hesabın dönmesiyle alakalıdır.

Ne Baransu temizdir ne de suçladığı kişiler.

Mesele, hukukun karşıt gruplar arasında oynanan maçta bir o kaleye bir bu kaleye giden bir topa dönüşmesi ve rüzgâra göre tehlikeli bir duruma geçmesidir. Bir dönem rüzgârı arkasına alanlar rakip kaleyi ablukaya almışlardı, şimdi durum tersine işliyor.

Eskiler meseleyi şöyle özetlemişler:

Keser döner, sap döner; gün gelir hesap döner. Bu tabi dünyadaki hesaplarla alakalıdır. Bir de ahiretteki çetin hesap günü vardır.
Hz. Ali radıyallahu anh, tabloyu muhteşem bir şekilde göstermiş: “Mazlumun intikam günü zalimin zulmettiği günden daha korkunçtur.”