• DOLAR 34.458
  • EURO 36.414
  • ALTIN 2922.11
  • ...
Sisi, Mısır`ı ‘Orman Kanunu` ile yönetiyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER - Darbeci Sisi cuntasının başında bulunduğu Mısır`da hukuksuzluklar, insanlık dışı uygulamalar bitmek bilmiyor. Her geçen gün içinden çıkılamaz bir kaosa sürüklenen ülkenin ekonomisi çökmüş durumda. Devlete bağlı tüm kurumlar, halkın hizmeti için değil cuntanın ayakta durabileceği şekilde işletiliyor. Bu durumu hemen her gün değişik bir vesileyle protesto eden halk ya katlediliyor ya da tutuklanarak işkence dolu cezaevlerine atılıyor. Cuntacıların, meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi`ye darbe yaparak yönetimi ele geçirmesinden bu yana başta İhvan-ı Müslimin, Cemaati İslami gibi İslami hareketlerin lider ve üyeleri olmak üzere yaklaşık 50 bin Müslüman, halen insanlık dışı işkence ve uygulamaların yapıldığı cezaevlerinde tutuluyor. Komik ve asılsız gerekçeler öne sürülerek verilen idam cezaları artık sıradanlaşmış durumda. Son olarak geçtiğimiz gün 4 kişiye idam, 14 kişiye de müebbet hapis verilen İhvan üyelerine daha önceden de birçok kez idam cezası verilmişti.

Mısır`daki son gelişmeleri gazetemize değerlendiren İhvan Milletvekillerinden Dr. Adil Raşit, önemli açıklamalarda bulundu. İdam kararının siyasi karar olduğunu söyleyen Dr. Adil Raşit, kararın hiçbir hukuki dayanağının olmadığını belirterek darbecilerin Mısır`ı “orman kanunu” ile yönetmeye çalıştığını dile getirdi. İhvan milletvekili, “Bazıları; ‘siz çıtayı çok yüksek tutuyorsunuz` diyebilirler ama bu işin başka bir alternatifi yok. Darbeye karşı net bir tavrımız var. Meşruiyet her şeyden önemlidir.” dedi.

Anayasa Mahkemesi`nin bu ay içerisinde yapılması planlanan genel seçimleri ertelemesini de değerlendiren Dr. Adil Raşid, Anayasa Mahkemesi için “darbeci yönetimin bir aracı” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın Suudi Arabistan ziyareti ve Suudi yönetiminin İhvan ile Mısır yönetimi arasında aracı olabilir mi şeklindeki sorularımıza da yanıt veren Dr. Adil Raşid, Birleşik Arap Emirlikleri`nde kaçırılan İhvan gençleri için de konuştu. “Birleşik Arap Emirlikleri rejimi tamamen israil`e bağlı” diyen Dr. Adil Raşid`in çarpıcı açıklamaları röportajımızda…

HİÇBİR HUKUKİ DAYANAĞI OLMAYAN İDAM KARARLARI SİYASİDİR

Mısır`da mahkeme dört Müslüman Kardeşler üyesine idam cezası verdi. Aralarında teşkilatın lideri Muhammed Bedii`nin de bulunduğu 14 İhvan üyesi hakkında ise müebbet kararı verildi. Bu kararı nasıl yorumluyorsunuz?

Verilen idam kararları siyasi kararlardır. Bunlar tamamen siyasi rakipleri tasfiye etme girişimidir. Zaten darbeciler meseleyi bir ölüm- kalım savaşı olarak görüyor. O bakımdan ellerinden gelen her türlü tedbiri almaya çalışıyorlar. Bu kararlar da bu çerçevede alınmış siyasi kararlardır. Hiçbir hukuki hükmü ve dayanağı yoktur.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN   İLKELİ BİR SİYASET İZLİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın Suudi Arabistan`a ziyareti kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Bu ziyaret siz İhvan için ne anlama geliyor?

Biz Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın, çıkarlardan ziyade daima ilkeleri esas aldığını biliyoruz. Bu ziyarette de bu tutumun devam edeceği kanaatindeyiz. Bütün İslam ümmeti açısından daima ilkeli davranmanın iyi olacağı kanaatindeyim.

BAZILARI ‘SİZ ÇITAYI ÇOK YÜKSEK TUTUYORSUNUZ` DİYEBİLİRLER AMA…

Peki, diyelim ki Suudi yönetimi, İhvan ile Mısır arasında arabulucu olması durumunda nasıl bir tavır takınırsınız?

Elbette her şey siyasette mümkündür, biz hiçbir kapıyı kapatmıyoruz. Aracıların bir görüşü olur ama asıl görüş, sorunun taraflarının görüşüdür. Biz de bu sorunun bir tarafıyız. Dolayısıyla bu türden her türlü girişim olabilir ama nihai manada karar bu sorunun tarafı olarak bizimdir. Bizim de tavrımız bellidir; biz meşruiyeti esas alıyoruz. Darbeye karşı net bir tavrımız var. Bazıları ‘siz çıtayı çok yüksek tutuyorsunuz` diyebilirler ama bu böyle. Bu işin başka bir alternatifi yoktur. Meşruiyet her şeyden önemlidir.

HALKIN İRADESİNİN KABUL EDİLDİĞİ HER TÜRLÜ GİRİŞİME AÇIĞIZ

Yani siz hiçbir gelişim ve girişime açık değil misiniz?

Hayır, onu demek istemiyorum. Biz her türlü girişime açığız. Fakat bunun zemininin bir kere belirlenmesi gerekiyor. Karşımızdaki muhataplar, halkın iradesine rağmen tankla, topla, tüfekle gelmiş kimseler. Biz bunu kabul ettiğimiz zaman şu olmuş olur; artık ülkeleri güç yönetir. Bu da orman kanunudur, güçlünün zayıfı ezdiği bir sistem anlamına gelir. Biz işte buna karşıyız, ülkelerin bu şekilde yönetilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Halkın iradesi asıl olmalıdır.

ANAYASA MAHKEMESİ DARBECİ YÖNETİMİN BİR ARACI

Mısır`da Anayasa Mahkemesi bu ay içerisinde yapılması planlanan genel seçimleri erteledi. Bu bir teknik ayrıntı mı yoksa farklı bir durum mu söz konusu, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Anayasa Mahkemesi`ne Anayasa Mahkemesi olarak bakmamak, o şekilde görmemek lazım. Çünkü Anayasa Mahkemesi dediğimiz şey şu anda rejimin bir kurumudur. Dolayısıyla klasik manada bir Anayasa Mahkemesi`nden söz edemeyiz. Öyle gerçek manada işlevini yapan bir Anayasa Mahkemesi yok Mısır`da. Sadece Darbeci yönetimin bir aracı konumunda. Fakat buna rağmen bu iptalin elbette bir mesajı vardır. Biz buradan şunu anlıyoruz; demek ki yapay da olsa darbeciler henüz halkın iradesine başvuracak iradeyi kendilerinde bulamıyor. Yani bunlar meclis mefhumundan, halk iradesinden, seçimden hiç hoşlanmıyor. Oluşacak bir meclis onların partisinden yâ da belirleyecekleri kişilerden olsa bile yine meclis mefhumu onları korkutuyor. Çünkü darbeciler bu iradeyi anlayamaz. Ne zaman seçim yapacağız diye düşünüyor ama kâbus görmüş gibi hemen vazgeçiyorlar. Çünkü seçim, meclis mefhumu ile darbe mefhumu hiçbir şekilde birbiriyle uyuşmaz. O bakımdan bu tür iptallerin ibretle izlenmesi gerekir. Çünkü darbecilerin korkusunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Onlar seçim, meclis falan olmasın istiyorlar. Bütün güçler, erklerin aynı elde toplanmasını istiyorlar. Onlara en uygun şey bu görünüyor. Böyle yaparak da kendilerini bu şekilde açığa vurmuş oluyorlar.

DARBECİ REJİMİN PROJE    ÜRETME ZEKÂSI YOK

- Sayın Adil Raşid, önümüzdeki günlerde Mısır darbe yönetiminin ülke ekonomisini canlandırmaya yönelik bir iktisat kongresi düzenlemesi bekleniyor. Bu kongrenin gerçekleşme ihtimali var mı, bu kongreyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabi bu kongrenin gerçekleşme ihtimali var mı, yok mu bilmiyorum ama bu kongreden bir sonuç çıkmaz. Çünkü kurumları olmayan bir ülkede, meclisi olmayan, yasaları denetleyecek bir yapısı olmayan bir ülkede insanlar ne diye gelip yatırım yapsın. Yatırımcıları cezbetmek amacıyla bunu yapıyorlar ama bu kongre ister olsun ister olmasın Mısır`a bu durumda bir yatırım söz konusu olmaz. İktisatta bir deyim vardır; ‘sermaya, para korkaktır` diye.  Çünkü istikrarın olmadığı bir yere para girmez. Bu, işin bir tarafı. Ayrıca bir ülkeye sermaye girişi ne için olur? Orada bir proje olur ve o projeyi finanse etmek için birileri talip olur kâr etmek amacıyla oraya para yatırır. Ama darbeci rejimin proje üretme zekâsı da yok. Şu anda ellerinde hiçbir proje yok. Hangi ad altında dış sermayeyi içe çekmeye çalışıyorlar ki; ellerinde bir proje yok, istikrar yok, güven yok, meclis yok, kurumsallık yok. E şimdi kurumsallığın olmadığı bir yerde nasıl dış yatırımları çeksin, bunlar mümkün değildir. Dolayısıyla bu tür girişimlerden hiçbir şey beklemiyoruz.

Bu haberler de ilginizi çekebilir