Tilki Gibi Kurnaz Blair, Gazze`deydi
Elindeki malı paketleyen Tony Blair Gazze`ye geldi. Gazze`de cebinden zehir akan bir yılan çıkardı. Bu yılanı daha önce Gazze halkının sıkıntıları, dertleri, feryatları; Beyt Hanun`daki BM okullarında yanmış Filistin çocuklarının etiyle kamufle etmişti. Gazze`ye ve Gazze halkına boyun eğdirmek amacıyla yeni oyun ve entrikalar için de insanlık elbisesini giymişti.
Unutanlar için söylüyorum. Tony Blair, İngiltere eski başbakanlarındandır. Oğul Bush`un yanında 2003 yılında Irak savaşına iştirak etti. Gazze`yi kuşatan ve kuşatmanın kalkması için şartlar dayatan, kuşatmanın siyasi ve lojistik zeminini hazırlayan Ortadoğu Dörtlüsü Komisyonu'nun başkanı. Aynı şekilde Ortadoğu Dörtlüsü'nün 10. Filistin hükümetine karşı aldığı kararın ardından Gazze`ye açılan üç savaşı destekleyen, iştirak eden; parlamento seçimlerinde büyük bir başarı kazanan Hamas hareketini yönetimden uzaklaştırmak için yapılan girişimlerin içinde yer alan kişidir.
Blair, şimdi Hamas hareketini başka yolla dışlamak, devre dışı bırakmak istiyor. Gazze ambargosu programını bu kez, Ortadoğu Dörtlüsü'nün daha önce dayattığı şartların aynısı olan şartlarla, ama bu kez insancıl bir yolla yenilemek istiyor. Bir farkla. Daha önce sopa göstererek bunu kabul ettirmek isteyen Blair, bu kez havuç göstererek gerçekleştirmek istiyor. Blair`in çantasında çıkardığı planda Hamas`ın iki devlet önerisini kabul etmesi, bölgede siyasi İslam söyleminden vazgeçtiğine dair taahhütlerde bulunması, Sina`da güvenlik ve istikrarı sağlamada gereken destek ve yardımı göstererek Mısır`a güvenceler vermesi yer alıyor.
Blair, Hamas hareketinin bu hassas dönemde oldukça esnek davranmasının yanında, kuşatma nedeniyle Gazze halkının çektiği sıkıntılar karşısında duyduğu sorumluluk ve son savaşın arkada bıraktığı ölüm, yıkım ve felaketin hareketi yeni bir elbiseye bürünen Ortadoğu Dörtlüsü'nün şartlarını vatandaşların sıkıntılarını sonlandırmak adına kabul edeceğini düşünüyordu.
Ortadoğu Dörtlüsü'nün şartları bölgesel ve küresel çapta oldukça karmaşık ve sıkıntılı bir sürecin sonucudur. Ortadoğu Dörtlüsü bu şartları dayatırken, aslında işgal rejimini ve bölgeyi, dayatılan kuşatma ve imarın başlamaması nedeniyle Gazze ufuklarında beliren patlamadan korumak istiyor. Filistin direniş güçlerinin işgal rejiminin olası saldırılarına karşı kendini yenilemesi ve Gazze`ye karşı sürdürülen ambargoyu kaldırmak için hedef belirlemesi onların bu korkusunu artırmaktadır.
İşgal rejimi, Gazze`de meydana gelebilecek olası bir patlamanın güney sınırında olacağını ve bunun işgal rejiminin güvenliğini olumsuz yönde etkileyeceğini çok iyi biliyor. Sınırlı miktarda inşaat malzemesi, gıda ve diğer temel bazı ihtiyaçların geçişi için alel acele kapıları açması bundandır. Çünkü kuşatmanın sürmesinin faturasını sadece kendisinin ödeyeceğini, bu konuda Blair`in bir faydasının olmayacağını çok iyi biliyor.
Olumsuz neticelerden sorumlu olacak birinci taraf işgal rejimidir. Dolayasıyla süren krizin aşılmasında öncelikle onun çözüm bulması gerekir. İkinci derecede sorumlu, işgalcinin yerle bir ettiği Gazze`deki yıkımı yeniden imar konusunda ağır davranan ve sorumluluklarını yerine getirmeyen, evsiz kalan on binlerce kişinin barınma sorununa çözüm getirmeyen, buradaki insanların özgürce giriş çıkışlarını düzenlemeyen, sınır kapılarını açmayan Birleşmiş Milletler'dir. O nedenle Blair`in çabaları ve onun bölgede sürdürdüğü tilki kurnazlıkları ve ayak oyunları fayda vermeyecektir. Buna karşılık Hamas Avrupa ülkelerinden gelebilecek çözümlere olumlu bakacaktır. Nitekim uzlaşı hükümetinin Gazze`deki memurların maaşlarını ödemek için sorumluluklarını yerine getirmesi konusunda İsviçre`nin sunduğu planı memnuniyetle karşılamıştı. Bu, Hamas`ın insani boyutu olan girişimlere olumlu bakacağını gösteriyor. Ama buna karşılık kuşatmayı derinleştirecek ve imarı geciktirecek adeta işgalcinin düşüncelerini yansıtacak plan, girişim ve önerileri de reddetmeye devam edecektir.
İyad El-Kara - Filistin Haber