MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER

Gazze tam 7 yıldır siyonist İsrail tarafından dört bir yanı kuşatılmış bir vaziyette ambargo altında tutuluyor. Gazze halkı en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz halde... Adeta açık hava hapishanesine dönüşen şehirde halk hayatta kalma mücadelesi veriyor. Türlü türlü sıkıntılar içerisinde bocalamalarına rağmen siyonist rejimin işgal politikasına boyun eğmeyen Gazze halkı, İsrail`e karşı başı dik bir duruş sergiliyor.  Siyonist İsrail de direnişini kıramadığı Gazze`nin hıncını, Filistin`in mukaddes şehri Kudüs ve Batı Şeria`ya yönelik yeni yerleşim birimleri inşa ederek, Filistinlileri tutuklayarak ya da sürgün ederek, Mesid-i Aksa`ya tacizler gerçekleştirerek çıkarmaya çalışıyor. İsrail`in, Filistin`e yönelik işgal politikasına karşı güç birliği oluşturması düşüncesiyle kurulan Filistin Birlik Hükümeti ise Gazze`ye yönelik sorumluluğunu yerine getirmiyor. Mahmut Abbas`ın yönlendirdiği Birlik Hükümeti`nin, Gazze`yi adeta Filistin`in dışında bir yer gibi görmesi Gazze halkını mağdur ederken, İsrail`i ziyadesiyle memnun ediyor. Gazze halkı ise tüm olumsuzluklara rağmen Allah`a tevekkül ediyor, yardımı ondan bekliyor. Gazze`nin içinde bulunduğu son durumu ve sebeplerini anlatması için görüştüğümüz Hamas Dışişleri Bakan Vekili Gazi Hammad, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Gazze`nin sorunlar yumağı haline gelmesinde etken olan birçok sebep sayan Hamas yetkilisi Hammad, bağış taahhüdünde bulunan ülkelerin sözlerinde durmadığına dikkat çekti. Dışişleri Bakan Vekili Gazi Hammad, açık hava cezaevine dönüşen Gazze`nin dünyaya açılan tek kapısı olan Refah Sınır Kapısı`nın da Sisi cuntasınca kapatılmasının kuşatılmışlık duygusunu katmerleştirdiğini ifade etti. İşte Hamas Dışişleri Bakan Vekili Gazi Hammad`ın sorularımıza verdiği cevaplar…

GAZZE`NİN DURUMU HİÇ İYİ DEĞİL

Dünya gündemi bu ara Irak, Suriye, Yemen, Libya derken Gazze`nin içinde bulunduğu ambargo durumu unutuluyor. Neler yaşanıyor Gazze`de, anlatır mısınız?

Gerçekten şu anda Gazze`nin durumu hiç iyi değil. Gazze açık bir cezaevi hükmünde. Refah Sınır Kapısı`nın kapalı olması, Gazze`nin bu kuşatılmışlık duygusunu katmerleştiriyor. Ayrıca hayatın normal akışına girmesini engelliyor. Çünkü dünyaya açılan tek kapısı. Ayrıca hastaların, öğrencilerin, işadamlarının ve diğer vatandaşların rahatça gidip gelmeleri gerekiyor. Ama bunlar olmuyor maalesef. Bu nedenle hem eğitim, hem kültür, hem ticaret anlamında bu çok olumsuz bir şekilde Gazze`yi etkiliyor. Ayrıca şu anda mevcut kuşatma Gazze`nin üretim gücünü etkiliyor, ihracat, ithalat olmuyor. Üretim durmuş vaziyette. Tabi bu da işsizliği beraberinde getiriyor. İşsizlik oranı çok yüksek. Kişi başına düşen milli gelir çok azalmış durumda. Çünkü üretim olmayınca fakirleşme de oluyor. Fabrikalar atıl durumda, bunları çalıştıracak yakıt ve diğer araç gereçler bulunmuyor. Elektrik kesintileri artık rutin hal almış devam ediyor. Şu anda 7 bin ev yıkılmış durumda ve bu 7 bin ev tamamen inşa edilmeyi bekliyor. 20 bin aile hâlâ dışarıda başka yerlerde barındırılıyor. 10 bin kadar hasarlı ev tamir edilmeyi bekliyor. Yani Gazze`nin durumu özetle böyle, sıkıntılar devam ediyor.

BAĞIŞ TAAHHÜDÜNDE BULUNAN ÜLKELER SÖZLERİNDE DURMADI

Gazze`ye yönelik ambargonun kaldırılması için şimdiye kadar ne yapıldıysa başarı sağlanamadı. Nedeni nedir ve ambargonun kalkması için bir çözüm öneriniz var mı?

Doğrusu bununla ilgili birçok sebep var ama ben birkaç sebep sıralamak istiyorum.

Birincisi; Gazze`nin imarıyla ve diğer ihtiyaçları ile ilgili bağış taahhüdünde bulunan ülkelerin bu taahhütlerini yerine getirememesidir. Çünkü birçok ülke Gazze için taahhütte bulundu. Bunlara finansör devletler ya da hibedar devlet diyoruz, bunlar üzerlerine düşeni yapmadılar. Tabi bu da finans sorunlarına sebep oluyor. Ya da taahhütlerinin çok az bir kısmını yerine getirdiler.

İkinci sebep ise; İsrail`in siyasi baskısı. Ve Gazze üzerindeki sürekli tuttuğu baskıyı, siyasi bir baskı aracı olarak kullanmasıdır. İsrail`in izin vereceğini söylediği günlük 800 tır geçişinde ancak yarısına izin veriliyor. Bu da kuşatmanın kaldırılması bir tarafa, en azından hafifletilmesini dahi engelliyor. O bakımdan İsrail`in siyasi baskısı ve bunu bir koz olarak kullanması.

Üçüncüsü; Filistin hükümeti, Birleşmiş Milletler ve İsrail arasında Gazze`nin yeniden imarı konusunda bir anlaşma yapıldı. Bir proje üzerinde uzlaşma sağlandı. Ancak burada çok bürokratik işlemler var. Üzerinde uzlaşılan proje, çok geniş kapsamlıdır. Bu nedenle sürekli formalitelerle, bürokrasiyle uğraşmak zorunda kalınıyor. Bu da işin hızlanmasını etkiliyor.

Dördüncüsü; mevcut Filistin ulusal birlik hükümetinin za`fiyeti… Çünkü bu iş Filistin Birlik Hükümeti`nin boyunu aşan bir sorumluluk, çok ciddi bir proje… Hükümet bunun altından kalkacak güçte değil, başkaca sorunları var. Ayrıca son olarak Hamas ile el Fetih arasında gerçek bir uzlaşmanın olmaması da Gazze`nin imarını olumsuz etkiliyor.

İŞGALCİ YAPISI, İSRAİL`İ HER  ZAMAN İÇİN SALDIRGAN KILIYOR

Yakın tarihte İsrail seçimleri var. İsrail`de her seçim öncesi ya da sonrası Gazze`ye yönelik büyük ölçekte saldırı gerçekleşiyor. Öncelikle böyle bir saldırı bekliyor musunuz? Saldırı olması halinde ise direniş Gazze`yi koruyabilecek güce sahip mi?

Doğrusu bu bizi artık çok fazla ilgilendirmiyor, tabiri caizse enterese etmiyor. Çünkü biz buna alışmışız, zaten İsrail işgalci bir rejimdir. Bu da tabi işgalci yapısı itibariyle İsrail`in her zaman için saldırgan olmasını gerektiriyor. Bu tür şeyler tabi siyasi malzeme olarak kullanılıyor. Doğrusu bunu siyasi bir propaganda olarak görüyorum, bu tür söylemleri çok da ciddiye almamak gerekir.

ABBAS`IN BAŞINDA  OLDUĞU  BİRLİK HÜKÜMETİ ACİZ…

Dışarıdan takip ettiğimiz kadarıyla Birlik hükümeti Gazze`ye yönelik sorumluluğunu yerine getirmiyor. Mahmut Abbas ise İsrail`le ilişkileri, Sisi ile görüşmeleri ve Amerika`nın sözünden çıkmama gibi, olmaması gereken davranışlarıyla Filistin`e ihanet içerisinde bir pozisyon sergiliyor. Siz nasıl yorumlarsınız?

Doğrusu biz Hamas olarak, Filistin Ulusal Birlik Hükümeti`nin Gazze`de gerçek anlamda icraatta bulunmasını istiyoruz. Fakat maalesef Mahmud Abbas`ın böyle bir konumu yok. Kendisi tamamen sınırlı hareket edebiliyor. Kendisine belirlenen sınırlar var. Bunun dışına çıkamaz, biz bunu biliyoruz. Oysa gerçek manada bir icracı hükümetin Gazze`de olması hepimiz için iyi olurdu ve biz bunu destekliyoruz. Ama maalesef bu hükümet vatandaşların en temel ihtiyaçları olan gıda, eğitim, sağlık, güvenlik gibi şeyleri karşılamaktan bile aciz. Belli ki bir başkaları var, bunların iradesi yok. Biz de bunu izlemeye devam ediyoruz. Bakalım ne olacak?

Sayın Gazi Hammad, verdiğiniz bilgilerden ötürü teşekkür ediyoruz.

Ben teşekkür ediyorum.