Ey şehit,
Yine bir kış mevsimi geldi ve yüreklerimiz yandı.
Ne kışın karı nede yağan yağmur yüreklerin ateşini söndürebildi.
Ey şehit, sen davana sadık yiğit şehadet şerbetini içtin.
Ey şehit,
Zulüm saraylarını yerle bir eden bir destansın sen.
Şamaran pirinin gözbebeklerinin ışığı,
Karanlıkta kalmışları aydınlatan onlara yol gösteren bir ışıksın.
Ey al kanlara bürünen beden
Ey insanlığın feryadı
Ey Muhammed-i mesajın havarisi
Ey mücahitlerin yolunun parlak kandili
Sen bir çağrısın
Lavlar gibi fışkıran al kanınla her günü Aşura, her yeri Kerbelaya çevirensin
Heyhat Minezzillet
İslam için öleceksem ey kılıçlar alın canımı
Feryatlarımızla gaflete dalanlar uyansın.
Ey şehit mücahitleri coşturan bir çağrısın
Sen bir Hamza`sın tarihin kaderini değiştiren
Bir Ali, bir Musap, bir Cafer, bir Hüseyin, bir Ammar`sın
Ey Zeyneb`i Kübra`nın feryadı
Ey mücahid ordusunun keskin kılıcı
Ve adalet terazisinin özgürlük kervanı…
Zalimlerin, Tağutların, saltanatlarını yerle bir edensin
Ey şehit seninle öğrendik ölüme meydan okumayı
Sen bize bir önder bir öğretmensin.
Ve şehitler kervanı geçti Kerbeladan Batmana, Mardine, Silvana, Şırnak, Cizreye…
Ey karaca dağın aziz şehitleri, susanın gülleri
İslam topraklarını kanınızla yeşertiniz.
Ey şehitler sizleri asla unutmayacağız ve yolunuzu sürdüreceğiz.
Biiznillahi Teala
Selam ve dua ile

Şehadet Atlı / Diyarbakır (Xırbesitil- Karacadağ) – Yaş: 19