• DOLAR 34.451
  • EURO 36.367
  • ALTIN 2863.908
  • ...
`Çağdaş Moğollar, demokrasi ve barış maskesi altında işgal ediyor`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Moğolların Bağdat`ı işgal ederek 200 binden fazla Müslüman`ı katletmesinin yıl dönümünde İlke Haber Ajansı`na konuşan Aydın, Yazar ve Akademisyenler; tarihten ders alınmadığını belirterek, Müslümanların kendi içerisindeki bölünmüşlüğün, ihtilafın ve tefrikanın Müslümanları zayıf bir duruma getirerek, düşmana kapı açtığını söyledi.

Moğolların ev, cami ve medrese gibi birçok yapıyı yakıp yıktıklarını belirten Diyarbakır Yazarlar Birliği Başkanı Süleyman Aydın, Moğolların binlerce kütüphaneyi imha ederek tarihi birikime darbe vurduklarını dile getirdi.

“Bugünün Moğolları, barış ve demokrasi sloganları atarak, geliyorlar”

Aydın, “Aslında o günün şartlarında Moğollarla mücadele daha kolaydı. Çünkü Müslüman halk onların kendileri için geldiğini biliyordu. Ancak bugünün Moğolları; kirli oyunlar ve desiselerle, barış ve demokrasi sloganları atarak, geliyorlar. Geçmişteki Moğollar açık cepheydi. Bugünün Moğolları ise kapalı cephedir.”  diye konuştu.

Günümüzde bir başka Moğol vahşetine de 6-7 Ekim`de şahit olunduğunu belirten Aydın, Müslüman insanların hunharca katledildiğine dikkat çekerek “Geçmişte zulme uğradığını iddia edenler, aynı zulmü 6-7 Ekimde Müslüman halka karşı yaptılar. Temennimiz, İslam`ın geçmişteki Moğolları ıslah etmesi gibi bugünün Moğollarını da ıslah etmesidir.” dedi.

Moğolların Orta Asya`da kabileler halinde yaşayan bir millet olduğunu belirten Akademisyen İbrahim Orakçı, 1206 yılında Cengiz Han`ın Moğol kabilelerini birleştirerek yakma, yıkma, talan faaliyetlerine başladıklarını söyledi.

Orakçı, “1258`de İlhanlı hükümdarı Hülagü, Abbasilerin kendilerine bağlanmasını istiyor. İstekleri kabul edilmeyince, Bağdat`a girerek taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmıyorlar. İşgallerle beraber, Müslümanlar büyük bir katliama ve korkunç bir yıkıma uğruyor.” şeklinde konuştu.

“Çağdaş Moğollar, demokrasi ve barış maskesi altında işgal ediyor”

Bağdat`ın 1258 yılında katliam ve yıkıma uğramasından sonra benzeri yıkım ve katliama Birleşmiş Milletlerin öncülüğünde Amerika`nın Irak`ı işgaliyle gerçekleştirdiğini belirten Orakçı, “Amerika, bölgede etkili olmak, yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürmek için Irak`ı işgal etti. Çağdaş Moğollar diyebileceğimiz Amerika`nın yaptığı yıkım ve katliam, geçmişteki Moğol`ların yaptığı katliam ve yıkımdan çok daha fazla oldu. İşin garip tarafı bu katliam, Irak`a demokrasi ve barış getireceklerini iddia edenler tarafından yapıldı. Bugün dahi bu katliam ve yıkımın sonuçlarını görüyoruz. İnşallah, bu katliam ve yıkımlar sona ererek yeni bir medeniyet tekrar inşa edilir.” ifadelerini kullandı.

“Müslümanların kendi içlerindeki bölünmüşlüğü, düşmana kapı açmıştır”

Tarihte kurulan bütün devletlerin veya medeniyetlerin kendileriyle birlikte getirmiş oldukları bir takım kalıtsal hastalıklar olduğunu söyleyen Tarihçi Kenan Çelik, İslam öncesi Cahiliye döneminin Emeviler döneminde hortlatıldığını, Abbasilerde de sürdüğünü ve bunun sonucunda bir kavmiyetçilik taassubunun geliştiğine dikkat çekerek bu durumun Müslümanların ümmet çatısı altında birleşmelerine engel olduğunu söyledi.

Moğolların Bağdat işgaline değinen Çelik, “Katledilen yüz binlerce Müslüman, namusu kirletilen kadınlar ve yok edilen şehirler, camiler, medreseler, İslam Medeniyetine çok büyük bir darbe vurmuştur. Bugüne baktığımızda Amerika`nın 2003 yılında Irak işgaliyle büyük benzerlikler göstermektedir. Bağdat`ın işgali dediğimiz zaman karşımıza iki tablo çıkar. Biri, Moğol istilası, diğeri de Amerika`nın işgali. Her iki işgalde de dışarıdan gelen Müslüman olmayan güç söz konusudur ve İslam düşmanı bir güçtür. Hem Moğol istilasında hem de Amerika işgalinde dikkat edilmesi gereken bir husus da şudur;  Müslümanların kendi içerisindeki bölünmüşlüğü ve kendi içerisindeki tefrikası ve kendi içindeki ihtilafı Müslümanları zayıf bir duruma getirmiş ve düşmana kapı açmıştır.” dedi.

“Ümmet ruhunu yeniden diriltmeliyiz”

Moğolların Bağdat işgalinde, Müslümanların kendi içinde birlik olmamasına, kendi aralarında tefrikalara ayrılmış olmalarına ve birbirleriyle savaşıyor olmalarına dikkat çeken Çelik, “Dışarıdan gelen Müslüman olmayan bir güç olan Moğolların, İslam Medeniyetini istilasından sonra İslam dünyası ilmi ve siyasi olarak asırlar boyunca kendine gelememiştir. Dolayısıyla Müslümanların bunlardan ders alıp düşmana karşı birleşmesi kendi içerisindeki ihtilaflara son vermeleri ve ümmet ruhunu yeniden diriltmeleri gerekir.” şeklinde konuştu.  (M. Sıddık Bilge – İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir