Bingöl Bilgi ve Düşünce Derneğinde ‘Birey Cemaat ilişkileri ve İslami Şahsiyet’ konulu bir seminer düzenlendi. Seminerde konuşan Eğitimci Yazar Şefik Sevim, “Bireysel bir Müslümanlıkla örgütlü küfre karşı baş etmenin zor olduğu kabul edilmelidir.” dedi.

Sevim, cemaatin tanımı, gerekliliği, cemaatsel işleyişte dikkat edilmesi gereken hususlar, bireyin İslami şahsiyetinin oluşmasında cemaatin önemi konularına değindi.

“Kardeşlik ve çıkarsız paylaşım duygusu modern insan için bir seraptır” diyen Sevim, “Bireysellik yalnızlıktır, bireysel insan güçsüzdür, bireysellik, tembelliği üretmeye müsait bir durumdur. Fert olarak yapılan amellerin kalitesi, cemaatsel duyarlılıkla yapılan amellerle ölçülmez. Bireysel bir Müslümanlıkla örgütlü küfre karşı baş etmenin zor olduğu kabul edilmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Sizden; hayra çağıran,  iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir cemaat bulunsun”

Kur'an-ı Kerim'de hitap olarak “Ey iman edenler” vurgusu ve Fatiha’da günde en az kırk defa “bizler ancak sana kulluk ederiz” vurgusu cemaatin gerekliliğinin en çarpıcı delili olduğunu vurgulayan Sevim, “Cemaat olmayı vacip kılan önemli hususlardan biri de, ‘emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker’ görevinin yerine getirilmesidir. “Sizden; hayra çağıran,  iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir cemaat bulunsun” ayeti kerimesi cemaat olmayı direkt olarak emretmektedir. Çünkü ayetin birinci emri olan ‘hayra davet’, bir aşamaya kadar ferdî olarak yapılabilirse de ayetin ikinci emri olan ‘kötülüklere engel olma’ görevi cemaat ve kuvvet olmadan yapılamayacaktır. İşte bu sebepten ötürü İslam âlimlerinin ittifakıyla emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker görevinin farz olması, cemaat olmayı da farz kılmaktadır.  Rasulullah’ın (sav) uygulamaları da bizlere cemaat olmanın gerekliliği hususunda önemli bir delil sunmaktadır.” diye konuştu.   (Nihat Kanat - İLKHA)