`Müvekkilimin Tanık Dinleme Talebi Kabul Edilmedi`
17 yıl önce polislerin kurduğu kumpas sonucu cezaevine konan Mustafa Ozan`ın avukatı Mirhan Özbekli, müvekkilinin, defalarca dile getirdiği `tanık dinleme` talebinin kabul edilmediğine dikkat çekti.
Mustafa Ozan`ın bir mektupla İlke Haber Ajansına ulaşarak yaşadığı mağduriyeti dile getirmesinden sonra bir açıklama yapan avukatı Mirhan Özbekli, müvekkili Mustafa Ozan`a açıkça bir komplo kurularak mağdur edildiğini belirterek, yaşanan mağduriyetin sonradan daha da büyümesini sağlayan hukuki sürecin tam bir fiyasko ile sonuçlandığını söyledi.
Anayasa Mahkemesi`nin ‘tanıkların dinlenmemesi` nedeniyle verdiği ‘hak ihlali` kararıyla tahliye edilen Balyoz Davası sanıklarıyla müvekkilinin durumunun hukuki açıdan aynı olduğunu belirten Özbekli, Mustafa Ozan`ın, ‘tanık dinleme` talebinin kabul edilmemesinin, yargıdaki çifte standardı gözler önüne serdiğini söyledi.
Yargılama sürecinde yaşanan hukuksuzlukları İlke Haber Ajansına değerlendiren Ozan`ın avukatı Mirhan Özbekli, polislerin, dindar kişiliğinden dolayı müvekkiline kumpas kurduğunu ve müvekkilinin 17 yıl önce cezaevine konarak büyük bir mağduriyete mahkum edildiğini ifade etti.
“Mustafa Ozan haksız yere gözaltına alındı”
Özbekli, müvekkilinin haksız yere cezaevine konması ve sonrasında yaşadığı diğer mağduriyetlerle ilgili şunları söyledi:
“Müvekkilim Mustafa Ozan, 1998 yılının sonunda Benu Sen olarak tabir edilen mahallede yürüyor. Orada içki içen birkaç kişiyle aralarında sözlü tartışma çıkıyor. Kendisine yönelik bir saldırı olunca kavgayı ayırdığı için gözaltına alınıyor. Gözaltı süreci kayıt dışı oldu. Kaydı, ağır işkencelere maruz kaldıktan sonra yapıldı. Müvekkilimin hukuki durumu tartışıldığında gerçekten hukuk dışı olarak gözaltına alındığı görülecektir. Olayla ilişkilendirilen diğer şahıslar da, ‘Mustafa Ozan, bu kavgada ayırmak amacıyla aramıza girdi. Kavgayı yatıştırmaya çalıştı.` şeklinde belirtiyorlar. Bu açıdan bakıldığında müvekkilimin olaya dâhil olduğu söz konusu olamaz.”
“Dosyanın yeniden ele alınması gerekiyor”
Mustafa Ozan`ın yargılama esnasında dile getirdiği ‘tanık dinleme` talebinin reddedilmesinin kabul edilemez olduğunu kaydeden Özbekli, “Müvekkilim, yargılama esnasında, olayla ilgili diğer 2 tanığın dinlenilmesini talep etti. Ben de ısrarla bu konu üzerinde durdum ama müvekkilim hemen hemen her celsede bunu dile getirdi. İki şahsın beyanları dosyanın sağlıklı konuma ulaşması açısından önemliydi. Bu tanıklar dinlenilseydi olumlu sonuca ulaşılabilirdi. Müvekkilimin hukuki durumu, Balyoz Davası sanıkları ve Salih Mirzabeyoğlu`nun durumuyla aynı. Salih Mirzabeyoğlu`nun davasında da tanık beyanı var. Tanığın ifadesi alınınca Mirzabeyoğlu tahliye ediliyor. Müvekkilimin durumu da yüzde yüz bu durumla örtüşüyor. Bu açıdan dosyanın yeniden ele alınması gerekiyor.” dedi.
“AİHM Ozan`ın adil yargılanmadığı yönünde karar verdi ve Türkiye aleyhine tazminata hükmetti”
Müvekkilinin dosyasını götürdükleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin, Ozan`ın adil yargılanmadığı yönünde karar verdiği ve Türkiye aleyhine tazminatla hükmettiğini ifade eden Özbekli, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Müvekkilimin gözaltında yoğun işkenceye ve kötü muameleye maruz kalması, kendisiyle ilişkilendirilen hadise ile arasında fiili ya da hukuki bir bağ olmayışı, ısrarla dosyada sonuca çok etkili ve tesir edecek tanıklarımızın dinlenilmemesi ve özellikle Anayasa Mahkemesi`ne yapılan bireysel başvurudaki kararın yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin ihlal kararını vermesi, müvekkilimin yeniden yargılanmasını sağlaması için hukuki manada bağlayıcı olan nedenlerdendir. Maalesef bu konuda şu ana kadar gerek bu dosyada gerekse benzer dosyalarda birçok başvuru oldu ama olumlu bir karar çıkmadı. Bu anlamda ağır cezalarda çok ciddi iş yükü var, bu, dosyanın ele alınması ve karar çıkması yönünde engel değildir.” (Hamza Adiyaman/M. Sıddık Bilge-İLKHA)