Gazze`de ister aydın, ister halktan biri olsun, karşılaştığın herkes; bu sıkıntılı durumun nereye kadar gideceğini soruyor. Halkın boğazını sıkan kuşatma devam ederken, savaşta yerle bir olan ve içinde ikamet edilmesi mümkün olmayan evlerle her yer yıkık durumda. Bunun sonucu olarak insanlar işsiz, sınır kapıları kapalı, ekonomik durum dibe vurmuş.

Filistin halkı bölünmüş durumda.  Ard arda gelen savaşları yaşayan Gazze`ye karşı Arapların yaptığı baskı sürerken, siyasi belirsizlik de sürüyor. Bütün bunlara karşı bir de grupların birbirlerine karşı medya aracılığıyla yaptıkları saldırılar var.

Peki, “ben de kazanayım, sen de kazan” değil de; “ben kazanayım, sen zarar et” siyaseti daha ne zamana kadar devam edecek? Bunlara benzer daha onlarca soru. Bunlara ikna edici cevaplar verilmezse, işler daha da kötüleşecektir.

Gazze, Filistin`de işgal edilen en son ve işgalden kurtarılan ilk şehirdir. Siyonistlerin çıkarıldığı ilk toprak parçasıdır.

Gazze direniş, karşı durma, iradeyi ortaya koyma, zulmü reddetme konusunda artık bir efsane.

Gazze ikiyüzlü, düşmana boyun eğenlerle, Filistin halkına karşı komplo kuranların kirli çamaşırlarını deşifre eden yerdir.

Gazze özgürlerin kıblesi, devrimcilerin ilham kaynağıdır.

Gazze, sabır ve sebatın yaşandığı örnek bir coğrafyadır.

Bütün bu manalar ve tablolar, hezimet, boyun eğme itaat etme gibi olumsuz vasıfları kendinde barındıran Arap ve İslam aleminde bulunmayan tablolardır. Gazze bu duruşuyla rejimleri ve hükümetleri sıkıntıya sokmaktadır. Dolayısıyla bütün taraflar bu tablonun ortadan kalkması konusunda hemfikirdirler. Gazze`nin yok olmasını, bitmesini istiyorlar.

Şimdiye kadar yapılmış en barbar, en ağır, en vahşi saldırıların yapıldığı, çok sayıda şehit ve yaralının olduğu, evlerin yerle bir edildiği 2014 yılında Gazze`ye karşı savaş başlatması için işgalci İsrail`e yeşil ışığı yakanlar bunlardır. Bu savaşta zulmün uzanmadığı bir yer kalmadı.

Ancak savaştan sonra ortaya çıkan tablo işgal rejimi kadar kendisine yeşil ışık yakan devletler için de adeta lanet oldu. Savaştan sonra işgalci İsrail`in silah gücünün ve onun arkasında duran Arap ve Batılı rejimlerin, Gazze`ye diz çöktüremeyeceklerini, iradesini kıramayacaklarını, istedikleri noktaya çekemeyeceklerini, diledikleri ve arzuladıkları seviyeye getiremeyeceklerini herkes anladı. Arap ve acemiyle herkes stratejisini değiştirdi. Bu kez kuşatma silahına sarıldılar. Bu silahla şunu amaçlıyorlar:

1 - Gazze`ye mal girişini engellemek ve bölge için hayat dayanağı olan malların engellenmesiyle direnişi sıkıntıya sokmak ve bu yolla halkın direnişten desteğini çekmesini sağlamak istiyorlar.

2 - Direnişin askeri gücünü kırmak, zayıflatmak ve felç olmasını sağlamak için silah girişine mani olmak istiyorlar. Bu şekilde direnişin gücünü zayıflatmak, son savaşta sağladığı dengeyi ortadan kaldırmayı hedefliyorlar.

Gazze`ye karşı koalisyon kuran işgalci İsrail, Filistin Yönetimi, Arap ülkeleri ve Batılı ülkeler, bu iki hedefi gerçekleştirmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Bununla işgale, zillete ve zulme karşı direniş, başkaldırı ve izzetin örneğini temsil eden Gazze`yi bu olumsuzluklara teslim olan Arap ülkelerine katmak istiyorlar.

Direnişini sürdüren ve yaşadıklarına sabreden Gazzelilerin “Gazze`de durum niye böyle?” sorusuna vereceğim cevap budur….

Nebil Ulyan Eslim - Filistin Haber