• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
`Hepimizin düşmanı olan Siyonist İsrail`e karşı birleşelim`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu Partisi`nin Adana 1. Olağan İl kongresinde gündemi değerlendirdi.

Partilerinin Aralık 2012`de kurulduğunu hatırlatan Yapıcıoğlu, 2 yılı dolduran il ve ilçe teşkilatlarında kongreye gittiklerini, Aralık ve Ocak ayı içerisinde ilçe kongrelerini tamamladıklarını ve Şubat ayı bitmeden İl Kongrelerini de bitireceklerini belirterek konuşmasına başladı.

Parti programlarında düşüncelerimizi, insana, kâinata, dünyaya, siyasete bakışlarını özet olarak dile getirdiklerini dile getiren Yapıcıoğlu, "Allah`u Teâlâ dünyayı ve içindekileri insanlığın hizmetine sunmuştur, insanı Eşref-i Mahlûkat olarak yaratmıştır. Lakin süreç içerisinde insanın fıtratına kötü niyetlerle yapılan müdahaleler sonucu fıtrat bozulmuş, insanlar özünden uzaklaşmış, adeta vahşi hayvan topluluklarına dönmüş ve kaybeden bir bütün olarak, insanlık olmuştur." dedi.

Tarsus'taki cinayete vahşet kelimesi bile yetmeyebilir

Tarsus`ta yaşanan vahşete de değinen Yapıcıoğlu, hayvani hislerin tatmini için yapılan bu olaya, vahşet kelimesi bile yetmeyeceğini söyledi.

Yapıcıoğlu, "İşte fıtratından uzaklaşan, Ahsen-i Takvim olarak yaratılmış iken esfel-i sefiline doğru yuvarlanan insanın neler yapabileceğinin son örneklerinden bir tanesi sadece. Biz bu tablolara yabancı değiliz bundan 4 ay kadar önce kurban bayramında fakir fukaraya kurban eti dağıtmak için sokaklarda dolaşan yine gencecik insanlar katledildi, bıçaklandı, kurşunlandı, balkonlardan atıldı, taşlarla, sopalarla kafaları parçalandı, yetmedi üzerlerine benzin dökerek, bazıları daha can vermemişken diri iken yakıldı. Neydi suçları sadece inançları Özgecan`nın suçu ne idi sadece cinsiyeti." diye konuştu.

Dünya Müslümanlara yönelik vahşetlere sessiz

Bu gibi vahşetlerin dünyanın farklı yerlerinde tekrar tekrar yaşandığının altını çizen Yapıcıoğlu, "Arakan'da sadece inancından dolayı katledilen, diri diri ateşlere atılan, vücutları palalarla, kılıçlarla doğranan insanlar gördük. Kameraların önünde, ateşe girmeye zorlandılar oradaki Müslümanlar. Budist çeteler orada katliam yaptılar, yapmaya devam ediyorlar dünya sessiz, dünya tepkisiz." diye konuştu.

İslam ülkelerinin yöneticilerine ve âlimlerine seslenen Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: "Size düşen, şu veya bu grubu desteklemek değildir. Kimse kimseyi öldürerek bitiremez Suriye`deki olaylar başlayınca dedik, memlekette sıkıntılar varsa, bunun yolu silah çekmek, katliam yapmak, savaşmak değildir. Ey İslam Âlemi`nin âlimleri ve yöneticileri bir araya gelin bu insanları bir araya getirin konuşun, konuşturun sorunları böylece çözün. Maalesef sesimizi duyuramadık, ama biz bunu söylemeye devam edeceğiz bundan başka çıkar yol yoktur. Biz bunu ilk söylediğimizde belki 30-40 kişi ölmüştü sayılar binlere çıktı yine söyledik, on binlere çıktı söyledik, yüz binlere çıktı söyledik söylemeye devam edeceğiz çünkü başka çıkar yol yoktur."  dedi.

Hepimizin düşmanı olan Siyonist İsrail'e karşı birleşelim

Uluslararası sistemin olaylara müdahale etmediğini, etmek istemediğini çünkü onlar için birinci önceliğin Siyonist rejimin güvenliği olduğunu belirten Yapıcıoğlu, Siyonist İsrail`in güvenliği için İslam beldelerinin sürekli karıştırıldığını söyledi.

Yapıcıoğlu, "İsrail`in kendini güvende hissedebilmesi için etrafındaki İslam ülkelerinin ordularının ya dağılması, kolunun kanadının kırılması ya da kendi halkı ile savaşması gerekiyor. Dümdüz bir alan haline geldikten sonra belki de harekete geçecekler, Arz-ı Mevdu`a doğru adım adım yürüyecekler. İşgal edilecek dikensiz gül bahçesi, belki karşılarında direnecek hiç kimsenin kalmadığı bir yer hayal ediyorlar.

Oradaki bütün gruplara da bu vesile ile bir çağrıda bulunmak istiyorum. Birleşin bir araya gelin ve hepimizin düşmanı olan uluslararası Siyonist ve emperyalizmin merkezine yürüyün, biz de gelelim sizinle beraber en ön safta çarpışalım. Müminler ancak kardeştirler Rabbim bu kardeşlik şuurunu bütün müminlere nasip etsin inşallah." diye konuştu.

Müslümanlar dünya siyasetinde söz sahibi olmalıdırlar

Amerika`da 3 gencin katledilmesi olayına değinen Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: "Birileri çıktı dedi ki, bütün Müslümanlar bu olaydan dolayı özür dilesinler, hepsi suçludurlar hatta bir tanesi dedi ki, kendi içinizdeki Ur'u temizlemeden hepiniz suçlusunuz bunun hesabını vermek zorundasınız. Birkaç gün önce Amerika`da sadece kimliğinden dolayı kendi evlerinde başlarından silahla vurulmak sureti ile katledildi. Peki, Fransa`daki öldürme olayları için sokaklara dökülenlerden kimseyi gördünüz mü? Kınama mesajları bile yayınlamak nasip olmadı o nasipsizlere.

Batı dünyası kendisini efendi geriye kalanları köle olarak görüyor, onlardan bir kişi öldüğünde dünyayı ayağa kaldırıyor, milyonlarca insan öldüğünde sadece birer rakamdan ibaret sayıyorlar. Küresel sistem zulüm üzerine kurulmuş zulüm üretiyor. İslam ümmetinin bu zilletten kurtulmasının yolu, kendi içerisinde birliği sağlaması olduğu gibi, dünyaya adilce bir sistemin gelmesi, dünyada mazlumların ezilmekten kurtulmasının yolu da Müslümanların dünya siyasetinde, dünya ekonomisinde söz sahibi olmalarına bağlıdır."

İki günde 6 cinayet

Siyasilerin gündemlerini ve üsluplarını eleştiren Yapıcıoğlu, "800 lira ile ailesini geçindirmeye çalışan insanlar var. Adana'da sadece iki gün içinde 6 tane cinayet işlendi. Ev taksiti yüzünden, karı- koca tartışıyor koca eşini kalbinden bıçaklayarak öldürüyor, bir başkası atın benim tarlamdan geçti diye komşusu ile tartışıyor iki kişi öldürülüyor. Bir başkası borcunu ödemedin diyor, tavuk keser gibi insan boğazlıyorlar. Yapılan bir istatistiğe göre Adana genelinde aylık geliri 3 bin liranın üzerinde olanların bütün nüfusa oranı sadece yüzde 4, bunun yaklaşık yarısı 3 ile 5 bin arası bir gelire sahip, diğer yarısı 5 bin liranın üzerinde. Geri kalanlar, yüzde 40'ı aylık bin liranın altındaki gelirle ailesini geçindirmeye çalışıyor. Siyasetin gündeminde ne var? Başkanlık sistemi olsun mu, olmasın mı? İç Güvenlik paketine destek verenler terörist mi, değil mi? Üslup ise çok kötü, toplumun önünde ve belki de toplumun bazı kesimleri tarafından özellikle gençler tarafından örnek alınan insanlar birbirlerine hakaret edip duruyorlar, ortamı gerdikçe geriyorlar. İşte dürüst siyaset derken, bunun bir açılımına da biz şöyle yapıyoruz. Kim kendi şahsi menfaatlerini veya partisel menfaatlerini memleketin menfaatlerinin önüne geçirirse işte hain odur, canavar odur hiç kimse partisi 3-5 fazla oy alacak diye toplumu bu kadar germe hakkına sahip değildir, birbirlerini adeta tehdit ediyorlar, sonra efendim memleket neden bu kadar karışıyor, diyorlar." şeklinde konuştu.

Cezaevleri doldu taştı

Suç oranlarında artış olduğunu ve cezaevlerinin dolduğunu belirten Yapıcıoğlu, "Bakınız 10 yıl önce cezaevindeki insanların sayısı 52 bin idi. Bu 52 binin yarısından fazlası mahkemeleri henüz devam eden tutuklu insanlardı. Şu Anda cezaevleri tıka basa dolu, en son yılbaşı rakamlarına göre söylüyorum. 163 bin kişi şu an cezaevinde ve bunların büyük bir çoğunluğu, cezaları kesinleşmiş hükümlü. Çare olarak ne yapıyor siyasilerimiz! Bazı suçlar için öngörülen suçları artıralım, öbür taraftan cezaevleri çok doldu, bunları nasıl boşaltmayı becerebiliriz. Eğer insanlarda Allah korkusu yoksa eğer insanları manevi olarak inşa etmeseniz, eğer vicdanların çürümesine seyirci kalırsanız herkesin başına polis dikseniz de sürekli suç işleme oranları artacak, cezaevlerinin doluluk oranı artacak, cezaları istediğiniz kadar arttırın." dedi.  (İLKHA)        

Bu haberler de ilginizi çekebilir