• DOLAR 34.662
  • EURO 36.488
  • ALTIN 2956.257
  • ...
Duruma Göre Siyaset
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hüseyin Kaya / doğruhaber / haber - yorum

Ülke seçim sathı mailine girmiş durumda.

Aday adayları başvuru hazırlığı yapıyor, merkez yoklamaları ile nabızlar yoklanıyor, seçim stratejileri belirleniyor.

Bu arada en çok tartışılan şeylerden biri HDP`nin parti olarak seçime gireceğini söylemesidir sanırım.

Kimileri HDP`liler açısından bununla asıl amacın daha geniş halk kesimleriyle irtibata geçmek olduğunu düşünürken, kimileri de süreçten memnun olmayan güçlerin HDP`yi barajın altı ile meclisin dışında tutarak bir kaosun zeminini hazırlamaya çalıştığını iddia ediyor.

Kimileri daha da ileri gidip seçim sonucunda AKP`nin Anayasayı değiştirecek sayıya ulaşabilmesi için HDP`nin baraj altında kalması gerektiğini ve bunu gerçekleştirmek için gizli bir “HDP-AKP ittifakı” bulunduğunu iddia ediyor.

Bana sorarsanız bunların hepsinin doğruluk payı var; ama asıl sebep MİT`in Öcalan ile yürüttüğü ortak projedir.

Kanaatimi sizinle paylaşayım:

Pkk-HDP içerisinde çok sayıda devlet ve istihbaratın parmağı var ve bu durum devlet açısından bu yapıyı kontrolsüz bir hale sokuyor. Elbette içlerinde MİT`in de bir ağırlığı var; ama bu Kandil`de dengeleri değiştirecek kadar değil. O zaman içeriye yönelik oynamak gerektiğini düşünüyorlar.

Peki, bu nasıl olacak? Öcalan ve KCK içerisindeki MİT elemanları “Türkiyelileşmenin tamamlanması”nı gerekçe göstererek HDP`nin seçime parti olarak girmesini istedi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde E. İhsanoğlu`ndan dolayı CHP`den kaçan oylar ve küskünler tarafından kullanılmayan oyların ortalamaya etkisiyle % 9`larda görünen oylar üzerinden taban da manipüle edildi.

Seçime doğru gidilirken anket kuruluşları bir program dâhilinde HDP`nin oylarını % 9-10 bandında göstererek HDP`de siyaset yapanları farklı kesimlerden oy alabilmek için “daha Türkiyeli” bir söyleme doğru sürükleyecek ve kamuoyuna bir fotoğraf sunacaklar.

Seçim sonucunda barajı aşamayınca –ki ittifak için gittikleri çevrelerin marjinal kimlikleri göz önünde tutulursa barajı aşamayacaklar- bunu hazmedip “bir sonraki seçime kadar çalışalım” demeyecekler. Ortalık karışacak, devreye güvenlik birimleri girecek. Büyük bir operasyonla MİT-Öcalan çizgisinin dışında bağlantıları olanlar tasfiye edilecek.

Kandil, içeriye eskisi kadar hâkim olamayınca ya dağılacak ya da Öcalan ile uzlaşma yoluna gidecek.

Görüşlerim size uçuk gelebilir; ama son açıklamalar beni teyid eder nitelikte.

HDP siyasetinin ılımlılarından olduğu iddia edilen; ama uluslararası derin bağlantıları olan Ahmet Türk, “Baraja takılırsak kendi kaderimizi tayin ederiz” şeklinde bir açıklama yaptı.

Erdoğan`ın açıklamaları da meseleyi anlaşılır kılıyor. Önce “HDP barajı aşamazsa muhatap alınmaz” dedi. Ardından da “İç güvenlik paketi”nin silahların gölgesinde bir seçime izin vermemek için ve Pkk terörüne karşı hazırlandığını söyledi.

Yani dememiz o ki,

Şu anda memleket sathında yürütülen siyaset tümüyle “duruma göre siyaset”tir. Farklı seçenekler, farklı hesaplar söz konusu ve her siyasi yapı duruma göre tavırlar belirleme telaşında.

O yüzden mevcut siyasi ortamda A, B, C planları olmadan siyasete girip tepkisel tavırlarla işlerini yürütmeye çalışanlar savrulmaya devam edeceklerdir.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir