• DOLAR 34.548
  • EURO 36.027
  • ALTIN 3008.402
  • ...
Tekamüle doğru -2
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bunun nedeni mafya babalarının yapmış oldukları birkaç icraatla meşruiyet kazanmasıdır. Mesela bir mafya babası çetesiyle birlikte.

Cinayet, uyuşturucu ticareti, haraç kesme vb. işler yaparak kötü olma vasfına ……. Olur. Artık o bu yaptıklarıyla dışlanmayı, itilmeyi, hor görülmeyi hak etmiştir. O bir cani adamdır artık. Fakat bu tür filmleri izlemiş olanlar, dikkat etseler göreceklerdir ki bu cani adam ve çetesi, bir iki güzel icraatla sevimli adam(lar) haline gelmiştir. Bu güzel icraatları işte; zor durumda kalmış birinin imdadına koşmak, mazlumun ahını zalimden çıkarmak, çocuklara oyuncak dağıtmak, fakirlere göstere göstere yardım etmek ve sair…

Bunlarla mafya babası ve çetesi şirin gösterilmeye çalışılır işin ilginç yanı mafya babası her zaman halk kahramanıdır. TV`deki görüntü budur. Mesela Cüneyt Arkın, Kadir İnanır`ın filmlerine bakın bunu göreceksiniz. Bunlar yeni neslinde ilgisini çeken eski kuşak filmleridir. O günden bugüne değişen bir şey olmadı tabi, şimdi de yeni nesil için çevrilmiş ama eski kuşağın da ilgisini çeken Kurtlar Vadisi gibi filmlerin başrolleri halk kahramanıdır. Mesela Polat Alemdar`ı, Çakır`ı, Memati`yi ve diğerlerini sevmeyen neredeyse yoktur. Normalde kötülük yapanın kötülüğünden sebep, nefrete maruz kalması lazımken bunları yaptıkları onca pisliğe rağmen sevilmekte ve rağbet görmektedirler. Polat`ın, Çakır`ın, Memati`nin ve diğerlerinin öldürdüğü adam sayısı on binleri bulmasına rağmen halk onları sevmekten vazgeçmiyor.

Evet güzel bir kaç icraatla onca kötülük bir anda kayboluveriyor. Böylece onlar iyilik meleği olarak anılmaya başlıyorlar. Şunu belirteyim ki filmlerdeki bu trajikomik durum eksiksiz olarak gerçek hayatta da var. Benim çok yakından tanıdığım bir takım kötülük yolcuları, yaptıkları pis işleri örtbas etmek için her zaman göstere göstere hayır (!) yapıyorlardı. Örneğin kurban kesip fakir ve muhtaç ailelere dağıtıyorlar ve bu insanların gıda ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Mahallenin orta yerinde kestirdikleri koyunların sayısı hiç de az değildi. Buna benzer şeyler daha çoktur. Velâkin bu kadarı kâfi.

İşte, yıllar sonra bile mafya filmlerinin ilgimi çekmesinin sebebi budur. Ara sıra bir şeylerin değişip değişmediğini öğrenmek için bu filmlere göz gezdirdiğimde hâlâ aynı manzarayı görürüm ve tabi bir Müslüman olarak üzülürüm. Çünkü bu filmler bir toplumun zihnini iğfal ediyor. Çünkü bu filmler bir toplumu mafyalaştırıyor, canavarlaştırıyor. Gelin cezaevlerinde tutulan mahkumlara tek tek cezaevine düşme sebeplerini sorun. Onları iyi dinleyin. Emin olun ki çoğu ortak bir cevap verecektir. Onların vereceği cevap benimkiyle aynı olaraktır ve benim de cevabım şudur:

“FİLMLER KALBİME MAFYA BABASI OLMA SEVDASINI İŞLEMİŞTİ”
Ne yalan söyleyeyim ara sıra bu mafyalık duygularım kabarıyor da kabarıyor. Mesela yöntemi mafya çetelerinin yöntemiyle birebir örtüşen Pkk`nin Müslüman Kürt halkına yönelik zulümlerini görünce dayanamıyorum. Dışarı çıktığımda bir mafya çetesi kurasım geliyor. Kendi kendime diyorum ki; dışarı çıktığımda Şehit Yasin Börü`yü bıçaklayarak, yakarak, ezerek ve atarak katleden katilleri tek tek yakalayıp ve canlı canlı derilerini yüzüp ibret-i alem için meydanlarda teşhir edeyim. Ama sonra vazgeçiyorum bundan. Başka bir düşünceye geçiyorum. Diyorum ki, o katillerin parmaklarını, dillerini ve cinsel organlarını keseyim ve onları serbest bırakayım. Ama bundan da vazgeçiyorum. Çünkü İslam`ın yüreğimde inşa ettiği vicdan bunu kabul etmiyor. Merhameti zorluyorum ama vallahi son sınırda bile Yasin Börü`nün katillerini kesesim geliyor.

Bilmiyorum belki Yasin`im olsaydı onları af bile ederdi. Çünkü ona Habil olmak sevdirilmişti. Fakat işte ben onun ufkunda değilim. Onun ufku benimkinden çok yüksekti. Zaten bu yüzden şehadet ona yar û diyar oldu.

Tabi her ne kadar hayallerim Pkk`nin yetiştirdiği bu katillere hunharlık kussa da, inancımız buna izin vermediği için mecburen bu hayallerden vazgeçiyoruz. Çünkü inancımız öldürmek zorunda kalsanız bile güzel öldürün, hunharlıktan kaçının emrini veriyor. Bu emre uymak v uymamak, mükâfat ve mücazat doğuracağı için kafamızın estiği şekilde davranma lüksümüz olmuyor. Eğer bizim için de Pkk`nin uyguladığı mafya yöntemini uygulamakta bir beis olmasaydı elbette biz de en güzel yöntemleri uygulardık.

Neyse konu konuyu açtı. Biz tekrar zindana dönelim.

HÜSEYİN GÜNDÜZ
KOCAELİ 1 NOLU T TİPİ K.C.E.


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir