• DOLAR 34.665
  • EURO 36.395
  • ALTIN 2949.819
  • ...
Avrupa`daki Yedi Yıl Savaşları Sona Erdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Doğruhaber / tarihte bugün / 10 Şubat

GÜNÜN AYETİ

“...(Mü'minler, Münafıklara);  'Evet ama siz kendi canlarınıza kötülük ettiniz, gözetlediniz, şüphelendiniz ve uzun ömür hülyası size aldattı. Allah'ın emri gelinceye kadar (böyle hareket ettiniz), o çok aldatıcı (şeytan), sizi Allah(ın affı) ile aldattı' derler.” (Hadîd suresi 14. ayetin meali)

GÜNÜN HADİSİ

“Akıllıların uykuları ve iftarları ne güzeldir! Onlar ahmakların uykusuzluğuna ve çabasına nasıl olurda gıbta ederler? Oysa takva ve yakîn sahibinin zerre kadar (ameli) yer dolusu mağrur kimselerin amelinden daha üstündür.” (İbn-i Ebi Dünya)

GÜNÜN SÖZÜ

“Gurur, nefsin hevasına uygun düşüp tabiatın meylettiği şeydir. Gurur cehalettir.” (İmam Gazali)

TARİHTE BUGÜN

1763: İngiltere, Fransa, ve İspanya arasında Paris antlaşması imzalandı. Böylelikle Yedi Yıl Savaşları sona erdi.

Yedi Yıl Savaşları, Avrupa'nın belli başlı devletleri arasında, 1756-1763 arasında gerçekleşen bir dizi askeri çatışmadır. Bir yanda, İngiltere ve Fransa arasında, denizaşırı sömürgelerin ve dünya denizlerindeki üstünlüğün kontrolu, diğer yandan da Orta Avrupa'da Avusturya ile Prusya arasında, bir güçler dengesi arayışı bu çatışma dizisinin asıl sebeplerindendir. 100 yıl öncesine kadar sürekli bir şekilde kendi aralarında savaşan Avrupa, son yüzyılda ittifak kurmayı sağladı. Said-i Nursi'nin "Neden ehl-i dünya, ehl-i gaflet, hattâ ehl-i dalâlet ve ehl-i nifak rekabetsiz ittifak ettikleri halde, ehl-i hak ve ehl-i vifak olan ashab-ı diyanet ve ehl-i ilim ve ehl-i tarikat, neden rekabetli ihtilâf ediyorlar? İttifak ehl-i vifakın hakkı iken ve hilâf ehl-i nifakın lâzımı iken, neden bu hak oraya geçti ve şu haksızlık şuraya geldi?" diye sorgulamasını ve zikrettiği sebepleri tarihsel derinliği içinde düşünmek genç müslüman kardeşlerimiz için olmazsa olmazdır. Gelecek asırda İslamın nur sedasını duyurmakla yükümlü gençlerimiz kendilerine şu soruyu sormalıdırlar: Müslümanlar neden rekabetli ihtilaf ediyorlar. İttifak müslümanların, ihtilaf ise ehl-i dünyanın hakkı iken neden tersi olmuş da ehl-i dünya ittifak, ehl-i hak olan müslümanlar ise ihtilaf içindedir"

Bu soru sorulduktan sonra, "Yüzyıl öncesine kadar hep birbirleriyle savaşan ve hatta dünya savaşları yaşayan Batılı Devletler nasıl oldu da bugün Avrupa Birliği, Nato, Birleşmiş Milletler gibi küresel kurumlar üzerinden ittifak yaptılar?" sorusu gündeme gelmeli ve hal çaresine bakılmalı.

1918: Sultan II. Abdulhamid vefat etti. II. Abdulhamid Yahudilere Filistin'i satmamış ve Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşip popülasyonlarını artırmamaları için gerekli tüm tedbirleri almıştır. Ciddi bir şekilde kan kaybeden Osmanlı'yı toparlamaya başlamasıyla hedef tahtası olmuş, Yahudilerin, O dönemin emperyal devletlerinin, içte de İttihatçıların yürüttüğü kumpaslar neticesinde 31 Mart Olayı ile tahttan indirilmişti.

1947: Amerika Birleşik Devletleri özel bankaları Türkiye'ye kredi vermeyi reddetti.

1961: Adalet Partisi kuruldu.

1997: Cumhurbaşkanı Demirel, Rusya`yı uyararak, Kıbrıs Rum kesimine satılması planlanan   S-300 füzelerinin satış kararının gözden geçirilmesini istedi.

2003: Fransa, Almanya ve Rusya ile birlikte, Irak'ta silah denetimlerinin devamından yana ortak bir tavır alıp, savaşı engellemek için "barış cephesi" oluşturdu. Chirac, Fransa'nın BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkını kullanmaya hazır olduğunu açıkladı. Bu teklif, Türkiye'ye NATO desteğini isteyen ABD'nin Fransa, Almanya ve Belçika tarafından reddetmesiyle Washingtonla krizin patlak verdiği döneme rastladı.

2005: The New York Times adlı gazete tarafından ABD`nin, Avrupa ülkelerindeki askeri üslerde teröristlere ve asi ülkelere yönelik caydırıcı amaçlı 480 adet nükleer silah bulundurduğu iddia edildi. Gazete tarafından Doğal Kaynaklar Savunma Konseyine dayandırılan iddiada ,kısa menzilli nükleer silahların tamamen ABD`nin kontrolünde olduğu ve yapılan gizli anlaşmalar çerçevesinde ‘Almanya, İngiltere, İtalya, Belçika, Türkiye, Hollanda`da bulunan 8 üste depolandığı öne sürülüyor. Bu üslerin sıkı güvenlik önlemleri altında tutulduğu ifade ediliyor. Bu silahların hangi ülkelere karşı kullanılacağına dair bugüne kadar herhangi bir açıklama yapılmadı. New York Times, konvansiyonel olmayan silah kullanma tehdidinde bulunmaları durumunda Suriye ve İran gibi ülkelere karşı kullanılma ihtimalinin her zaman açık olduğu izlenimi verildiğini kaydetti.

2005: Guantanomo'da kadın sorgucuların cinsel taktikler kullandıkları iddiaları, Pentagon soruşturması ve gizliliği kaldırılan belgelerde doğrulandı. Pentagon her ne kadar Amerika'nın dünya çapındaki tutuklama ve sorgulama uygulamalarıyla ilgili soruşturmayı kamuoyuna açıklamasa da raporu gören üst düzey bir Dışişler yetkilisi, soruşturmanın tutsakların şikayetlerini doğruladığını söyledi. Bu soruşturmaya göre yapılan onca fiziki işkencenin yanısıra kadın sorgucular, müslüman mahkumları aykırı davranışlarda bularak sorguluyor.

2009: İsrailli Haham Eliyahu, Gazze operasyonu sırasında İsrail'e gösterdiği “düşmanlık” nedeniyle halkın Türkiye'den ithal edilen kuru meyve ürünlerini boykot etmesini istedi.

Haham Eliyahu, Yedioth tarafından yayınlanan açıklamalarında boykot çağrısının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos toplantısında Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e yönelik “düşmanca" ifadelerini ve buna Türk halkının verdiği desteği protesto etmeyi amaçladığını söyledi.

Türkiye'ye yönelik turizm boykotuna ek olarak bir ekonomik boykotun başlatılmasını isteyen haham Filistinli müslümanları kastederek “Askerlerimiz savaştığı ve devleti savunduğu sıralarda Türkiye, en büyük düşmanlarımızın yanında yer almayı tercih etti ve kuvvetlerimizi tehdit etti” şeklinde konuştu.

2010: Devletin Yatak Odası benzetmesi yapılan Kozmik Oda aramasına dair gelişmeler devam ediyor. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında hakim tarafından yapılan aramada el konulan 22 belgenin adli emanette tutulmasına, bilgisayar hard diski ile CD'lerin kopyalarının ise Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğinin belirleyeceği bir yerde muhafaza edilmesine karar verdi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi hakim Kadir Kayan, Seferberlik Bölge Başkanlığında gerçekleştirdiği arama sonunda, 20 Ocak 2010 tarihinde tutanak hazırlamıştı.

Hakim Kayan, aramada bulunan hard disk ve CD'lerin asıllarının ve bir imajının Seferberlik Bölge Başkanlığında tespit ve muhafaza altına alınmasına, bir imajının ise adli emanette tutulmasına karar vermişti.

Kayan, iddia edilen suçlama konusu ile ilgili olabileceği düşüncesiyle 22 belgeye el konularak adli emanete getirtilmesini ve burada muhafaza edilmesini kararlaştırmıştı.

Genelkurmay Başkanlığı, hakim Kayan'ın hazırladığı tutanağa ilişkin 26 Ocak 2010'da itirazda bulunmuştu.
İtiraz dilekçesinde, aramada bulunan hard disk ve CD'lerin bir imajının, adli emanet yerine Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğinin belirleyeceği bir yerde muhafaza edilmesi talep edilmişti.

Dilekçede, el konulan 22 belgeden 7'sine, “devlet sırrı” kapsamında olduğu gerekçesiyle el konulmaması istenmişti.
İtiraza ilişkin değerlendirmesini tamamlayan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, aramada bulunan hard disk ve CD'lerin bir imajının adli emanete getirtilmesine ilişkin itirazı kabul ederek, söz konusu imajların, Genelkurmay Adli Müşavirliğinin belirleyeceği bir yerde muhafaza edilmesine karar verdi.

2011: Mısır'da Cumhurbaşkanı Mübarek, yetkilerini yardımcısına devretti. Mübarek'in istifa etmeden sadece yetkilerini yardımcısı Ömer Süleyman'a devretmesi Mısır'da sokaklara dökülen milyonlarca kişiyi tatmin etmedi. Gösteriler durmak bir yana Mısır'ın her tarafına yayılarak arttı.

2011: Time World adlı bir internet sitesinde yayımlanan bir makale ABD ve Pakistan arasındaki krizi açığa çıkardı. 2011 Ocak ayının son günlerinde Raymond Davis adlı Amerikalı bir diplomat Pakistan'ın en kalabalık ikinci kentinde motosikletle kendisini takip eden iki kişiyi kalabalık ve en işlek caddenin ortasında öldürdü. Amerikalı diplomat kendisini kurtarması için telefonla yardım istedi. Ancak onu almaya gelen araç da bir sivili ezerek öldürdü ve diplomatı alamadan kaçtı. Amerikalı diplomat tutuklandı. Amerika'dan aldığı yardımlar karşılığında diplomatı hemen bırakmak isteyen Zerdari hükümeti, Pakistan'da halkın büyük nefreti karşısında tutuklamaya devam etti. İlerleyen günlerde öldürülen iki kişinin Pakistan İstihabaratında görevli oldukları ortaya çıktı. Pakistan ordusu da diplomatın bırakılmasına karşı çıkarak Raymond Davis adlı Amerikalı diplomatın sıradan biri olmadığını, iki kişiyi silahla öldürecek kadar silah kullanmada yetenekli olmasının ve henüz 2 yıldır Pakistan'da olmasına rağmen Urdu ve Paştun dillerini akıcı konuşmasının manidar olduğunu söylüyor. Bu olay, Amerika'nın istediği gibi cirit attığı gerçeğine bir gönderme olmuştur.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir