Diyarbakır Hani ilçesinde yapılmak istenen Kutlu Doğum Siyer Sınavına izin vermemesi ve yapılacak olan siyer sınavını siyasi bir girişim olarak değerlendirdiği gerekçesi ile gündeme gelen Hani Kaymakamı Hidayet Sarı’nın tavrı tepki toplamıştı.

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Türkiye’nin her tarafında düzenlenen ve Diyarbakır Hani ilçesinde de Platform üyesi Hani İrşad Der tarafından organize edilen Siyer Sınavı ilkin siyasi bir etkilik olarak değerlendirilmiş ve ilçe Kaymakamı Hidayet Sarı ile yapılan görüşmelerin bir netice vermemesi sonucu Hani İrşad Der yaptığı bir basın açıklaması ile bu durumu kınamıştı.

“Siyasi bir organizasyon değiliz”

Yapılan basın açıklaması ve durumun basına yansıması sonrası ilçe kaymakamının kendilerini aradığını ve kendilerinin siyer sınavı için yer tahsis edeceklerini belirten Hani İrşad Der Başkanı Molla Muzaffer Karavil, yaptıkları etkinliğin bütünüyle kültürel bir etkinlik olduğunu ve hiçbir şekilde siyasi bir organizasyon olmadıklarının altını çizdi.

“Olumlu cevabı aldıktan sonra yaşanan tatsızlıkları unuttuk”

Karavil, “Umarım ki sayın kaymakam ile bir yanlış anlaşılma yaşanmıştır. İşin bu noktaya gelmesini hiçbir şekilde arzu etmezdik. Zaten dün olumlu cevabı aldıktan sonra yaşanan tatsızlıkları unuttuk. Dilerim ilçemiz için çok hayırlı bir netice olur.” ifadelerini kullandı.

“Bizim hizmetimiz toplumun ifsadı için değil ıslahı içindir”

Hani de yapılacak olan siyer sınavına 700 kişinin katılacağını ve bu geniş katılımın Hani ilçesi için büyük bir değer olduğunun görülmesi gerektiğinin altını çizen Molla Karavil sözlerini şöyle sürdürdü:

Bölgemizde yaşanan sorunlarının tamamının temelinde cehalet ve köklerimizden yaşadığımız kopuşlar vardır. Bunu her kesin görmesi gerekir. Bu gün Türkiye genelinde yapılan böylesi bir sınava Hani ilçemizden 700 insanımız katılmak için başvuruyor ve bu sınavda yarışıyorsa bunun bir anlamı olsa gerek. İnsanımız okuyor, öğreniyor, öğretiyor ve gerek kültürel gerekse de eğitimsel anlamda bir aktivite ortaya koyuyor. Tüm insanlarımızın böyle olduğunu bir düşünün. O zaman bu yaşadığımız sorunları yaşar mıydık? Peygamberini tanıyan, onu hayatına yansıtan, onunla hayatına yön verenden bir zarar gelebilir mi? Beklentimiz toplumu sevk ve idare konumunda olan Mülki İdare Amirlerinin de bu durumu görmesi, biz sivil toplum kuruluşlarının bu hususta atacağı adımlara en iyi şekilde destek vermesidir. Zira bizim hizmetimiz toplumun ifsadı için değil ıslahı içindir.” – İLKHA