DİYARBAKIR - Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi`nde saat 14.30`da Dicle Üniversitesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Nihat Hatipoğlu tarafından `Hz. Peygamber`in (sav) 24 Saati` adlı bir konferans verildi.

Konferansa yoğun katılım olurken katılımcılar salona sığmadı. Salona sığmayan peygamber sevdalıları için ek salonlar açılarak sinevizyon aracılığı ile konferansı takip etmeleri sağlandı.

Sahabe-i Kiramın Rüyalarını Yorumlardı
Resullulah`ın (sav) gününün teheccütle başladığını ifade eden Hatipoğlu, "Allah`ın müsaade ettiği namaz kadar kılardı. Sonra, genellikle seccadeden kalkmadan sağ tarafına uzanırdı. Uykuya dalmazdı. Teheccüt namazı sonrası sabah namazı öncesi dinlenirdi hafifçe. Ta ki kapıya Hz. Bilal gelip esselatu selah selah (namaza namaza) Ya Resullulah (sav)! Diyene kadar. Ondan sonra namaza kalkarak camiye giderdi.

Günü böyle başlardı Allah resulünün (sav). Namazdan sonra Sahabe-İ Kirama döner, içinizden rüya gören var mı, diye sorar. Eğer varsa rüyalarını yorumlar, yoksa kendi rüyaları yorumlardı. Bazen Hz. Ebubekir`e döner, şu rüyayı yorumla, derdi. Yorumu dinledikten sonra derdi ki burada hata ettin burada isabet ettin" şeklinde konuştu.

Resullula`a (sav) Eziyet Edenlerin Akıbeti
Hz. Peygamber`e eziyet eden müşriklerin akibetini paylaşan Nihat Hatiploğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bir gün Hz. Peygamber Kâbe`yi tavaf ederken ve secdede iken Mekke müşriklerinin liderlerinden birisi Resullullah`ın (sav) yanına gelerek ayağına tekme vurdu. Ve Resullullah`ın (sav) topuğu kanadı. Resullullah (sav) ile çok kötü alay edip, ona çok kötü söz söylediler. Ve denilir ki Cebrail (as) geldi.

Dedi ki `Ey Muhammed! Seni üzdüler mi, Resullullah (sav), evet dedi. (Cebrail) Sana tekme mi attılar, Resullullah (sav) evet dedi. Sana kötü söz mü söylediler? Resullullah (sav), evet dedi. Bunun üzerine Cebrail (as) bu şahısların hepsini tek tek işaret etti. Hz. Peygamber Cebrail`e ne yaptın diye sordu. Cebrail hepsinin hesabını gördüm, dedi. Ve bu şahısların hepsi Bedir`de öldü. Daha sonra Resullullah (sav) bunların topluca gömüldüğü kuyunun başına giderek, müteessir bir ses ile dediklerimin gerçek olduğunu gördünüz mü, diye sordu. Bunu gören Hz. Ömer, ey Allah`ın Resulü, bunlar seni duyarlar mı, diye sordu. Allah Resulü (sav) Hz. Ömer`e ey Hattab`ın oğlu Vallahi senin beni duyduğun gibi onlar da duyuyorlar, ancak cevap veremezler."

Genç Harise`nin Şehadet Arzusu
Nihat Hatipoğlu, dinleyicilere Harise adında genç bir sahabenin şehadet arzusu ve şehadet hikâyesini paylaşarak katılımcılara duygulu anlar yaşattı. Doç Dr. Nihat Hatipoğlu, "Harise diye genç bir sahabe vardı. Gençti on beş yaşında idi. Bir gün Medine sokaklarında Allah Resulü (sav) bu genç sahabeye rast gelir Allah Resulü (sav) ona, ey harise bu gece nasıl sabahladın, diye sorar.

Bunun üzerine Harise, bir mü`min olarak sabahladım ey Allahın Resulü (sav), diye cevap verir. Allah resulü (sav) işte bu genç sahabeye bir gün hurma uzatır; ancak O, bunu istemiyorum, der. Allah Resulü (sav) üç defa hurmayı uzatmasına rağmen her üçünde de, ben bunu istemiyorum, diye cevap verir. Bunun üzerine Allah Resulü (sav) ey Harise ne istiyorsun, diye sorar. Harise boğazını işaret ederek, şurama saplanacak bir ok ile şehit olmak istiyorum, der. Bunun üzerine Allah Resulü (sav) de eğer dediğinde samimi isen bu olur, diye cevap verir. Ve bu genç sahabe bedir savaşında boğazından aldığı bir okla şehit olur.

Savaş dönüşünde Harise`nin annesi oğlunu göremeyince sahabeye, oğlum nerede diye sorar. Sahabe çaresizlikle Allah Resulünü (sav) işaret eder. Harise`nin annesi Allah Resulü`ne (sav), oğlum nerede diye sorar. Allah Resulü (sav) onu Bedir`de bıraktık der. Bunun üzerine Harise`nin annesi, eğer oğlum cennette ise bana söyle sabredeyim yok eğer değilse o zaman bir anne çocuğu için nasıl feryat eder, bütün Mekke halkına göstereyim der. Allah resulü, o cennetliktir, deyince kadın teskin olur" Şeklinde sözlerini bitirdi.

Ayetullah Turgut, İsmail Kaçan - İLKHA