Görme engellilerde toplumun bir parçasıdır
7-14 Ocak Beyaz Baston Körler Haftası münasebetiyle değerlendirmelerde bulunan Altı Nokta Körler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Akif Karakaş, görme engelli vatandaşların toplumun bir parçası olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.
Altı Nokta Körler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Akif Karakaş, 07-14 Ocak Beyaz Baston Haftası Körler Haftası münasebetiyle İlke Haber Ajans`ına yaptığı değerlendirmede, görme engellilerin de bir insan olduğunu ve toplumun bir parçası olduğunun bilincine varılması gerektiğini ve kimsenin onlara ‘Zavallı` muamelesi yapmaya hakkının olmadığını söyledi.
Merkezi Ankara`da bulunan Altı Nokta Körler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Akif Karakaş, dernek olarak görme engelliler için eğitim, istihdam, sosyal ve kültürel alanlarında çalışmalar yürüttüklerini, bu çalışmalar kapsamında görme engelli vatandaşların Santral Operatörlüğü gibi kısıtlı merkez alanlarından kurtarılarak kendilerine yeni istihdam alanlarının açılmasının önünün açıldığını belirterek artık görme engelinin bu insanlar kalifiye hale gelmelerinin önünde bir engel teşkil etmediğini belirtti.
Karakaş, “Çeşitli alanlarda mesleki eğitim kursları düzenlemekteyiz. Özellikle, İŞKUR İl Müdürlüğüyle ile beraber 2007 yılından bugüne kadar mesleki eğitim kursları dâhilinde bilgisayar alanında 150`ye yakın görme engelliye sertifikalarını verdik. Bu engellilerin birçoğu kamu veya özel kuruluşlarda istihdam edildi.” ifadelerini kullandı.
“Diyarbakır`da bizim için engeller devam ediyor.”
Eğitim alanında önemli çalışmalar yaptıklarını ve yapılan bu çalışmalar kapsamında Özürlü Memur Sınavlarına ve Üniversiteye hazırlık kurslarının da bulunduğunu belirten Karakaş, sosyal ve eğitim alanlarında ise toplumsal bilinci arttırmak amacıyla çeşitli seminerler, konferanslar ve buna benzer çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Karakaş, “Görme engelliler ile ilgili yaşanan sıkıntılar sadece Diyarbakır`da değil, Türkiye`nin her yerinde yaşanıyor. 2005 yılında çıkan engelliler kanununa göre, 7 yıl içerisinde tüm imar alanlarının, kamu kurumlarından tutunda şehir planlamasına kadar engellilerin erişimine uygun bir şekilde düzenlenmesi zorunlu hale geldi. Tüm bunlara rağmen halen Diyarbakır`da birçok kaldırımda, kamu ve özel kuruluşlarda, apartmanlarda ve daha birçok yerde maalesef bizim için engeller devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
“Belediyelerin çalışmaları sadece birkaç kaldırımla sınırlı kaldı”
Belediyelerin kısmen çalışmalar yürütmesine rağmen çalışmalarının yetersiz olduğunu ve yapılan çalışmalarında tamamlanmadığını belirten Karakaş, belediye hizmetlerinden dolayı yaşadıkları sıkıntıları şöyle dile getirdi.
“2008 yılında Ali Emiri ve Lise caddelerine görme engellilere uygun taban takip taşları döşendi. Ancak belediyelerin çalışmaları, sadece birkaç kaldırımla sınırlı kaldı. Yenişehir, Sur ve Bağlar belediyelerinin de yapmış olduğu kaldırımlarda var. Ancak yapılan tüm çalışmalara rağmen bakıyoruz halen kaldırımlarda ağaçlar, tabelalar, direkler, esnaf tezgâhları yerinde duruyor. Bu nedenle sıkıntı yaşıyoruz. Sırf tabelayı kaldırmamak için engelli taban taşlarından tavizler veriyorlar. Şerit, Sağa, sola gidiyor. Engelliler de çok rahat yürüyemedikleri için sıkıntılar yaşıyorlar. Kaldırımlarda, esnaf tarafından bırakılan eşyalar başlı başına problem oluşturuyor. Belediyeler, bu kaldırım işgallerine karşı cezai işlem uygulamaları gerekir. Yürüdüğümüz yollarda her türlü esnaf eşyasıyla karşılaşıyoruz. Böylece bizim özgürlük alanımız engelleniyor.” diyerek sitem etti.
Kaldırımlardaki rampaların içler acısı bir durumda olduğunu söyleyen Karakaş, bir kaldırıma tekerlekli sandalyenin çıkması için rampanın 8 derece olması gerektiğini belirtti. Diyarbakır kaldırımlarının çoğunun 8 derece olmadığını iddia eden Karakaş, tekerlekli sandalye kullanan bir engellinin, 8 derece olmaya rampadan kaldırıma çıkamayacağını, çıkabilse bile rampaların önüne park edilmiş olan arabalar yüzünden yine sorun yaşayacağını ifade etti.
“Halkımızda toplumsal bilincin yerleşmesi gerekiyor”
Toplumda engelli olarak yaşadıkları sıkıntıların temel sebebinin halkın bilinçsiz ve duyarsızlığından kaynaklandığını belirten Karakaş, yaşadıkları sıkıntıların önüne geçilmesinin en iyi şeklinin toplumsal bilincin artırılmasından geçtiğini söyledi.
Karakaş, “İnsanlar bu konularda dikkat etmelidirler. İyi niyetli bir halkımız var ancak halkımız, görme engellilere ‘Zavallı` muamelesi yapıyorlar. Ancak kimsenin bizlere zavallı muamelesi yapmaya hakkı yok. Halk karşıdan karşıya geçmek isteyen bir engelliye ‘Senin burada ne işin var?` mantığıyla yaklaşmamalı. Engelli vatandaşın da bir insan olduğunu unutmamalı. Nasıl ki, sağlam bir insan kamu ve özel kuruluşlara giderek işlerini hallediyorsa, engelli bir vatandaşında bu işlerini görmeye hakkı vardır. Bu yüzden hiçbir zaman engelli vatandaş hor görülmemelidir. Onlar da toplumun bir parçası olarak her türlü işi yapabilecek düzeydedirler.” şeklinde konuştu.
“Belediye şoförleri tarafından rencide ediliyoruz”
Diyarbakır`da halk otobüsleri ve belediye otobüslerinin engellilere ücretsiz hizmet verdiğini de belirten Karakaş, bu ücretsiz uygulamanın zaman zaman kendilerini aşağılamak için bir sebep olarak kullanıldığını ve bu tavrın da kendilerini rencide ettiğini söyledi.
Karakaş, “Halk otobüsü şoförleri, sırf ücretsiz taşıta binme hakkımız olduğu için görme engelli vatandaşlara, hakarete varan sözler sarf ediyorlar. 2013 yılında çıkan yasaya göre belediyeye bağlı bütün hizmetlerden ücretsiz yararlanabiliyor. Bu yasayla beraber, engelli vatandaşlar halk otobüsü ve belediyelerde kimliklerini göstererek, sınırsız yolculuk edebilirler. 2 yıla yakındır çıkan bu yasayı belediyeye hatırlatmamıza rağmen belediye şoförleri bu uygulamayı kabul etmiyor.” ifadelerini kullandı. (M. Sıddık Bilge / Emrah Deniz – İLKHA)