Diyarbakır`da dün gece evine gittiği sırada kapısının önünde Pompalı Tüfek mermisi bırakıldığını fark eden K.H ve oğlu M.H yaşadıkları sıkıntıları İlke Haber Ajansına anlattı.

PKK/HDP yandaşları tarafından yıllardır baskı gördüklerini, tehdit ve saldırılara sürülmek istendiklerini belirten K.H, yapılan baskı ve tehditlerin sonrasında kendilerine bir mermi bırakılarak mesaj verilmek istendiğini söyledi.

“Mermi kovanı halen sıcaktı.”

Diyarbakır Bağlar İlçesinde ailece Kuruyemiş işi ile ilgilendiklerini söyleyen K.H, iş hayatlarında da sürekli sıkıntı yaşadıklarını ve kendilerine her türlü sıkıntının çıkarıldığının altını çizdi.

K.H, “Dün akşam elektrikler kesilince, oğlum M.H ile birlikte Kuruyemiş marketimizi kapatıp eve gitmeye karar verdik. Eşyalarımızı toplayıp eve doğru yola çıktık. Saat 20.00 sıralarıydı. Evimizin olduğu binaya geldiğimizde elektrikler kesik olduğundan dolayı attığımız adımı bile görmüyorduk. Telefonun ışığıyla yukarı çıktık. Kapımızın önüne geldiğimizde, kapının eşiğine bırakılmış bir mermi gördük. Pompalı Tüfeğe ait bir kovanın kapının içine bırakılmıştı ve mermi kovanı halen sıcaktı.” diyerek karşılaştıkları olayı anlattı.

‘PKK ve ona bağlı YDG-H örgütü tarafından tehdit edilmiştik.`

Daha önceden de PKK tarafından tehdit edildiklerini ve defalarca takip edilerek kendilerine saldırıldığını belirten K.H, bırakılan bu mermi olayının arkasında da PKK ve yandaşlarının olduğundan şüphe etmediğini söyledi.

K.H,, “İslami kimliğimizden, İslam`ı yaşamamızdan ve açıkçası bir Müslüman oluşumuzdan dolayı rahatsız oluyorlar. Bu tavırlarla bizi korkutmaya çalışıyor, ya kendilerine tabi olmamızı, ya da buralardan çıkıp gitmemizi sağlamak istiyorlar. Her ikisi de olmazsa sonunda öldüreceklerini açıkça ve çekinmeden dile getiriyorlar. Ancak şunu bilmelerini isterim ki, bir adım bile geri atacak, onların istediği şekilde yaşayacak ve iman ettiğimiz değerlerden vaz geçecek değiliz. Biz, Allah`tan korkuyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki, ruhumuzu alacak olan Allah`tır.” şeklinde konuştu.  

‘Bu Kovan, PKK tarafından bize gönderilen tehdit mesajıdır.`

Babası K.H`nin konuşmasını teyit eden oğul M.H, daha önce yapılan tehdit ve baskıların sonuç vermemesinin bir devamı olarak bu kovanın bırakıldığını söyledi.

M.H, “Eve geldiğimde kapının önünde bulduğumuz ve henüz sıcak olan mermi kovanını anneme sorduk. Annemde kovanın kapı önüne bırakıldığını fark etmediğini, ancak 5 dakika kadar önce bir el ateş edildiğini duyduğunu ve silah sesinin de çok yakından geldiği için irkilerek korktuğunu söyledi. Şahsen bundan sonra buna benzer başka olayların olacağını da tahmin ediyoruz.” Şeklinde konuştu.

‘Ya bize tabi olacaksınız ya bu şehri terk edeceksiniz ya da öleceksiniz.`

Bu saldırılara ve tehditlere hedef olmalarının tek sebebinin dindar bir kişiliğe sahip olmalarına bağlayan M.H,  Kobani olaylarından 10 gün önce, PKK-HDP yandaşı olduklarını söyleyen ve Öcalan lehine slogan atan 200 kişilik bir grubun iş yerlerinin önünden geçerken kendisine hakaretler ve tehditler ettiklerini de anlattı.

M.H, “Grubu sakinleştirmeye çalıştım. İçlerinde yüzü kapalı olan elebaşı dedikleri biri silahını çekip üzerime yürüdü. Bu yüzden inançlarıma küfür etti. Bende dayanamadım onlara küfür ettim. Silahını kalbime dayadı. Beni öldüreceğini söyledi. Öleceğimi sandım. Beni, ‘Ya bize tabi olacaksınız ya bu şehri terk edeceksiniz ya da öleceksiniz.` diyerek tehdit etti. Yüzüme bir yumruk attı. Silahıyla camlarımı kırdı. Grup da iş yerimize saldırmaya ve taşlamaya başlayınca halk müdahale etti. Onlar da yoluna devam etti. Yapılan saldırıdan sonra haftalarca PKK`li kişilerce evden işe, işten eve giderken takip ediliyordum” şeklinde konuştu.

 İLKHA