Halka yönelik saldırılarıyla gündeme gelen PKK'nin gençlik yapılanması YDG-H'nin eski bir üyesi olan A.S., örgütle nasıl tanıştığını, örgütün eylemlerini ve örgütten nasıl kurtulduğunu İlke Haber Ajansına anlattı.
PKK ile küçük yaşta tanıştığını söyleyen A.S. örgüte merak, heyecan ve macera gibi duygular nedeniyle girdiğini ifade etti. PKK`nin gençlik birimleri hakkında bilgiler veren A.S., YDG-H'nin adeta bir suç çetesi olduğunu söyledi.

“Marksist ideoloji dersleri veriliyordu”
İlk zamanlarda yapılan eylemlerin yanlış olduğunu bilmeyecek yaşta olduğunu, herşeyi idrak edecek yaşa geldiğinde ise geç kaldığını söyleyen A.S. “Yaşım ilerledikçe PKK`nin üst düzey yöneticileri ile tanışmaya başladım. Oturumlar yapılıyor, konferanslar veriliyordu artık. Bu konferanslarda taktik, strateji ve Marksist ideoloji dersleri veriliyordu. Örgütleşme süreciyle beraber gruplar/timler oluşturuldu. YDG-H adı altında, 6-7 kişilik bu gruplarla beraber eylem düzenlenmeye başlandı. Timdekilerin yaşı 15 ile 18 arasında oluyordu.

“Gerilla emir verirdi”
Her YDG-H timinin başında kadrolu dedikleri eğitilmiş gerillalar bulunduğunu ve bütün emirlerin onlardan geldiğini söyleyen A. S., “Onlara ise mahalle sorumlularından emir gelirdi. Mahalle sorumluları hem gençleri hem de kadrolu gerillaları kontrol ederdi. Bu kadrolu gerilla ve mahalle sorumlularının isimleri sahteydi. Adreslerini ise kimse bilmezdi. Kadrolunun evi zaten olmazdı. BDP İl Binasında veya başka yerlerde kalırdı. Mahalle sorumlusu gerillaya; gerilla ise bize emir verirdi. Hangi eylemin nereye yapılacağını söylerdi.” şeklinde konuştu.

“Ben dindar bir ailenin çocuğuyum”
Örgütün hedeflerinde genellikle İslami kurum ve yapılar olduğunu söyleyen A. S. “Onlar burayı vuracaksınız derdi. Gençler de ses bombaları ve Molotoflarla vururdu. Bu malzemeleri yapmamız için bize fazladan para verirlerdi.” ifadesini kullandı.
Dindar bir ailenin çocuğu olduğunu söyleyen A. S. “Ancak, heveslerin peşinde koşarken kendimi onların içinde buldum.” dedi.
“Her yerde ezilmiş Kürt Halkının propagandasını yaparlar ancak halkı en çok onlar ezerler”
A.S. “Örgüt içindeki deneyimim,onların, Kürt halkının savunucusu veya koruyucusu olamayacaklarını, sadece insanları türlü türlü komplolar ile ağına çeken ve kendi çıkarları için kullanan bir örgüt olduğunu söylüyor.” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
PKK'nin her yerde ezilmiş Kürt halkının propagandasını yaptığını ancak halkı en çok onların ezdiğini belirten A. S., PKK`nin halkın dini duygularını kaldırıp yerine Marksist düşünceler yerleştirmek  istediğini ifade etti.

“PKK'nin tek besin kaynağı kaostur”
Örgüt için kaos ve kargaşanın çok önemli olduğunu söyleyen A.S., “PKK`nin tek besin kaynağı kaos ve kargaşadır. PKK`ye bağlı YDG-H ve Amed Halk İnsiyatifi gibi örgütlerde gençler örgütlenir, eğitilir ve eylem yapacak hale getirilir. Ben bu gruplar içinde kaldım.Gençler bunların her dediklerini yapmak zorundaydı. Çünkü bir kere ağlarına düşenin, her tarafı suçla kirleniyor.” dedi.

“Hem suça bulaşmıştır hem de uyuşturucuya…”
PKK`nin gençleri tuzağına düşürmek için kullandığı yolların en etkilisinin ise kadın faktörü olduğunu belirten A.S, özellikle bu işler için kullanılan kızların olduğunu ve bunların tek işlerinin her yolu deneyerek ellerine düşürdükleri gençleri örgüte teslim etmek olduğunu söyledi.
A.S, “PKK`nin bu tuzağına düşen gençler bu durumu hiç aklına getirmez. Bir gönül eğlencesi olarak bakar, ancak bir de bakmış ki, kendisini örgütün elinde buluyor ve sonrasında istese de çıkamıyor. Çünkü kendisi de farkına varmadan hem suça bulaşmıştır hem de uyuşturucuya. Örgütün tehdit ile korkutması ise cabası.” ifadelerini kullandı.
“Yakmamı istedikleri yerde, çocukken Kur`an dersi almıştım”
Örgüt içinde başından geçen çok önemli bir anısını anlatan A.S. “Bir keresinde bir görev verdiler. Bir derneği vurmamızı söylediler. Tarif ettikleri dernekte küçüklüğümde, Kur`an dersi almıştım. Emri yerine getirmek için hazırlandık. Bize büyük hasar meydana getirmemizi söylediler.Yapılan eylemle derneğe zarar verildi. İşin aslı eylemi yapanların, neden yaptığını bilmiyordu.” diye konuştu.

“Her şeyi planlamıştılar”
A. S, “Bana tutuklanma emrimin çıktığını söylediler. Yaptığım eylemlerden dolayı tespit edildiğimi ve 32 yıl ceza aldığımı söylediler. Kendimi Çaresiz hissedince, onlara sığındım. Her şeyi planlamıştılar. Beni Suriye`ye YPG örgütüne katılmam için ikna ettiler. Bizi sınırda bir yere götürdüler. Bir etkinlik vardı. Kutlamayla beraber gönderilecektik. Ancak yakınlarım peşime düşmüştüler. Beni orada yakaladılar. Örgüt ile yakınlarım arasında tartışma çıktı. Şenlik kalabalık olduğu için yakınlarıma bir şey yapamadılar. Geri döndüm şehre. Tutuklanma emrimin yalan olduğunu öğrenince, örgütle ilişkimi kestim. Gençlere tavsiyem, gençliklerini böyle karanlık bir örgüt uğruna heder etmeden önce biraz düşünün.” şeklinde konuştu. (İLKHA)