• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Vadide hayat bulan şehir: Bitlis
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yetiştirmiş olduğu âlimleriyle, evliyalarıyla, medrese ve külliyeleriyle tarihin mümtaz sayfaları arasında yer alan kadim kent Bitlis, insanlık tarihinin önemli merkezlerden biri olma özelliğini taşıyor.

İnanç Turizmi açısından çok zengin olan, 5 bin yıllık tarihi ile öne çıkan Bitlis; tarihçilerin, arkeologların ve araştırmacıların en fazla dikkatini çeken şehirlerden biri…

Bu nedenle biz de kadim Bitlis şehrinin kısa bir tarihçesini okuyucularımıza sunuyoruz.

Bitlis’in tarihi ve işgali

İsmini nereden aldığı tam olarak bilinmemekle birlikte araştırmacılar ve bölge halkı, Bitlis ismi Makedonya Kralı Büyük İskender’in (Alexander), şehirde bulunan kaleyi yaptırttığı komutanlarından ‘Bedlîs’ten aldığını belirtiyorlar.

Coğrafi konum olarak ipek yolunun geçiş güzergâhında bulunan şehir, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Tarihi kervansaraylar ise şehrin çok önemli bir noktada olduğunu kanıtlıyor.

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim kent Bitlis, en son Rus Çarı Deli Petro'nun vasiyeti, yıllardan beri sıcak denizlere ulaşma hayalleri içinde yaşayan Çarlık Rusya ordularını harekete geçirmiş ve Ermeni asıllı General Yudenich'in başkomutanlığındaki Kafkas ordusu, Anadolu'nun doğusunun işgali başlamıştır.

Kafkas ordusuna bağlı 4’üncü Kafkas Kolordusu, Doğu Anadolu'ya girmiştir. Kısa bir süre içerisinde Doğu Anadolu'nun birçok şehrini işgal eden Rus birlikleri, Bitlis sınırlarına dayanarak 3 Mart 1916 tarihinde işgal etmiştir. Ruslar tarafından işgal edilen Bitlis’te halk kıyımdan geçirilmiş, göçe zorlanmış, var olan medrese ve külliyeler tahrip edilmiş, işgalinin ardında tahrip edilen şehirde sadece 5 tane minare ayakta kalabilmiştir.

Bitlis’in coğrafi konumu ve iklimi

Bitlis, doğudan Van, güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden de Ağrı illeri çevrili olup, doğunun sert ve karasal iklimiyle Akdeniz iklimi arasında bir geçiş niteliği göstermektedir. İlde kışlar soğuk, yazlar ise sıcak ve kurak geçer.

Etrafı dağlarla çevirili olan kent, ortasından geçen Bitlis Deresiyle ikiye bölünmüştür. Vadinin ortasında kalan şehir, uzun zamandan beri tarihi dokusunu korumuşsa da tarihe ışık tutan tarihi eserler, külliye ve medreseler yetkililer tarafından kendi haline terk edilmiş, bazı kervansaraylar her ne kadar restore edilmiş olsa da birçoğunun durumu harabeyi andırıyor.

Bitlis’in İslam ile tanışması

İslam ile Hz. Ömer’in halifelik döneminde tanışan Bitlis, 639 yılında İyyaz bin Ğanem ordusunun Diyarbakır’ı fethinden sonra doğuya yönelmesiyle, fetih hareketine karşı koymadan İslam’ı kabul eden nadir şehirlerden biridir. Bitlis, İslam’ı kabul ettiği günden bu yana bağrında yetiştirdiği âlimleriyle de ön plana çıkıyor.

Bitlis’te İslami kıyamlar ve yetişen âlimler

Bitlis, tarih boyunca kendisine dayatılan hiçbir dayatmayı kabul etmemiştir. Nitekim İttihat ve Terakki zihniyetinin baskılarına karşı hep dik durmuştur. Şapka dayatmalarına karşı durduğu için birçok köyünün yakıldığı, halkının katledildiği ve sürgüne yollandığı ise bilinen bir gerçektir. Mutki ayaklanması, Şeyh Şahabettin, Molla Selim ve Seyit Ali’nin kıyamlarıyla tarih sayfalarında dik duran şehirlerden biri olmuştur.

Bitlis aynı zamanda, Üstad Bediüzzaman Said-i Kurdî,  Şeyh Fetullah-i Varkanısî, Şeyh Abdurraman El- Tağî, Şeyh Sıbğetullah-ı Arvasî (Xawsî Hîzanî), Şeyh Maşuk-î Norşinî, Şeyh Mahmud-i Dündarî, Şeyh Üryan-î Mahmud, İdris-î Bitlisî gibi yüzlerce âlim ve ulema yetiştirmiştir.

Bitlis’te kendi haline terk edilen türbeler

Bağrında birçok sahabe ve evliya bulunan Bitlis’te, aynı zamanda Zülküf Peygamberin türbesi de bulunuyor. 5 bin yıllık mircatlık mezarlığında bulunan peygamber türbesi görenlerin içini acıtıyor.

Günde binlerce insanın ziyaret ettiği, Peygamber Aleyhisselama 7 aylık ev sahipliğini yapan ve İstanbul’da medfun bulunan Eyüp El- Ensari’nin kardeşi Feyzullah El- Ensari’nin türbesi ise bakımsızlığa terk edilmiş. Türbelerin içler acısı hali hem yerli halkın hem de ziyaretçilerin tepkisini çekiyor.

Bitlis’te bulunan diğer türbelerin isimleri ise şöyle: Mimi Dede Türbesi,  Seyyid İbrahim Türbesi, Ziyaeddin Han Türbesi, Şerefhan Türbesi, Üç Bacılar Türbesi, Veli Şemseddin Türbesi, Nuhiye Türbesi ve Saidiye Türbesi.

Tarihi Cami, Medrese, Külliye, Kervansaray, Kümbet, Mezarlık, Köprü, Han ve Hamamlarıyla tarihi ve kültürel zenginliğe sahip olan Bitlis, hak değeri görmek istiyor. (Şükrü Tontaş-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir