• DOLAR 34.701
  • EURO 36.729
  • ALTIN 2965.794
  • ...
`Sadece sabah namazı bile felci önler`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Meryem Yıldırım, on parmağında on marifet olan Ukraynalı bir terapist Makine Mühendisi ama aynı zamanda opera solisti. Yaklaşık 20 yıldır Türkiye`de yaşayan Meryem Yıldırım`ın Türkiye`ye gelmesi ve kalmasında da bu opera sanatçılığının rolü büyük.

Gürcistan`da yaşarken İtalya`da opera ile ilgili bir yarışmaya katılmak için Trabzon`a gelen ve bir otelde uçağını bekleyen Meryem Yıldırım`ın hayatı, o otelin lobisinde değişmiş. Lobide koltuk üzerinde kıvranan bir kişiyi görünce İngilizce `Can I help you` -Size yardım edebilir miyim` diyen Meryem Hanım, bu kişinin daha sonra İstanbul Hava Yolları Genel Müdürü Şerafettin Aydın olduğunu öğrenmiş.

Meryem Hanım sayesinde ağrılarından kurtulan Aydın, hemen dostu, eski Trabzonsporlu futbolcu Ünal Kahraman`ı, o da Şenol Güneş`i aramış. Meryem Hanım`ı Trabzon`da kalmaya ikna eden Aydın, Trabzon küçük bir şehir, Meryem Hanım da Ukraynalı genç bir kadın olması nedeniyle dedikodudan çekinerek bunu saklamış.

Herkesten gizli olarak Şenol Güneş ve arkadaşları, İl Sağlık Müdürü`nün evinde terapiye devam etmişler. Tabi terapi uygulanan kişiler bu isimlerle kalmamış. Önce 27 yaşında felçli genç bir çocuk, arkasından gözleri görmeyen genç bir kız getirmişler. Adeta bir Kemal Sunal filmi gibi, kızın gözleri açılınca, genç yürümeye başlayınca Meryem Hanım`ın ismi Trabzon`da dilden dile konuşulmaya başlamış.

MERAL AKŞENER KEŞFEDİNCE....

Meryem Hanım`ın şöhreti İçişleri Bakanlığı sırasında Meral Akşener tarafından Ankara`ya davet edilmesiyle daha da artmış. Burada gözlerden ırak bir evde Afganistanlı Türkmen lider General Raşit Dostum`u tedavi eden Meryem Hanım`a Ankara`daki bu zorunlu konaklama sırasında bir çok üst düzey bürokrat getirilmiş. "Evden dışarı çıkmamıza bile izin verilmiyordu" diye anlatıyor Meryem Hanım o günleri. Bu zorunlu konaklama bitince yine bir çok ünlü ismin yardımıyla İstanbul`a taşınmış. Şimdi İstanbul`da terapilerine devam ediyorlar.

Meryem Hanım ve oğlu Deniz`in hayatları aslında bir kelimeden ibaret: Omurga.

Halk arasındaki karakterli, onurlu insanlar için söylenen `sağlam bir omurgaya sahip` deyiminin gerçek anlamını Meryem Hanım ve Deniz sayesinde bir kez daha keşfediyorsunuz.

Omurgadan kaynaklanan herhangi bir sağlık sorununun vücudun sağlıklı işleyişini bozduğunu ifade eden Meryem Hanım, omurganın önemini şöyle anlatıyor: "Omurganın içinde bulunan Medulla Spinalis isimli nokta, merkezi sinir sistemin bir uzantısı olup bütün dokular ile beyin arasındaki iletişimden sorumlu, karmaşık bir yapıya sahiptir.

Omurgada, ufak, zararsız olarak görünen eğrilik veya ağrı, bir süre sonra ciddi fiziksel ve zihinsel sorunlara yol açabilir, çünkü omurgadan kaynaklanan herhangi bir hastalık sinsi ve başlarda hiç belirti vermeden gelişir. Yüzyıllar önce insan doğası ile uğraşan İbn`i Sina gibi aydınlar şunu fark etmişler; vücut bir bütündür. Birçok birimden oluşan karmaşık bir sistemdir. Eğer bu karmaşık ve son derece düzenli sistemde her hangi bir birimde aksama olursa, bütün sistem mutlaka etkilenir. Omurga bütün birimlerle bağlantılı olduğu için, hasar gören omurga bölümü ile ilgili oluşumlar hasar görür."

Meryem Yıldırım, terapi sırasında Bismillah kelimesini ağzından düşürmüyor ve hastalarının da söylemesini istiyor. Bismillah kelimesinin rahatlık verdiğini dile getiriyor. Yıldırım, omurga sağlığı konusunda da çarpıcı bir uyarı yapıyor: Müslümanlar ellerindeki hazinenin kıymetini bilmiyor. Her gün 5 vakit namaz kılsanız, ama tüm hareketleri düzgün yapsanız omurganız sapasağlam kalır."

GÜÇLÜ ÜLKENİN KAYNAĞI OMURGASI SAĞLAM MİLLETTİR

Peki omurganız zarar gördüğünde, yani bel fıtığı, bel kayması ya da sinirlerle ilgili bir problem yaşadığınızda tek ameliyatla sorun çözülüyor mu? Bakın Deniz bu soruya nasıl cevap veriyor: Ciddi hastalıklardan mağdur insanlar, uzmanlardan ısrarlı bir şekilde, kolay, kısa süreli ani iyileşmeleri talep ediyor. Unutulmaması gereken unsur şu ki, yıllarca gelişen bir hastalık birkaç günde tedavi edilemez. Çünkü başta omurga sistemi olmak üzere bedenimize sağlıklı bir yaşam tarzını öğretmemiz gerekiyor. Tedavi ve rehabilitasyon birbirini tamamlayan uygulamaların tümüdür ve zaman-çaba gerektirir. Sadece uzman tarafından değil, hasta olan kişinin de bulunduğu durumun farkında olmalı, sağlığa kavuşması için uzman ile işbirliği yapmalıdır." Deniz, omurganın bir milleti nasıl çökerteceğine de şöyle dikkat çekiyor: "Omurgadan kaynaklanan rahatsızlıklar kişiyi günlük aktivitelere, öğrenime, işe ve her tür zihinsel ve fiziksel faaliyetleri gerektiren işlevlere karşı güçsüz kılar, bu da toplumsal açıdan değerlendirilirse ulusal bir başarısızlığa uğratır."


MODERN TIP DAHA ÇOK PARA KAZANDIRIYOR

Deniz, Tiflis`te Tıp Fakültesi`ni, Başkent Üniversitesi`nde de Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü`nü bitirmiş. Yani annesinin sahip olduğu geleneksel ve alternatif tıp birikiminin yanına, modern tıbbın bilgilerini de eklemiş. Her ikisinin avantaj ve dezavantajlarını görme fırsatı bulduğunu anlatan Deniz, "Eğer hekimliği para kazanmak için yapmak istiyorsanız, kesinlikle modern tıbbı öneriyorum. Çünkü beyin cerrahı arkadaşlarım akşama kadar 30 hasta muayene edebiliyor. MR, Ultrason gibi modern tıbbın imkanlarını kullanarak reçetelerini yazıyorlar, ameliyatlarını yapıyorlar. Ancak bizim işimiz bu kadar kolay değil.` diyor.

Seans ücretleri rahatsızlığın boyutuna göre değişiyor. İki saatlik bir esans için 300 ile 600 lira arasında ücret alınıyor. Deniz ve annesi için aldıkları ücretin anlamı şu: Aldığımız para sadece harcadığımız zaman ve sarfettiğimiz emeğin karşılığı... Parayla tedavi olmaz`


17 yaşından beri terapi yapıyor
Meryem Yıldırım`ın geleneksel tıbba merakı doktor babasından kaynaklanıyor. Meryem Hanım, "Evimiz mağdur insanlarla doluyordu. Babam büyük tedavi harcamaları yapmadan insanlara faydalı olabiliyordu. Onun sırrı omurgaya verdiği önemden geliyordu." diyor. Terapiye 17 yaşındayken felçli babaannesine boyun masajı yaparak başladığını anlatan Meryem Hanım, şunları söylüyor: "Babaannemin parmaklarının kıpırdadığını gördüğümde hayatta ne yapacağımda belli olmuştu. Meryem Yıldırım, Uzak Doğu`dan Rusya`dan bir çok bilgenin kapısında yatarak eğitim aldığını söylüyor.
Bel fıtığının tedavisi çok basit

Meryem Hanım ve oğlu Deniz`i önemli kılan elbetteki uyguladıkları yöntemin sonuçları. Deniz, bugüne kadar hiç bir hastalarının ameliyat olmak zorunda kalmadığını gururla söylüyor. Hatta Deniz, başka bir iddiada daha bulunuyor: "Ameliyat teşhisi konularak bize gelen 10 hastadan sadece 1 ya da 2 tanesinde gerçekten ameliyata ihtiyaç olduğunu gördük." Peki bu özgüvenlerini nasıl sağlıyorlar? Şüphesiz ki, kapılarında kuyruk olan dünyanın en ünlü, en popüler, en zengin isimleri işlerini doğru yaptıklarının kanıtı. Deniz, terapi merkezinin duvarlarında asılı olan Adnan Kaşıkçı, Raşit Dostum, Aydın Menderes, Haşim Kılıç, İshak Alaton gibi bir çok ismin fotoğrafını göstererek "Bu insanlar, dünyadaki en iyi tedavi neyse onu arayıp, parası neyse verip yaptırabilecek insanlar. Ama son çare olarak bize gelmişler. Bu fotoğrafları, zengin, fakir, ünlü ya da sıradan diye insanları ayırdığımız için değil, bazı tedavilerin ve sağlığın gerçekten parayla satın alınamadığını göstermek için astık" Terapi Merkezine 0216 414 18 96 numaralı telefondan ulaşılabiliyor


Yenişafak

Bu haberler de ilginizi çekebilir