• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...
“Kürt halkı iki ateş arasında”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şırnak`ın (Şinex) Uludere  (Qileban)ilçesi Roboski Köyünde devlet eliyle gerçekleşen katliamın üç yıldönümü münasebetiyle Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi tarafından yazılı basın açıklaması yapıldı.

“Kürdistan`ın gözlerinden o gece yine kan akmaya başladı”

“Kötülük tuzakları kuranlar, Allah`ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah`ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah`ı) âciz bırakacak değillerdir” ayeti ile giriş yapılan basın açıklamasında, Bundan üç yıl önce, 28 Aralık 2011 gecesi katrana çaldı. Zemheri, kendini o gecenin güneşsiz sabahında iliklerimize kadar hissettirdi. Kürdistan`ın ağlamaktan çağlayana döndüğü gözlerinden o gece yine kan akmaya başladı. Mazlum ve mustazaf 34 fidan, başlarına uçaklardan bombalar yağdırılmak suretiyle acımasızca katledildi.” Denildi.

“Bombalar sadece canları değil, insanlık onurunu da hedef aldı”

28 Aralık 2011 tarihinin kanayan bir sayfa olduğu belirtilen açıklamada, “Anaların karalar bağladığı o gün, Şırnak`ın Uludere kazasına bağlı Roboskî kırsalında 34 masum, güya hamileri olacak devletin şedit yüzünü gördüler. O gün sadece insanlar değil; şefkat ve merhamette katledildi. Bombalar sadece canları değil, insanlık onurunu da hedef aldı.

Yıllardan beridir Mazlum Kürt halkının yaşadığı katliamların, zulümlerin faili bazen Devlet bazen de PKK oldu. Kürdistan halkı; Dersim`de, Zilan`da, Koçgiri`de devlet zulmünü; Pınarcık, Sündüz,  Başbağlar, Susa ve son olarak da 6-7 Ekim`de Diyarbakır`da PKK vahşetini yaşadı.” İfadelerine yer verildi.

“Yüzlerce katliamın altında imzası olanlar hiçbir zaman halka hesap vermedi”

Kürdistan tarihinde yüzlerce katliamın altında imzası olanların ne dün ne de bugün yaptıklarından dolayı halka hesap vermediğinin altı çizilen açıklama daha sonra, “Ne tuhaftır ki, bu katiller her defasında hata ve yanlışlıktan bahsettiler. Tıpkı Roboskî ve 6-7 Ekim Amed vahşetinde olduğu gibi. Hep derin ellerden bahsedip bir provokatör arayarak kendi işledikleri katliamlara dışardan fail bulmaya çalıştılar. Hiçbir zaman zalim yüzlerini ve kendi işledikleri cinayetlerin katillerini görmedikleri gibi kendilerinden olan katilleri koruyup kolladılar.” İfadeleri ile devam etti.

“Roboski katliamı, ‘Yeni Türkiye` söyleminin samimiyetini sorguluyor”

34 masum Kürt`ün katledildiği hatırlatılan açıklama şu ifadeler ile devam etti: “28 Aralık 2011`de, TSK tarafından sözüm ona  ‘sınır ötesi` hava operasyonu düzenlenmiş ve sonucunda çoğu çocuk yaşta 34 masum insan, Kürdistan`ın kara toprağının bağrına düşmüşlerdir. O gece Kürdistan`da tarihinde yaşanan katliam bilançosuna bir yenisi daha eklenmiştir. Devlet eliyle işlenen bir katliam...  Ve acısıyla baş başa kalan bir Roboski…Roboskî`de işlenen insanlık suçu hâlâ hükümetin önünde duruyorken, demokrasi mücadelesi güttüğünü her platformda dillendirmesi bir ehemmiyet arz etmemektedir. Fırat`ın kenarında 34 masum insanın kaybolması, “Hukuk Devleti” ilkesiyle beraber “Yeni Türkiye” söyleminin samimiyetini de sorgulamaktadır.”

“Roboskî, adil devlet için turnusol niteliğindedir”

Açılan soruşturma ve kovuşturma ile adaletin yerine gelmediği kanısına sahip olan kamuoyunun ve Roboski halkının acısının katmerleştiği vurgusu yapılan açıklamada,  

“Hukuk, muktedir olanları koruyan bir zırh olmaktan çıkmalı, adalet dağıtan müstakil bir kurum olmalıdır. Hâlihazırda Roboskî mağdurlarının yarası hâlâ kanıyorsa, acısı inliyorsa, hukuktan ve adil devletten söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla Roboskî, adil devlet için turnusol niteliğindedir. Katledilen ve mağdur olan Roboskîliler gibi vicdanı kendinden önde yürüyen tüm insanlar adaletin tecelli etmesini beklemektedir. Bu katliam unutulacak veya unutturulacak bir hadise değildir. Hiçbir şeyin diyeti de olamaz.” Çağrısı yapıldı.

“PKK eliyle Kürdistan`ın dört tarafında dindar insanlar hedef gösterilip katlediliyor”

Kürdistan muktedirlerinin her seferinde zorbalıkla Kürdistan`da otoritelerini ve faşizan ideolojilerini halka dayattığının altı çizilen açıklamada, “Dün Roboski`de devlet eliyle işlenen zorbalık, suçlu ve katili görmeme anlayışı bugün PKK eliyle Kürdistan`ın dört tarafında dindar insanların hedef gösterilip katledilmesi, evlerinin yakılması, başlarının ezilerek vahşice öldürülmeleri şeklinde kendini göstermektedir. Dün Roboski`de başlarına devlet bombası yağdırılıp katledilen Kürt Halkı bugün Amed`te vahşice işkence edilerek, başları taşlarla ezilerek; Cizre`deyse katillerin keleş, biksi vs. ağır silahlarından çıkan kurşunlarıyla ve evleri yakılarak katledilmektedir. Amed ve Cizre`deki Müslümanlara uygulanan zulüm ve katliamlar bir kez daha Kürt halkının iki ateş arasındaki katliamlarla dolu tarihini önümüze koymaktadır.” İfadelerine dikkat çekildi.

“Roboski Katliamının yıldönümünde katliamın faili bu sefer PKK”

Açıklama şu ifadeler ile devam etti: “Roboski Katliamının yıldönümünde katliamın faili bu sefer PKK, katliamın hedefi ise yine mazlum, Müslüman Kürt insanı olmuştur. Roboski`de sırf devlet katliam işlemiş diye tepki gösterenlerin 6-8 Ekim olaylarında ve bugün de Cizre`deki katliamlara sessiz kalmaları insani de vicdani de insaflı da değildir. Zulüm kimden gelirse gelsin zulme karşı durmak, zalim ve katillere karşı durmak en önemli asli görevlerimizdendir. Şunu bir kez daha haykırıyoruz ki zalim kim olursa olsun zulümlerini Müslüman Kürt halkı asla unutmayacaktır.”  

Açıklama şu ifadeler ile son buldu: “Son olarak diyoruz ki; tüm duyarlı kamuoyu Kürdistan tarihinde geride kalmış katliamlara da günümüzde yaşanan katliamlara da sessiz kalmamalı ve en gür şekilde mazlumların yanında olmayı sürdürmeliler. Allah`u Teala mazlum, Müslüman ve mustazaf Kürt halkını zalimlerin şerrinden muhafaza etsin. Halkımıza gerçekleri görebilecek bir basiret ve anlayış nasip eylesin.”  

(İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir