Yeni bir 6-8 Ekim provokasyonu mu?
Dün sabah saat 03.00 gibi Cizre`nin Nur Mahallesi`nde bir gerginlik başladı.
Genelde HÜDA PAR`lıların oturduğu bu mahallede söylenenlere göre uzun zamandır bir sıkıntı vardı. PKK`lı teröristler kendisine rakip olarak gördükleri HÜDA PAR`lıları bastırmak ve onları bir çatışmaya çekmek için bilinçli bir şekilde mahalleyi terörize ediyorlardı.
Gece saat 3`te başlayan gerginliğe ve bir çatışma sinyali gelmesine rağmen güvenlik güçlerinin bu kadar geç müdahale etmesi sıkıntılı bir durumu işaret ediyor. Ortada sorulması ve cevaplandırılması gereken bazı sorular var. Dün sabah HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Erdal Elibüyük beni aradı ve Cizre`de yaşananları anlattı.
Söylenilenlerin aksine gerginliğin halen devam ettiğini ve yeni bir 6-8 Ekim planlandığını söyledi. Tabii olaya bir de Cizre açıdan bakmak lazım. Cizre`de dindar insanların oturduğu Nur Mahallesi`ne yönelik PKK saldırılarının organizasyonunda HDP`li Cizre Belediyesi aktif rol almış.
PKK`lıların silahlandığı, mahalledeki evlere ateş açmak için kullandığı binalardan birinin Cizre Belediyesi`ne ait “Mem u Zin Kültür ve Sanat Merkezi". Bir kere Cizre Belediyesi`ne bunun hesabının sorulması lazım.
Ayrıca peşinden Cizre Belediyesi`nin ateşe verilen evlerin söndürülmesi için çağrılan itfaiye araçlarını da göndermiyor. Bir görgü tanığının “Mahalleye uzun namlulu silahlar ile saldırı yapılırken üç ev de ateşe verildi. Yangınların söndürülmesi için itfaiyeyi aradık ama Cizre Belediyesi söndürmeye gelmedi.
Aynı şekilde ambulans istedik onu da göndermediler” diye konuşması da oldukça manidar. Aynı şey Kobani provokasyonunda da yaşanmış ve Siirt Belediyesi`ne ait itfaiye araçları yangınlara müdahale etmemişti. Erdal Elibüyük, Öcalan ve KCK`nın “HÜDA PAR`a saldırmayın” demesinden sonra PKK`nın saldırmasının tuhaf olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz hafta İMÇ TV`ye konuşan Cemil Bayık`ın, “İŞİD`in halifesi Bağdadi değil Erdoğan`dır” demesini de son yaşananlara ekleyelim. Aynı Bayık`ın, “ABD üçüncü göz olsun” demesi de her şeyin üzerine tuz biber ekliyor. Üstelik Bayık hayatı boyu ABD karşıtlığıyla bilinir. Oslo süreci yaşandı. İngiltere gözlemci ülkeydi ve bundan bir sonuç alınamadı. Buna rağmen Kandil`in hala üçüncü gözü istemesini anlamak mümkün değil.
CEM KÜÇÜK - Yenişafak