Almanya'da neo-faşizm ivme kazanıyor
Son dönemde başta Almanya olmak üzere Avrupa'da yükselişe geçen İslam karşıtı ve yabancı nefretinin işlendiği gösteriler, Müslümanları ve diğer göçmenleri tedirgin ediyor.
Almanya’da gün geçmiyor ki, yabancı nefretinin işlendiği, İslam karşıtı gösteriler yapılmasın. Özellikle son dönemde "Batının İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar" (PEGİDA) adı altında Dresden kentinde örgütlenen oluşum, yaptığı yürüyüşlerle dikkat çekiyor.
Dresden’de örgütlenen PEGİDA isimli zenofobik (yabancı düşmanlığı-nefreti) oluşumdan etkilenen diğer Alman kentlerinde de "Pazartesi Yürüyüşleri" adı altında eylemler düzenlenmeye başlandı.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi, Almanya Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maizière, İslam karşıtlığının işlendiği eylemleri, Pegida gösterilerine katılanların birçoğunun günümüzde geçerli endişeleri dile getirdiğini beyan etmesi ise dikkat çektiği gibi tepki de topladı.
İslam karşıtı gösterileri düzenleyenleri "takım elbiseli Neonaziler" olarak tanımlayan Almanya İçişleri Bakanları Konferansı'nın Dönem Başkanı RalfJäger ise yaptığı açıklama nedeniyle Hristiyan Demokratlar tarafından tepki topladı. Avrupa’nın göbeğinde İslam karşıtı, yabancı nefretini körükleyen, kendinden olmayanı hedefleyen ırkçı eylemlerin görmezden gelinmesi tehlikeli bir boyuta doğru ilerliyor.
Başta Fransa, İngiltere, Hollanda, İsveç, Avusturya ve Almanya olmak üzere son aylarda birçok Avrupa ülkesinde ırkçı eylemler düzenlenerek İslam karşıtı pankartlar açılıp, bildiriler dağıtılıyor.
Yaşanan ırkçı eylemlerin insan hakları örgütleri ve Alman basınında yeteri kadar eleştiri bulmaması ise dikkat çekiyor. Bununla beraber Alman basının özellikle her gün IŞİD konulu haberleri işlemesi göstericilerin daha geniş kitlelere ulaşmasına sebep oluyor. Bu teoriyi destekleyen açıklamalardan birini de medya konusunda uzman psikolog JoGroebel dile getiriyor. JoGroebel, “Basın konuyu manşetlere taşıyınca İslam korkulan bir olguya dönüştürüldü.” diyor. İlk eylemlerin onlarca kişiyle başlayıp bugün binlere ulaşması bu bağlamda değerlendiriliyor. Dolayısıyla spontane geliştiği öne sürülen eylemlerin aslında daha geniş bir projenin ürünü olduğu belirtiliyor.
Özellikle siyasilerin, Almanya ve tüm Avrupa için gelecekte daha büyük sorunlara neden olacak bu ırkçı eylemler için gerekli önlemleri almaması, Avrupa’da yaşayan Müslümanları da tedirgin ediyor. Son aylarda artan cami saldırıları Müslümanların kaygılarında haklı olduklarını gösteriyor. İki gün önce Dormagen şehrinde bir caminin üzerine gamalı haç çizilmesi ve ırkçı ifadeler yazılması artık Almanya’da sıradanlaşan saldırılardan oldu.
Avrupa’nın merkezinden her gün demokrasi dersleri verilirken, yine Avrupa’nın merkezinde gelişen neo-faşizme karşı sessiz kalınması, gelecekte nelerin yaşanacağına dair ciddi kuşkular taşıyor. (İLKHA)