• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
PKK'nin ikiyüzlülük üzerine bina edilmiş siyasetlerinden dipnotlar...
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 Kendileri gibi düşünmedikleri ve Marksist anlayışlarına boyun eğmedikleri için çoluk çocuk demeden 30 kişinin PKK tarafından katledildiği Pınarcık Katliamını en üst ağızlardan kabul eden PKK, siyaset sahnesinde etkin olmaya başlayınca da halkın oylarını alabilmek için bu seferde katliamı yaptıklarını inkar yolunu seçerek ikiyüzlülüklerini ve oynadıkları kirli oyunu bir kez daha sergilemiş oldular.

Failleri hakkında yıllarca basın-yayın organları tartışıp durmuştu

20 Haziran 1987 yılında Mardin’in Ömerli ilçesine bağlı Pınarcık köyünde 16’sı çocuk, 6’sı kadın 30 kişi hunharca katledilmiş, tarihe “Pınarcık Katliamı” olarak geçen bu katliamın failleri hakkında yıllarca basın-yayın organları tartışıp durmuştu.

Katliamdan sonra Abdullah Öcalan artık “çocuk katili” olarak anılacaktı

PKK’ye yakınlığı ile bilinen basın-yayın organları bu katliamın devletin eliyle gerçekleştirildiğinin iddiasına mukabil, Kürt halkının manevi değerlerini hedefine oturtmuş olan ve Müslüman halkı yıllarca sömüren örgütün, katliamın bizzat faili olduğu yıllar sonra ortaya çıkmıştı. 1987 yılında yaşanan bu katliamdan sonra Abdullah Öcalan artık “çocuk katili” olarak anılacaktı.

İkiyüzlülüklerini bir kez daha ortaya koymuş oldular

Başta Murat Karayılan olmak üzere örgütün birçok yetkilisi olayın henüz yaşandığı dönemlerde Pınarcık katliamını yapmadıklarını ileri sürseler de, daha sonraları bu katliamı bizzat üstlenerek bölgede yaşanan katliamlarda sergiledikleri ikiyüzlülüklerini bir kez daha ortaya koymuş oldular.

Karayılan: Bazı sivil insanların yaşamını yitirdiği eylemler biçiminde gelişmişti

Murat Karayılan’ın 2011 yılında çıkan “Bir Savaşın Anatomisi” kitabında Pınarcık katliamı ile ilgili itirafı şu şekilde yer alıyordu:

“Mardin üzerinde hareket eden iki grup birlikte Mardin’den başlayarak Botan’a kadar bazı eylemler yapmışlardı. Fakat bu eylemlerden bazıları yanlış ve halen eleştirdiğimiz eylemler durumundadırlar. Bazı sivil insanların yaşamını yitirdiği eylemler biçiminde gelişmişti. Oysa bu yönlü bir hedef belirleme talimatı yoktu. Bu tamamen grubun içeriye girdikten sonra kendi inisiyatifiyle belirlediği bir çerçeve olmaktaydı. Çetelere yönelim adı altında Pınarlı vb. yerlerde sivil, kadın ve çocuk yaştaki insanların ölümüne yol açan eylemler yapmışlardı. Açık ki hedefte ciddi bir sapma durumu vardı.”

Murat Karayılan, her ne kadar bu katliamı bir grubun kendi inisiyatifi olarak değerlendirse de PKK’nin resmi yayın organı konumunda olan serxebûn dergisi olayın gerçekte bir grubun inisiyatifi olmadığını açıkça söylüyordu.

Serxebûn Dergisi: Çetelerin bulunduğu köy sarılmış ve çeteler imha edilmişlerdir

Serxebûn Dergisi’nin Haziran 1987 sayısının 4. Sayfasında Pınarcık Katliamını ve vahşetini,  “Pınarcık eylemi kimsenin çarpıtamayacağı gerçekleri ortaya sermiştir. 80 Kişiden oluşan donanımlı bir ARGK birliği (PKK’nın silahlı birliği, şimdiki adı HPG) Ömerli’nin birkaç km yakınında çetelerin bulunduğu köyü sarmış ve çeteleri imha etmişlerdir.” şeklinde vererek, katliamlarını halkın nezdinde meşru göstermek için kılıf uyduracak ve katlettikleri çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 30 masum insanı çeteci olarak lanse edeceklerdi.

PKK medyası birbirini yalanlıyor

İşledikleri kirli oyunları ve katliamları gizlemede uzun yıllar yalanlar üzerinden başarılı olmaya çalışan PKK medyası zaman zaman bir biriyle çelişen haberleri yapmaktan da kendini alamadı.

Serxebûn Dergisi’nin  Murat Karayılan’a dayandırdığı ve itiraf mahiyetindeki haberlerine mukabil, örgütün bir diğer yayın organı olan Gündem gazetesi yayımladığı haberlerde, Mardin’in Ömerli’ye bağlı Pınarcık Köyü’nde yaşanan katliamın JİTEM tarafından işlendiğini iddia edecek ve aslında birbirinden habersiz iş yapmayan yaptıkları eylemlerle girif ilişkileri ayyuka çıkmış olan bu iki kirli yapının ortaklığını bir kez daha ortaya sermiş olacaktı.

Gündem gazetesinin yaptığı bir haberde olay şöyle ifade ediliyordu:

"16’sı çocuk 30 kişi katledilmişti. O köye gittim, kan barut kokusu vardı her tarafta. Pınarcık Katliamı’nı provokasyon amaçlı JİTEM’in oluşturduğu gruplar yaptı. Çoğu çocuk 30 insan. Bir çocuğun cansız bedeni kollarımdaydı... O insanları örgüt öldürmedi. Bu kanı döken başkasıydı.”

Murat Karayılan ise bu katliamla ilgili gerçekleri 2011 yılında itiraf ediyordu

Pınarcık köyünde mazlum bir şekilde katledilen masum köylüleri “çete” olarak adlandıran serxebûn dergisi, olaydan hemen sonra katliamı üstleniyor. PKK’nin yayın organı katliamı günler sonra üstlenirken, Murat Karayılan ise bu katliamla ilgili gerçekleri 2011 yılında itiraf ediyordu.

Serxebûn dergisinin 1987 yılında üstlendiği katliamın bugüne kadar gizlenmesi akıllarda soru işaretleri bırakırken, hala PKK’ye bağlı bazı basın-yayın organlarının Pınarcık katliamını birilerinin üzerine yıkma çabasının, Kürt halkını kandırmaya yönelik bilinçli dezenformasyon olduğu yorumlarını beraberinde getirmektedir. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir